hatta yenilenme ve değişim sözcüklerinden tiksinirler. kendi hayal alamlerinde oluşturdukları utopik bir 1938 öncesi alem vardır onlar orada yaşamaktadırlar.
sizin anlayacağınız gericiliğin kralını kemalistler yapmaktadır.
bu kitle atatürk ü bu ülkede en kötü anlamış lakin aşırı sahiplenmeden dolayı aynı zamanda en kötü anlatmış kitledir.
halk istiyor diye atatürk ilkelerini çiğnemeği değişim sayan ama hainlik saymayan ve terakkiperver cumhriyet fıkrası zihniyetiyle ileri demokrasi söylemi içinde olanların iftirasıdır.
en önemlisi bu iftira atanlar baş örtüsünü kadının özgürlüğü diye yuttururlar. yutanlar vardır afiyet olsun.
Arife günü haplanıp entrey girilmemesinin ispatla sabit olmuş halidir.
Şimdi kalk o pc'den git banyo yap boyunda aklında bir santim uzasın dedim mi? Vallahi dedim.
(bkz: ibretlik bir paylaşım)
ps:
Sanırım
tiskinmek= tiksinmek
utapik= ütopik
atatürk zaman içinde fikirleirni değiştirmiz,
örneğin faşolaşan türk ocaklarını kapatarak aydınlanma adına halk evlerine dönmüştür.
bu kemalist kitle fikirleirni değiştimez ve sosyal bilimlere muhalefet ederek bağnazca statüko da direnirler.
sonra da bunu kahramanlık ve erkeklik olarak yutturmaya kalkarlar,
daha sonra da ya halk cahil bizi anlamıyor modu ile kendilerini kandırırlar.
(bkz: kömürle gelen iktidar yalanı)
yenilenmekten kasıt emperyal düzene göre her geçen gün biraz daha teslimiyetçilikse hayır yenilenmeyiz.
yenilenmek derken amerikanın kucağına oturup her dediğine evet diyerek hatta misakı millinin içine edecek projeye eş başkan olmak ise hayır yenilenmeyiz.
yenilenmekten kasıt cemaatlerin kontrolündeki bir türkiyenin cumhuriyet olma çizgisinden sapmasına tepki göstermemekse hayır yenilenmeyiz.
zaten çağdaş türkiyenin temelleri sağlam bir şekilde 87 yıl önce atılmış. bunun üzerine koyulan her tuğla bu ülkenin bekası için konulmuştur. işine gelmeyen yapıyı çağ dışılık ile suçlarken o liberal bağnaz kafaların bir an önce aynaya bakması tavsiye olunur.