hayatlarının baharında en güzel yaşlarında kendini ülkesi ve ülkesinin bağımsızlığına adamış,bu uğurda ölmeyi bile göze almış bir insanı sevmek anlamsızsa,sevmenin anlamını düşünmesi gerekir insanın. eğer içinde en ufak bir amerikan uşaklığı sempatizanlığı olmayanlar anlamlı sever sayar deniz'i,hüseyin'i,yusuf'u.Onlar bu memleket için,tam bağımsızlık için karşı çıkmışlardır düzene.
'bizler bir kere ölürken,sizler,bizi yargılayanlar şerefsizliğinizle bin kere öleceksiniz'demişlerdir.
deniz gezmiş'in son konuşması dinlenilmelidir ve Atatürk sevgisi görülmelidir.Ama zamanla değişen yapının içinde kemalistlik de -ne kadar kabul edilmese de -değişmiştir yani algısı değişmiştir.Eğer bu kavram farkına varılırsa kimin kimi sevdiği anlaşılır.
şaka gibi bir sevgidir. chp'yi de akp'yi de sevmeyen biri olarak şunu rahatça söyleyebilirim ki, deniz gezmiş tarzı insanlara düşman olanlar, dinci dediğimiz insanlardan çok, sağcı ve laik kesimdir.
kenan evren sıkı bir kemalisttir bunu bilmeyen yoktur sanıyorum. aynı zamanda neredeyse ordunun %99'u, ataürk'ün de asker olmasının etkisi ile belki de, kemalist düşünceye sıkı sıkıya bağlıdır. ve ordunun en büyük iki düşmanı, laikliği tehtid eden irtica yanlıları ve (kendi deyimleriyle) düzeni bozan anarşistlerdir.
bunun sonucu olarak aynı dönem deniz gezmiş ve daha birçok genç öldürülmüştür.
sonuç olarak, evet, chp'liler hakkaten cahilce bir deniz gezmiş sevgisine sahiptir. ve bu sevgi inanılmaz derecede abes durmaktadır.
deniz gezmiş ve önderlik ettiği öğrenci kitlesi günümüzün en hızlı atatürkçülerinden bile daha atatürkçüydüler. çünkü onlar her aklıbaşında solcunun yapması gerektiği gibi mustafa kemal i ve kurtuluş savaşı nı sağ-sol eksenli tartışmaların dışında emperyalizme karşı verilen bir halk mücadelesi düzlemine oturtmuşlardır. kendi ülkesinin devrimine sahip çıkmayan insan solcu olamaz. bunu herkes kafasına yazsın.
deniz gezmişlerin mustafa kemal ilişkisini anlamayanlar veya bilmeyen öküzler de biraz ağır olacak ama şu afişi bi tarafına soksun.
deniz gezmişi bir sovyet uşağı olarak nitelendirmek nasıl bir cahilliktir, bunu ayrıca konuşmak gerekir. amerikaya gitmesi şüphelerle, sorularla dolu olan alparslan türkeş'in döndükten sonra ülkü ocaklarını kurması ve bunu amerika güdümünde yapması sonucu ülkücülerin kimseyle bağının olmadığını iddia etmek de ne kadar saçmadır ayrıca.
bir kemalist olarak söylüyorum, deniz gezmişi sevmiyorum. hem de bu beyefendinin en çok destek gördüğü, hala düşüncelerinin devam ettirildiği yer olan odtü'de okuyor olmama rağmen. ama nefret ediyor muyum? kesinlikle hayır. peki neden?
deniz gezmiş kendine göre doğru düşüncelerinin peşinden gitmiş, masum insanlara elinden geldiğince zarar vermemeye çalışmış bir fikir ve eylem adamı. yaptığı ne yanlış var diye düşünmek lazım.
hatırla sevgili izleyip gezmiş hakkında bilgi sahibi olanlardan değilim. yaklaşık 8-9 sene önce, ortaokuldayken darağacında üç fidanı okumuş biriyim. kimse gibi atıp tutmuyorum. komünistlere veya sosyalistlere, atılan "bunlar dinsiz, bunlar ülkeyi satacak" iftiralarına da inanmıyorum. bu iftirayı başlatanların şuan ülkenin emperyalizm kucağında olmamızın asıl sebebi olduklarını görebilecek kadar da çevreme ve tarihime dikkat edebiliyorum.
durum böyleyken geri dönüyoruz deniz gezmiş ve peşinde sürüklediği insanlara. bu insanlar bağımsız bir türkiye yaratabileceklerine inanmışlar. bunda beni rahatsız eden birşey yok, gayet de güzel bir düşünce. bu zaten kemalizmin de temelidir. kemalizm tam bağımsız, dik duran bir türkiye yaratmanın yollarını arar, türkiye şartlarını hesaba katar ve bunları uygulamaya çalışır. ama deniz gezmiş'in düşünceleri ile kemalizm temelde uyuşsa da ilerisinde bir birlik içinde değildir. buna rağmen bir amaç birliği vardır, bir iyiye gitme düşüncesi vardır. şimdi sorarım size, ülkücülerin, milli görüşün, kısacası türk sağı olarak adlandırabileceğimiz düşünce akımlarının bu ülkeyi ileri götürebilmek adına hangi hareketleri vardır? sosyalizmin güçlenmesini engellemek amacıyla amerika eliyle türkiye'de kurdurulmuş hareketlerdir bunlar. hal böyleyken siz kemalistlerin hangi tarafa daha yakın durmasını daha mantıklı bulursunuz? burada tercih çok açık ve nettir, en azından netti. şimdi ne gezmiş kaldı, ne hareketi. hatta ülkücüler bile hafiften tasfiye ediliyorlar.
