kemalistlerin meşhur atatürk yalanları

entry17 galeri2 video1
    1.
  1. yavuz bahadıroğlu kitabı.

    ----------------

    1- Atatürk Cumhurbaşkanlığı süresince hiç yurt dışına çıkmamıştır.

    2- 94 tane dünya lideri Türkiye’ye hiç gelmemiştir.

    3- Fotoğrafın çekildiği yer Sovyetler birliği Elçiliğidir. (7 Kasım 1927)

    4- 1927 yılında dünya üzerinde zaten yaklaşık 120 kadar devlet vardır.

    Senin diğer adın da Kemal olsun hikayesi;

    Atatürk henüz Mustafa adını taşırken aynı isme sahip matematik hocası seninde adın Mustafa benimki de Mustafa. isimlerimiz karıştırılıyor senin adın bundan sonra Mustafa Kemal olsun.

    1- Hangi öğrenci öğretmenine Mustafa diye seslenir? Ya hocam der yada Mustafa Hoca diye seslenir. Nasıl bir karışıklık mümkündür?

    2- Hangi öğrenci öğretmeninin verdiği ismi kullanır? Sorun bir kendinize..

    ingiltere Kralının Atatürk’ün elini öpmesi;

    1- ingilizlerde saygıdan ötürü “el öpme” adeti yoktur. Sadece bayanların eli öpülür.

    2- Fotoğrafı renklendiren Ateş Akkor ve Engin Gökdeniz yaptıkları açıklamada o adamın herhangi bir adam olduğunu söylemiştir.

    3- Fotoğrafın çekildiği tarih 24 Temmuz 1927′dir. O tarihlerde Türkiye’ye herhangi bir ingiltere kralı gelmemiştir.

    Suudilerin Peygamberimizin mezarını yıkacak olması hikayesi;

    Hikaye şu şekilde dolaşmakta internette,

    Hz. Muhammed’in mezarını yıkıp yerini degiştirmek isteyen zamanın suudi kralına Atatürk’ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektigi telgraf. Dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor…

    ” Suudi kralı dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allahın sevgili ve özel kulu,elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin. O Mezarın tek taşına dokunursan kurtuluş savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim..

    26 Haziran 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Mesajın orjinali Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde saklanmaktadır.

    1- 1919 yılında ne Suudi Arabistan vardı ne de Suudi Kralı vardı. ingilizlerin işgali sürmekteydi.

    2- El yazısı ile telgraf çekilmez, mors alfabesi ile gönderilir.

    3- 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk ismini almamıştı. Daha soyadı kanunu bile çıkmamıştı.

    4- 1919 yılında daha ortada herhangi bir ordu bile yoktu.

    5- Azıcık diplomasi bilenler bilir ki ordularımla aşağı inerim vb. türü yazışmalar asla kullanılmaz.

    6- Bazıları bu telgrafın tarihinin 1926 olduğunu söylüyor ki Suudi Arabistan 1932′de kuruldu.

    7- Bu tür telgraflar Dışişleri Bakanlığının arşivlerinde saklanır ve hem Cumhurbaşkanlığı hem de Dışişleri arşivi herkese açıktır. Hiç bir araştırmacı böyle bir telgrafa rastlamamıştır.

    Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından Atatürk’ün büyük nutku çıktı

    1- Nutuk 1927 yılında kitap haline getirildi. Taaa 2002 yılında ise ilk kez başka bir dile çevrildi. (Fransızca, Almanca ve Farsça)

    2- Che Türkçeyi biliyorduysa bilemeyeceğim belki de sadece kitabın resimlerine bakıyordu ne dersiniz?

    3- Madem öyle Che’yi anlatan onlarca kitabın neden hiçbirinde Atatürk sevdası anlatılmaz Che’nin?

    4- Çantasından çıkan kitaplar;

    karl marx – ekonomi politiğin eleştirisine katkı

    s. r. vigosky – güncel kapitalizm teorileri üzerine makaleler

    paul carrell – ils arrivent

    h. b. philips – analitik geometri kitabı

    luis peñaloza- bolivya ekonomi tarihi kitabı

    Öğretmen Maaşları;

    Sosyal Medyada dolaşan dialog bu;

    “Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar verelim?

    – Öğretmen maaşını geçmesin.

    Başöğretmen Mustafa Kemâl ATATÜRK

    1930 yılı 90 lira Öğretmen maaşı [Kaynak: http://bit.ly/vIyNft ]

    1930 yılı 500 lira Milletvekili maaşı

    1930 yılı Cumhurbaşkanı maaşı 1765 Reşat Altını

    Ayrıca;

    “Adalet Mülkün Temelidir” Hz.Ömer’e

    “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” Hz.Ali’ye,

    “Köylü Milletin Efendisidir” Kanuni Sultan Süleyman’a,

    “Ya istiklal ya ölüm” Şeyh Şamil’e aittir. (Kazım Karabekir’e ait olduğunu söyleyenler de var.)

