"ben size katı bir dogma, katı bir ideoloji bırakmıyorum, ben size bilimin ve fennin ışığında aklın yolunu bırakıyorum" cümlesindeki fikri benimseyen bir ideoloji.
ağzından taşan köpükler ve fırlamış şahdamarları eşliğinde oraya buraya saldırarak, tekdüze fikirlerden hoşlanan 'doğru bir tanedir oda bizimdir' felsefesiyle daha çok kuduracak insan.
yobazlar anlamaz, solcular anlamaz, dinciler anlamaz, liboşlar anlamaz, gavurlar anlamaz. bütün bunlara rağmen sadece kendilerinin en doğrusunu bildiğini iddaa edenlerdir. aynı islamın yanlış anlaşıldı geyiği gibi.
nasıl ibne komünistler var deyip, komünistleri eleştirmiyorsak, tiki kemalistler var deyip kemalistleri eleştiremeyiz. eleştirecek başka birşey mi kalmadı lan?
çağa ayak uyduramayan, 600 yılından kalma fikirleri savunan bireylerin, bok atarken daha dikkatli olması gereken kişi veya kişiler. bir dönün kendinize bakın lan.
dinci yobazlarin atatürk ilkelerine bagli kisilere, güya akillarinca kücümseyerek taktiklari isim. aslinda kemalistlik dinde özgürlügü savunan bir düsünce tarzi iken, bunu kicindan anlayanlar coktur.
sayıları pek azdır. ama atatürkçüler kendilerine kemalist'te demektedir. kemalizm "devrimci" ruh taşır ve çağa ayak uyduracak şekilde değişmelere göre yeni devrimler ön görür. atatürkçüler ise inönü'nün kemalizm yorumunu yani çakma kemalizmi savunurlar. biz onlara ulusalcı diyoruz. bunlar katı devletçilik, türkçülük gibi olgulara sıkı sıkı sarılırlar. halkçılıktan anladıkları sadece kendi düşüncelerindeki insanların halk olduğuna inanırlar. milliyetçilikten anladıkları turancılık şimdiki adıyla türkçülüktür. turancılık yasak olduğu halde turancılık yaparlar. bu kesim özellikle sunni müslümanlar ile kavgalıdır ve her fırsatta mustafa kemal'in laiklik ilkesine atıfta bulunurlar. devrimciliği ise devrimler bitti olarak algılarlar. aralarında devrimci yoktur. sıkı statükocudurlar.
bu statükoculuk yüzünden demokratik gelişmelere kulaklarını tıkarlar. mustafa kemal zamanında anayasamızın kişilere verdiği özgürlükler bir çok ülkeden çok ileri iken şimdilerde geri kalmış, cumhuriyet ve demokrasimiz artık antidemokratik kalmıştır.
kemalistler; ülkesine yabancı bir devletin ne askerini sokar, ne ülkesine borç versin diye ödün vermeyi kabul eder. atatürkçüler ise bize musul ve kerkük'e mal olan amerikan askerlerini ülkemize sokmakta ve onlara imf yoluyla ödünler vermekte beis görmemişlerdir.
missouri savas gemisi 1946'da türkiye'ye gelmiştir.
imf'ye dördüncü madde kapsamında üye olmamız da 1947 yılıdır. başımızda kim vardı dersiniz?
"Amerikan yardımı, cihan barışının devamı ve yenilenmesi uğrunda kendisine düşen büyük rolü tamamıyla benimsediğini gösteren ümitlerle dolu bir işarettir." diyebilen kişi...
kemalist denilen şey atatürkçü denilen şey ile aynıdır. aynı insanın iki farklı isminden iki farklı ideoloji çıkacak değildir ya. kemalist olarak kullanım daha çok askeri yönü ele aldığından daha sert durur, herkes atatürkçüyüm dediğinden kemalist daha karizmatik gelir bazılarına ancak ikisi de aynıdır.
kemalist denilen kişi, bu ülkenin başına gelen en büyük talihin en büyük dahinin fikirlerini anlamaya çalışan, onun yolundan gitmeye çalışan, sağa sola kendinden büyük olanlara el pençe divan durmayan, karakterli ve onurlu insandır. tek derdi ülkesinin ama ekonomik ama sosyal olarak kalkınmasıdır. kemalizm bugün varolan hiçbir partinin ideolojisi değildir. chp'de dahil buna. gerçek kemalist ilerici olan kişidir.
dindar oldukları için sürekli dini tanımlamakla uğraşan siyasi okul. "cumhuriyeti korumak" mottosu/şiarı ile derin yapılanmalarla kurdukları bağ dikiz aynamızdan kaçmamıştır.
dini ve kültürel özgürlükler tartışılması sırasında "bireysel hak ve özgürlük kamu otoritesinin önündedir ve kamu oteritesi gözetilerek bireysel hak ve özgürlükler sınırlandırılamaz" diyen liberal ve ateist bir aydına şeriatçı, yobaz gibi kavramları kullanarak cevap veren çok sayıda akıl yoksunu cahil insanların kendini tanıtırken kullandıkları kavram.