bu bahsettiğim durumların ışığında kemalistlerin gezmişe bir sempatisi olması yadırganmamalı. idealist insanlar, bu ülkeyi ileriye götürmek isteyen insanların birbirine saygısı vardır. ayrıca bilmeyenler için şunu da söyleyeyim, deniz gezmiş'in bir atatürk hayranı olduğu da çok da gizli olmayan bir durumdur.
ama kemalist olarak çok büyük bir deniz hayranı olmak mı? saçma. gerçekçi de değil. hoş günümüz türkiyesinde atatürk'ü seven herkes kendini kemalist olarak adlandırdığından başlığı açan yazarın da çevresinde gördüğü çakma kemalistlerin yaptıklarını gördüğünü ve bunun ışığında başlığı açtığını da düşünüyorum. türkiye karışık, bizler karışığız. kimse neyin ne olduğunu tam olarak bilemiyor, göremiyor. ne desek boş artık.
son söz olarak tekrar söylüyorum, ilkokul bilgileriyle değil, okuyarak öğrenerek, araştırarak kemalizmin doğruluğuna inanmış biri olarak sevmiyorum arkadaşım gezmiş'i. ama bu tercihtir, seven de sever. ne yapalım adamın kafasına silah mı dayayalım? hoş, müslüman olduğunu iddia edip fetoyu peygamber zanneden insanlar var ülkemizde, öncelikle bunu ele almak lazım ama onlar eleştiri kabul etmezler.
deniz gezmişin asıldığı dönemde cumhuriyet rejimini silah zoruyla değiştirmeye çalışma suçunun cezası idamdı.ancak bu suçun gerçekleşebilmesi için sanığın rejimi değiştirecek güce ulaşmış olması gerekiyordu.deniz gezmiş ve arkadaşları o güce sahip değillerdi. olamadıkları bilindiği halde asıldılar. suçları sabitleşmediği için almaları gereken ceza en fazla 15 yıldı. deniz gezmiş ve arkadaşları adam yaralama, kundaklama falan gibi suçlar işlediler ama adam öldürmediler.bu insanların hala anılıyor olmalarının sebebi masum olmaları değil adil bağımsız olmayan bir mahkemede adil yargılanmamış olmalarıdır.
kemalistler apoya da sahip çıkar diyen hayvanlar önce hukuk öğrenip öyle yorum yapsınlar.
atatürk' ün bir konuşmasında'komünizm bir yılandır.nerede görürseniz ezin kafasını.' demesine rağmen bu yüzsüz,kendini bilmez insanların kapıldığı sözde sevgi fırtınası.
bu sevgiyi anlayamamakta güçlük çeken beyinlerin aynı görüşte olma ve sevme arasındaki farkı da bilmemesi gülünçtür. bahsedildiği gibi hümanist bir sevgi de olabilir. zira idam edilerek ölen adnan menderes de deniz gezmiş gibi yanlış bir kurbanken ona da duyulan sevgi olayı açıklamakta sanırsam.
ittihat ve terakkiden başlayıp da günümüzde kemalizm olarak devam eden ve fetoşculukla birlikte ülkenin başına en çok bela olan düşüncenin değişik bir çeşit tuhaflığından başka bir şey değildir.
kimilerine göre hümanist bir sevgiymiş. turgut özal bir insan olduğuna göre ve kemalist de bir insan olduğuna göre şaşılmayacak bir olaydır kemalistin turgut özalı sevmesi. şaşılması gerken adamı tanımadan kulaktan dolma bilgilerle nasıl nefret edildiğidir. ama turgut özal ismi geçince kulaktan dolma olmuyor ya da adnan menderes. madem farklı ideolojiniz var bunları da sevsenize. hadi devlet adamlıklarını sevmiyorsunuz bu kişilerin o zaman abdullah çatlıyı da sevin. deniz gezmişi severken ideoloji olmuyor ama abdullah çatlı ya da sağa yakın başka biri oldu mu araya ideoloji giriyor hemen.
darbe manyagı olmuş ideolojilerin çakma haline gelmesi, kökünde ittihat terakki bulunan tüm ideolojilerin sonunda birleşmesidir.
yakında ülkü ocaklarına deniz gezmiş posterleri asılırsa şaşırmamak lazım, malum mhp ile chp aynı merkezden idare ediliyor gibi meselelere aynı tepkileri veriyorlar uzun zamandır.
deniz gezmiş bir insan olduğuna göre ve kemalist de bir insan olduğuna göre şaşılmayacak bir olaydır. ideolojik farklılıkları kenara atan iki insan da birbirini sevebilir çünkü. şaşılması gereken adamı tanımadan etmeden kulaktan dolma bilgilerle nasıl nefret edildiğidir.
