kemalistlerin recep tayyip erdoğan ı çekememesi

entry12 galeri2
    1.
  1. buna hakikaten inanarak söylüyorsanız, allah şifa versin dediğim durumdur.

    başarı dediği de, ülke halkını her geçen fakirleştirmek.
    10 ...
  2. 2.
  3. gün gibi ortada olan gerçektir. zira, bu güruhun neredeyse tümü sayın erdoğan'a içten içe bir hayranlık besliyor. karşı koymak istiyorlar bu duygularına lakin, başaramıyorlar.

    böylesine başarılı bir lidere sahip olma hayali kurup içleniyorlar. sayın erdoğan, yazarında dediği gibi bunların tornasından geçmiş olsa idi eğer, inanın bugün mustafa kemal'in dahi adını anmazlardı.
    2 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. rte" nin tek başarısı dinciyi sekülerden, eğitimsizi eğitimliden, köylüyü şehirliden ayrıcalıklı bir konuma getirip liyakatsizliği çoğunluğun işine getirmesidir.
    hayranlık mı ahahahahh.
    5 ...
  7. 5.
  8. 6.
  9. Tahammül ve hoşgörü insana değer Katar, nefret ise bir insanlık suçudur.
    0 ...
  10. 7.
  11. olmayandır. prompter kullanmadan kendisiyle bir canlı yayına çıkmak istiyorum, konuşulanlardan ötürü türev laflardan dava açılıp benim veya ailemden birisinin hayatını kaydırmak da yok. yani adil bir konuşma olsun, bel altı vurmak da yasak.

    o zaman görürüz bakalım kim kimi çekiyor, kime ne çekiyor? takiyeci islamcılar bütün medyayı yetmedi interneti de parsellemişler, akılları sıra bütün ülkeyi uyutacaklar da hakimiyetleri ömür billah devam edecek. yok ya? geri sayımdayız, sıkı tutunun.
    1 ...
  12. 8.
  13. 9.
  14. 40 yaşını geçmiş herkesin bir an önce her türlü idari, yönetsel görevden uzaklaştırılması gerekiyor. buna orta ölçek şirket yöneticileri dahil. artık mızrak çuvala sığmıyor, eski dünyanın kafasıyla bugünün şartlarına hükmedemezsin. bak rusya ukrayna'ya girecek, bilmemnerede bilmem ne olacak, o bu şu. bunların hepsinin olmaması mümkün, ülkerin birbirini sömürmeye, sindirmemeye kalkışmaması mümkün. sadece ama sadece yöneten zihniyetlerin değişmesiyle...

    profesyonel beyaz yakalı hayatta olanlar bilirler; 50 yaşındaki yöneticileriyle nasıl zorluklar yaşadıklarını. adamlar 30 sene öncesinin kafasıyla bugün iş yapmaya çalışıyorlar. anlamıyorlar, anlamak da istemiyorlar. bi takım analitik zekadan yoksun, boş beleş hamaset dolu sözelci sözelci düşünceler bütünü.
    1 ...
  15. 10.
  16. iktisat alimi yandaşlarının hezeyanıdır.

    Şu eblehlerdeki laflara bak: dış borç ağırlıklı olarak özel sektörün borcuymuş, öyleyse mesele değilmiş.

    Sözde ekonomi okuduğu halde "faiz enflasyonun sonucu değil, sebebidir" diyebilen birinin yandaşlarının bilgisi de bu kadar olur doğal olarak. Neyse, şöyle vereyim ayarını:

    Ey cahil, özel sektörün borcu dediğin o borçlar da devletin borcu. Onca övdüğün, maliyetinin bilmem kaç katına birilerine şey ettirilen o otoyollar, havaalanları için para nereden geldi sanıyorsun? Beş hırsızlar bu paracıkları dış piyasalardan borçlandı ama hazine bu hırsızlara olmayacak garantiler vermesinin yanısıra, bir de borçlarına kefil oldu.

    "özel sektör borcu" dediğin borcun en büyük kısmı budur. Ondan sonra bankaların aldığı sendikasyon kredileri gelir. Ödenme zamanı geldiğinde bankalar devlete TL verir, döviz talep eder. Ya kasada döviz yoksa? Keza batan bir bankanın pisliğini temizlemek yine devlete kalır her daim...
    5 ...
  17. 11.
  18. 12.
© 2025 uludağ sözlük