    SÖYLEMEZSEM OLMAZDI.
    Hanginiz Mustafa Kemal Atatürk'ün dedesinin ismini biliyor.
    Hiç biriniz bilmiyorsunuz değilmi? Bulamazsınız çünkü yok.
    Onlar Fügüran bir liderin hayatını senöryoya ,
    Dedesini koymayı unuttular. Yazık....

    ------------------

    http://www.idefix.com/kit...OOo3PmNqswCFdMV0wodS0AIiw
    2 ...
  2. 2.
  3. -----------------

    Bir süredir ucundan-kenarından Atatürk eleştirileri başladı ya, Kemalistler çılgına döndü. Rahatları kaçtı. Yan gelip yatmaya öylesine alışmışlar ki, belgeler karşısında şaşkınlaştılar.

    “Bilmiyorduk” deseler rahatlayacaklar, ama bunu da kendilerine yediremiyorlar.

    Eski hayatları ne güzeldi değil mi? “Atatürk büyüktü… En büyüktü… Ulu idi… Yüce idi… Gazi idi… Ebedi Şef idi… Yedi düveli yenmişti… Çanakkale Zaferi’ni o kazanmıştı” diyor, itiraz edenleri 5816 sayılı “Atatürk’ü Koruma Kanunu” ile püskürtüp, keyif çatıyorlardı.

    Şimdilerde huzurları bozuldu. Alışkanlıklarından da kopamadıkları için yalan yanlış kitaplar yayınlamaya başladılar. Güya Atatürk eleştirisine cevap veriyorlar. Aslında ise resmi yalanları tekrarlamaktan öte gidemiyorlar.

    Neymiş efendim, “Atatürk’ün Çanakkale Savaşları’nda önemli bir başarısı yoktur!” demek “yalan”mış.

    Bunu söyleyen mi var? Hayali iddialar icat edip onu çürüterek prim yapma modasının tarihi çok eskidir. Bunu bilen bilir. Ama işe yaramaz.

    Tersini söyleyen var ama: Kemalistler. Bu konuda o kadar hızlıdırlar ki, Çanakkale Zaferi’nin tüm şerefini Mustafa Kemal’e veriyorlar. itiraz edenler buna ediyor: Başkumandan Vekili Enver Paşa, Çanakkale Zaferi’ni kazanan 5. Ordu Kumandanı Alman Mareşal Liman von Sanders, Müstahkem Mevki Kumandanı ve 18 Mart Deniz Zaferi’nin plânlayıcısı Albay Cevat Bey, o plânı harfi harfine uygulayarak 18 Mart Deniz Zaferi’ni kazanan komutan Yarbay Selâhaddin Âdil Bey.

    Sarıkamış Harekâtı hezimetinin faturasını Enver Paşa’ya kesen Kemalistler, neden acaba Çanakkale Zaferi’ndeki başarının mimari olarak Mustafa Kemal’i gösteriyorlar?

    Çanakkale savaşlarında onlarca yarbay ve albay var. Mustafa Kemal önce yarbay, sonra albaydır. Generalleri (ki onların çoğu aynı zamanda Milli Mücadele kahramanıdır ama kitaplardan isimleri çıkarılmış, tüm zafer iki kişiye mal edilmiştir) ve diğer yarbaylarla albayları görmezden gelip “Çanakkale Zaferi Mustafa Kemal sayesinde kazanıldı” demek, tam bir “tarihi aldatmaca” olur.

    Eh, o zaman Milli Mücadele’deki başarıyı (ki tarihin bu tarafı hiç tartışılmamış, kanun gereği olarak Atatürk’ün Nutuk’ta anlattığı gibi kabul edilmiştir) da bir yarbaya yahut albaya verelim gitsin!

    Mustafa Kemal’in Çanakkale cephesinde görev aldığı tümenin komutanı Esat Paşa’dan niçin kimse söz etmez? Yani bir yarbay üstlerine danışmadan kendi kendine karar verip harekete mi geçti? “Çürük Bandırma Vapuru” hikâyesine benzer bir hikâye bu: Hani Mustafa Kemal, “pusulası, haritası olmayan, ışıkları yanmayan dümeni kırık bir gemi” bulmuş ve kendi kendisini görevlendirerek “vatanı kurtarmak” üzere Samsun’a çıkmıştı… Rahmetli Necip Fazıl, Mustafa Kemal’i Sultan Vahideddin’in gönderdiğini yazınca, Kemalistler yine ayaklanıp 18 aya mahküm ettirmişlerdi. Bu ceza uygulanamadan vefat etti. Sonradan Necip Fazıl’ı doğrulayan belgeler ortaya çıktı. Ancak hiçbir Kemalist, “Kusura bakmayın” demedi, Üstad’ın ruhaniyetinden bile özür dilemediler.

