hakaret doludur. sadece hakaret ederek savunurlar savundukları şeyi. bir de etiket yakıştırmakta üstlerine yoktur. neymiş şucu bucu. yok bilmem adam değilmiş. ya. işte böylesiniz oğlum. eleştiriye kapalısınız. süslü sözlere alışmışsınız. gözünüz hayatı toz pempe görüyor. akvaryumdaki balıklar gibisiniz. eleştirel akıl, muhakame hak getire. aciz bir yaklaşım. biraz hayal gücünüzü kullanın. öyle ezbere bildiğiniz iki tekerleme ile karşıma çıkmayın. çok kullandıkları iki kelime. biri mevlanadan: önce söze bakarım söz mü... bilmem ne. koskoca mevlananın sözünü de ayağa düşürdünüz ya. bir de en meşhuru neyzen tevfik. illa biri gelir ve bence deyince bmc diyen sazan misali atlar. aferin çok başarılısınız, akıllısınız, yaratıcısınız. insan eriyor karşınızda. hemen ikan oluveriyor. hemen koşa koşa kitapçıya gidip şu çılgın türkler alıyorum ve sabah akşam nutuk okuyorum. işte bakış açınız bu. ulan bir de dini eleştirirsiniz tabu diye. siz değil misiniz ki yeryüzündeki tek dinsel olmayan tabuyu yaratan? gelecek nesil sizden genç skolastikler diye bahsedecek. nerdesiniz mehlika sultana aşık yedi genç? kurtarın beni bu dar bakış açılarının korkunç çapsızlığından. zira beni anlamaları için büyümeye ihtiyaçları var.
karşıt fikirlere sahip kişileri hakaret etme amacıyla isimlendirme ve kategorize etme üzerinden yürür. duruma göre "liboş, dinci, vatan haini, bölücü, gerici, gomünüs, anarşik, emperyalist, sorosçu, işbirlikçi, tarikatçı, mütareke basını, kapitalist, ordu düşmanı, faşist vs..." gibi sıfatlar ne manaya geldikleri tam olarak bilinmeksizin hakaret mahiyetinde söylenir de söylenir.
kemalizmi eleştiren birinin ağzından hemen içki lafının dökülmesini beklerler. neden çünkü paket program hazırdır: o kadar iyi yönlerini görmüyorsun da içkisini mi eleştiriyorsun? bırak adamın keyfi bilir... vs
evet yavrum. ben de aynen öyle düşünüyorum. belki de samimi bulduğum en güzel noktalardan biri bu. ben de içiyorum ara sıra. bu noktadan eleştirmem mümkün bile değil. zaten cephanem böyle çocukça şeylere tok.
bir diğeri de "e sen ne yaptın ki eleştirme hakkını kazanıyorsun?"
ben hiç bir bok yapmadım. devlet falan da kurmadım. ama nedense kafa bir türlü durmuyor ve insanlara ezbertilen şeylerle ilgili yabancı kaynaklarda farklı şeyler okuyunca objektif olmayı öğreniyor. onun için hiç bir bok yapmasa da şu dünyada, dikili bir taşı da olmasa da bu adam yanlış bulduğu herşeyi eleştiriyor. bu benim en doğal hakkım arkadaş. bunu elimden alamazsın. zira ben senin gibi küçüklük yaparak hakaret etmiyorum, küfür de etmiyorum. ayrıca kanundan nizamdan da haberim var. 5816 sayılı kanunu da senden iyi bildiğimi sanıyorum. yani tc yasalarına göre de suç işleyecek ifadeler kullanmam. e bu durumda?
diğeri ne? şu: böyle yapınca bir halt olduğunu mu sanıyorsun? hayır. beğenmeseniz de sizin körü körüne ezberleyerek sürü gibi bağlandığınız şeylerle ilgili aykırı şeyler söylemek ve sizin savunma hattınızın zaafiyetini görmek bana keyif veriyor. keşke adam gibi ikna edici şeyler okusam da gidip add'ye üye olsam. nerde?? varsa yoksa ilkokul 5 tekerlemeleri. en ileri kemal kara'ya yetişiyor... hey gidi hey.
sadece cemaati ve iktidarı hedef alan genellikle seviyesiz, ilkel ve hakaret içeren bir savunma mekanizmasıdır.ne derseniz cevaben ortaya çıkan kelimeler sınırlı ve hep aynıdır:
cemaat, fettos, şakırt, akepe, tayyeap sattı aldı komur makarna vs vs
çok tecrübelerle sabittir ki bir kemalist tartışmada her zaman ezberden öğrendiği ya inkılap tarihi hocası ya milli güvenlik hocası ya da çevreden duyduğu bir kaç lafla tartışmaya girer.
e haliyle kaybeder çünkü her lafına antitez zaten vardır.
kemalistlerin bir şeyi savunmasına gerek olmadığından aslı olmayan bir mekanizmadır. kemalizm bu topraklar içinde hiç bir tartışmaya açılamaz ve kemalizmin bir savunma mekanizmasına ihtiyacı yoktur. "kemalisti bir şeyi savunmaya iten zihniyetin vay haline, vay cahilliğine, vay bu ülkede aldığı her nefese.."
antep 1 buçuk sene osmanlının imzayla getirdiği fransızla çarpışırken nerdeymiş o aq hali hazırdaki kurulu devleti?
şehirdeki herkese istiklal madalyası veremediklerinden şehre verdiler istiklal madalyasını! koca şehir gazi aq!
antepli olup da eski bir büyüğü, çarpışmamış veya şehit düşememiş insan yok lan memlekette.
benim yaşım yetti de duydum öğrendim bir ton insandan ki ben merkezden bile değilim.
kolay geliyor size!
o yüzden bir kemalist olarak değil... bir antepli olarak 100 bin sene de geçse söverim o aq vahdettinine! bu kadar!