türkan saylan isimli merhum kemalistten örnek vermek gerekirse, anlayışları demokrasiyi %0,1 derecede bile kapsamaz. çünkü cümlenin başında örnek olarak ismini verdiğim şahıs hayattayken "bu ülkede birşey yapılacaksa önce bize sorulmalı, çünkü biz bu ülkede üstün bir tebaada yer alıyoruz" diye demeç vermiştir. bu demeçle de demokrasiyi değil de kast sistemini, arjantin deki ordu faşizmini anlayış olarak benimsediği ortadadır.
tek kelime ile despot. manzara o kadar trajikomik ki. kemalistler karşıtlarını abd uşağı, yandaşı olmakla suçlarlar. kemalistlerin yaptığı darbeler için abd den izin aldıklarını ne çabuk unuttular. bu kadar balık hafızalı olmayın lütfen (bu cümleden rahatsız olan arkadaşım 1971 darbesini bir araştırsın anahtar kelime haşhaş, 12 eylül darbesi anahtar kelime bizim çocuklar işi bitirdi). burada durup düşünmek gerekiyor mandacı kim?
sevgiyi bile dayatma gibi bir anlayış başka hangi coğrafyada var? insanların kalplerine bile dayatma ile sevgi sokmaya çalışmak hangi akla hangi mantığa hizmet?
bir çok devletin ordusu varken devleti olan ordu konumuna nasıl geldik sizce? bunun mimarları kim ?
ordudaki şekilciliğin okullara, devlet kurumlarına yansıdığını fark ettiniz mi?
şekilci tep tip vatandaş. yaratılmaya çalışılan sadece bu.
halkı güdülmesi gereken sürü kabul edip, seçimlerini umursamayan, baskılarla sindirmeye, istediği türden vatandaşı yaratmaya çalışmak, saltanatını sürdürmek için atatürk ü kalkan olarak kullanmak kimlerin demokrasi anlayışı?
tek parti demokrasisinden kurtulma adına çok partili döneme geçişte ülkenin mandacıların eline geçeceğini anladığı anda doğru bildiği ve ülkenin hayrına olan anlayıştır.
kemalizme laf atanlar; siz öncelikle çok parti demokrasisi denemelerinde direk olarak mandacılık ve padişahlık isteyen dedelerinize dönüp bir bakın.