    Çanakkale cephesinde savaşan Mustafa Kemal’in, sevgilisi Madam Corinne’e yazdığı mektuplara bakarsanız, bir hayli boş zamanı olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca da aynı tarihlerde Sultan Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan’la evlenmek istediği söylentileri dolaşıyordu. Geçelim…

    “Atatürk düşmanları”nın yalanlarından biri de, “Cumhuriyet Doğu’ya yatırım yapmamıştır” şeklinde imiş…

    Cumhuriyet değil, ama tek parti iktidarı zırnık yatırım yapmadı! Sadece Doğu’ya mı, ülkenin hiçbir bölgesine yapmadı. Yatırım yapılsaydı millet aç-bîilâç olur da, ölülerini kefensiz defnetmek zorunda kalır mıydı?

    Tüm vaktini ezanı değiştirmekle, aç milletin kafasına cebren şapka geçirmekle, dini eğitim veren tüm okulların yanı sıra türbeleri, camileri kapatmakla geçirdi.

    Hele hele “Atatürk çok dindardı, müdahale etmeseydi Suudi Kralı Peygamberimizin kabrini yıkacaktı” (bu ayrı bir masal) demeleri var ki, çok güldüm ve hazır elleri değmişken, “Dindar Atatürk”ü hacca göndermediklerine şükretmek lâzım geldiğini düşündüm!

    Mustafa Kemal Atatürk’e izafe edilenbir sözle yazıyı bitirelim: “Dünyanın yarısını her zaman ve dünyanın hepsini bir zaman aldatmak mümkündür; fakat bütün dünyayı her zaman aldatmak mümkün değildir.”

    Aynen öyle: Kemalistler bu millete doksan yıldır “tarih” yerine “masal” anlattılar. O kadar “yalan” söylediler ki, kronik yandaşları haricinde artık kimseyi inandıramazlar!

    --------------

    yavuz bahadıroğlu..
    2 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. 5.
  7. Hayatları yalan, tarihleri yalan, ha akepeli mallar, ha kemalik mallar, al birini vur ötekine.
    3 ...
  8. 6.
  9. che'nin çantasından nutuk çıktı.
    aha doğu perinçek' e sor kurban olduğum.
    2 ...
  10. 7.
  11. bazı kaynaklarda şöyle geçtiği iddia edilen yalanlar;

    -----------

    Kemalistlerin M.kemal Efsaneleri Güldürüyor…!!! Bugüne kadar pek çok uydurma masalları gerçek anılar hikayeler gibi bize öğreten Kemalist zihniyetli öğreticilerine ithafen

    Bu masada 32 Kral 62 Cumhurbaşkanı var; Senin diğer adın da Kemal olsun hikayesi ve daha nicesi…

    1- Atatürk Cumhurbaşkanlığı süresince hiç yurt dışına çıkmamıştır.

    2- 94 tane dünya lideri Türkiye’ye hiç gelmemiştir.

    3- Fotoğrafın çekildiği yer Sovyetler birliği Elçiliğidir. (7 Kasım 1927)

    4- 1927 yılında dünya üzerinde zaten yaklaşık 120 kadar devlet vardır.

    Senin diğer adın da Kemal olsun hikayesi;

    Atatürk henüz Mustafa adını taşırken aynı isme sahip matematik hocası seninde adın Mustafa benimki de Mustafa. isimlerimiz karıştırılıyor senin adın bundan sonra Mustafa Kemal olsun.

    1- Hangi öğrenci öğretmenine Mustafa diye seslenir? Ya hocam der yada Mustafa Hoca diye seslenir. Nasıl bir karışıklık mümkündür?

    2- Hangi öğrenci öğretmeninin verdiği ismi kullanır? Sorun bir kendinize..

    ingiltere Kralının Atatürk’ün elini öpmesi;

    1- ingilizlerde saygıdan ötürü “el öpme” adeti yoktur. Sadece bayanların eli öpülür.

    2- Fotoğrafı renklendiren Ateş Akkor ve Engin Gökdeniz yaptıkları açıklamada o adamın herhangi bir adam olduğunu söylemiştir.

