kemalistler vatan sevgisinin edebiyatını iyi yaparlar mesela ''vatanını seven bir adım öne çıksın'' deseniz. hepsi 10. yıl marşı eşliğinde adımlarlar. fakat bu bizim kemalistler kendileriyle pek bi iyi çelişirler. siz sevdiğiniz bir insan için fedakarlık yaparsınız. eğer yapmazsanız onun gerçek sevgi olmadığını bilirsiniz ya, işte bu kemalistler devlet için fedakarlık yapmayıp aksine ''devlet şunu yapmıyor devlet şöyle devlet böyle'' demenin dışında hiç bir şey yapmazlar. ne zaman bir seçimden çıksak (bkz: ülkeden siktirolup gitmek) gibi başlıklar açarlar ama yine de şaka yapmışlardır zira onlar çok severler ülkelerini bunu da çok şaşalı cümlelerle ifade ederler.
ülkücüler ise gariplerim pek edebiyat yapamazlar. zira samimiyetin doğasında gösteriş yoktur. bu yüzden cümleleri kısadır. kendilerini öyle kitaplarla da anlatmazlar. ülkesini seven bir adım öne dediğiniz zaman bir adım arkada kalırlar onlar. aslında onlarda bir adım atmışlardır ama yanlarındaki soytarılar 50-10 adım atınca geride görünürler. ama ne zaman ki ''devlet için fedakarlık yapmanız gerekiyor'' derseniz bu defa da ülkücüler 5-10 adım atar fakat öne doğru değil fedakarlığın olduğu tarafa.
kemalistler atatürkün adeta sahibidirler. her sözünü ezbere bilip yaptığı her şeyden kendilerine bir pay bırakırlar. halbuki aslında gerçek öyle değildir. zira şeyh sait din adı altında kürt milliyetçili adına ayaklandığında atatürk onu susturmuştur. şimdiki kemalistler ise ülkenin bölünmesini özgürlük adı altında desteklemeseler bile karşı da çıkmazlar hani. ülkücüler ise kürtleri kürtlerden daha çok sahiplenmeye razı olmuşlardır. ama ne zamanki karşıdaki güruhun amacı farklılaşır işte o zaman baş almak gerekliliğini de atatürk'ten öğrenmişlerdir.
kemalistler avrupa yalakalarıdırlar. her konuda ülkelerini avrupa ülkeleriyle kıyaslarlar. onların müziğini dinler onların filmini izler onlar gibi düşünür onlar gibi yaşamak hevesi içindedirler. atatürk ve ülkücüler ise asla avrupayla iyi ilişki kuralım diye kimliğimizi onlara satmamıştır. avrupalılarla tek ilişkimiz yine avrupalıların benimsemiş olduğu (bkz: makyavelizm) den daha fazlası olmamıştır.
kemalistler arap yalakası rte nin her yaptığını katıksız şekilde eleştiriler. tek bir amaçları vardır rte gitsin de isterse o çok sevdikleri ülke cehennemin dibine kadar yolculuk edebilir. biz ülkücüler ise adaletliyizdir rte nin yanlış yaptığı yerde yanlış deriz fakat faydamıza olacak şeyleri ise mesela nükleer santrali mesela yerli arabayı her akp liden daha fazla destekleriz.
biz ülkemizi kendimizden üstün tutarız onlar ise kendilerini her zaman için devletten üstün tutarlar.
hiç şüphesiz ki fatih istanbul u fethederken ''imparatorluk neden şunu yapmıyor padişah nerede hadi grev yapalım'' diyen zihniyetle bunu başarmamıştır.
fatih istanbul'u fethederken vatanını seven ölüme razı inanlarla bunu başarmıştır.
güzel bir karşılaştırma olmuş. eklemek gerekirse, günümüz kemalist, ulusalcı ve benzeri tipler, ne hikmetse 68 kuşağından türediğini zannetmektedirler.
Biz ise kendimizi Ziya Gökalp, Yusuf Akçura ve diğer Türk büyüklerinin fikirleri ile başlayan bir düşüncenin neferleri sayarız.
Ülkücüler vatanı için gerekirse canını feda eden kemalistler ise her fırsatta ülkesini ırkını kendi görüsünde olmayan insanlari asagilamayi kendine meslek edinmiş insanlardır. Bana gore tabi.
iki arkadaş ava çıkmışlar. ormanda av arıyorlarmış. birden karşılarına bir ayı çıkmış. atatürkçü olan hemen eğilip ayakkabılarını bağlamaya başlamış. mhp li olan ise dua etmeye başlamış. ayakkabısını bağlayan atatürkçüye mhp li şöyle demiş; ne yapıyorsun sen? ayı 50 km hızla koşabilir yani ayıdan hızlı koşman imkansız!
atatürkçü şöyle yanıt vermiş; ayıyı geçmeye çalışan kim? seni geçsem yeter demiş.