    3- Fotoğrafın çekildiği tarih 24 Temmuz 1927′dir. O tarihlerde Türkiye’ye herhangi bir ingiltere kralı gelmemiştir.

    Suudilerin Peygamberimizin mezarını yıkacak olması hikayesi;

    Hikaye şu şekilde dolaşmakta internette,

    Hz. Muhammed’in mezarını yıkıp yerini degiştirmek isteyen zamanın suudi kralına Atatürk’ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektigi telgraf. Dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor…

    ” Suudi kralı dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allahın sevgili ve özel kulu,elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin. O Mezarın tek taşına dokunursan kurtuluş savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim..

    26 Haziran 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

    Mesajın orjinali Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde saklanmaktadır.

    1- 1919 yılında ne Suudi Arabistan vardı ne de Suudi Kralı vardı. ingilizlerin işgali sürmekteydi.

    2- El yazısı ile telgraf çekilmez, mors alfabesi ile gönderilir.

    3- 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk ismini almamıştı. Daha soyadı kanunu bile çıkmamıştı.

    4- 1919 yılında daha ortada herhangi bir ordu bile yoktu.

    5- Azıcık diplomasi bilenler bilir ki ordularımla aşağı inerim vb. türü yazışmalar asla kullanılmaz.

    6- Bazıları bu telgrafın tarihinin 1926 olduğunu söylüyor ki Suudi Arabistan 1932′de kuruldu.

    7- Bu tür telgraflar Dışişleri Bakanlığının arşivlerinde saklanır ve hem Cumhurbaşkanlığı hem de Dışişleri arşivi herkese açıktır. Hiç bir araştırmacı böyle bir telgrafa rastlamamıştır.

    Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından Atatürk’ün büyük nutku çıktı

    1- Nutuk 1927 yılında kitap haline getirildi. Taaa 2002 yılında ise ilk kez başka bir dile çevrildi. (Fransızca, Almanca ve Farsça)

    2- Che Türkçeyi biliyorduysa bilemeyeceğim belki de sadece kitabın resimlerine bakıyordu ne dersiniz?

    3- Madem öyle Che’yi anlatan onlarca kitabın neden hiçbirinde Atatürk sevdası anlatılmaz Che’nin?

    4- Çantasından çıkan kitaplar;

    karl marx – ekonomi politiğin eleştirisine katkı

    s. r. vigosky – güncel kapitalizm teorileri üzerine makaleler

    paul carrell – ils arrivent

    h. b. philips – analitik geometri kitabı

    luis peñaloza- bolivya ekonomi tarihi kitabı

    Öğretmen Maaşları;

    Sosyal Medyada dolaşan dialog bu;

    “Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar verelim?

    – Öğretmen maaşını geçmesin.

    Başöğretmen Mustafa Kemâl ATATÜRK

    1930 yılı 90 lira Öğretmen maaşı

    1930 yılı 500 lira Milletvekili maaşı

    1930 yılı Cumhurbaşkanı maaşı 1765 Reşat Altını

    Ayrıca;

    “Adalet Mülkün Temelidir” Hz.Ömer’e

    “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” Hz.Ali’ye,

    “Köylü Milletin Efendisidir” Kanuni Sultan Süleyman’a,

    “Ya istiklal ya ölüm” Şeyh Şamil’e aittir. (Kazım Karabekir’e ait olduğunu söyleyenler de var.)

    ---------------
    ALINTIDIR.

    edit: imla.
    15 ...
  12. 8.
  13. 9.
  14. Bilezik gibi geçirmiş herif.
    Geçirmekle kalmamış içinde de gezdirmiş. Of of.

    Genç kemalikler rahatsız tabi.
    8 ...
  15. 10.
  16. 11.
  17. o diil de, diploma nerde diploma?...bunları ondan sonra konuşuruz.
    5 ...
  18. 12.
  19. "Chp Atatürk'ün partisidir." Yalanı.
    3 ...
  20. 13.
  21. 14.
  22. Onu bunu bilmem de kanuni köylü milletin efendisidir demişse adımı değiştiririm. Ulan adam padişah sanırsın komünist.
    6 ...
  23. 15.
  24. Bravo geniş tarih Bilginle bütün tarihi çürüttün, tarih bence artık yeni baştan yazılmalı, bugün tarih için adeta bir milat.
    2 ...
  25. 16.
  26. Alıntı dediği de dondurmacı Mısıroğlu'nun uydurmaları... Harbiden boşa yaşıyorsunuz boşa..
    1 ...
  27. 17.
  28. yalan değildir gerçektir. asıl yalan olan rıza nur ve kadir mısıroğlu gibilerinin iddialarıdır.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük