"ben özellikle Diyarbakır'a çok farklı bakıyorum. Ben istiyorum ki, hani şu anda Amerika'nın da düşündüğü 'Büyük Ortadoğu Projesi' var ya 'Genişletilmiş Ortadoğu', yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım. recep tayip erdoğan.".
azalarak bitiyorlar bu kişiler. hemde dirhem dirhem ,damla damla bitiyorlar. ne ideolojileri bir halta benziyor ne de 70 yaşından sonra saçlarını aynı tip kestiren kokoş teyzeleri. bırakın onlar hala şeriat geliyor, ülke bölünüyor desinler ölü taklidi yapın giderler.
hele hele uludağ sözlük gibi %80 ini faşist yazarların oluşturduğu bir sözlükte bunlar ağırlıktadır.
paranoya abartılı kuşku, güvensizlik anlamlarına gelir. bu bağlamda milliyetçilere isnat edilen sözde paranoyaklık ise gerçek değildir. zira paranoya olabilmesi için bir olayın abartılması, olmayan bir şeylerin oluyor gibi hissedilmesi gerekir ki türkiye'ye baktığımızda bölünme çalışmalarının yavaş yavaş yapıldığını gözlemleyebilirsiniz.
bir on yıl öncesiyle şimdiki zamana baktığımızda, kürt milletinin artık daha fazla şey istediğini ve bağımsız devlet isteklerini daha sesli dile getirdiklerini görebilirsiniz.
hülasa bölünme paranoya olmaktan çıkıp çok yakın zamanda ne yazık ki gerçekleşecek gibi duruyor.
hiç dışlanmış değiller. babamın patronu kürt. ayda 100 bin tl civarı kazanıyor. bütün ailesi burada. hepsi ülkenin üniversitelerinde okuyabiliyor, kendini geliştirebiliyor, biz ne yiyor ne içiyorsak, onlarda yiyip içebiliyor. bizim sahip olduğumuz hakların hepsine sahipler. şu an milletvekili olma yolunda ilerliyor. ama eğer orada kalıp sefil bir hayat sürmek istiyorlarsa, şehirlerini geliştirmek için bir şey yapmıyorlarsa bizim suçumuz değil. daha türkçe öğrenmemişlerse ve devletin yolladığı öğretmenlerin ne dediğini anlayamayıp eğitim alamıyorlarsa bu bizim suçumuz değil. buranın insanı çok kötü, yemekleri kötü diyebiliyorlar ve geldikleri memleketleri övebiliyorlarsa bizden daha iyi durumdalar demektir. benim ailem de göçmen kimse bizi dışlamıyorken onlar dışlanıyorsa bir problem vardır.
paranoya= gerçek/akıl dışı korkular, tedirginlikler vb. şimdi buradan yol çıkarsak olmaması gereken bir durumdur diyerek tanımı döşeyebiliriz.
bölünürsek kürtler batıda fazla kalamazlar. yugoslavya iç savaşı göstermiştir ki hem ülkeyi bölmeye çalışıp hem de böldüğü topraklara gitmeyenlere pek sportmence davranılmıyor. peki bölünürsek ne olur? terör ayrılan onca para spor, sanata, eğitime, sağlığa kaydırılır, daha medeni bir toplum oluruz, ab'ye bile alanabiliriz-ki ben bunu istemiyorum-. yani bölünme esasında her yönden iyi bir olay. korkulacak, sıkılacak bir durum yok.
misak-ı milli mi? ben avrupa'nın dört ülkesini dolaştım. ama bir kere dahi doğuya güneydoğuya gitmedim. benim japonya'ya gitme ve oraya yerleşme ihtimalim, diyarbakır'da yaşama ihtimalimden daha fazla. toprak ağası mıyız biz, geniş sınırları olan devket istiyoruz. bence sınırların önemi yok. dilini konuşan, töreni yaşayan insanlar senin sınırların dışında olsa dahi kardeşindir, dilini konuşmayan, senin kültürünü yaşayamanlar ise senin sınırında olsa dahi kardeşin değildir.
asıl korkulanın bölünme olmadığını kavrayamayacak kadar cahil bir bakış açısının ileri sürdüğü iddiadır.
yapılmak istenen ve başarıyla yürütülen bu süreçte sanıldığı gibi fiili bir bölünme zaten olmayacak, senin ülkenin çatısı altında federe devletçikler kurulacaktır.
orta doğuda yer yer etnik kimliğe göre yer yer de mezhebe göre göre çıkarılan çatışmalar türkiye deki senaryonun orta doğu uygulamalarıdır. ya da tam tersi.
işin özeti: orta doğudaki devletleri etnik veya dini kökenine göre ayır ve yönet.
iyi senaryo hakkını vermek lazım, iyi ekmek yiyorlar.
Yıllardır öne sürdükleri bu paranoyalar yüzünden halkın her kesiminde radikalleşmeye sebep olmuşlardır. Biz olmazsak bu ülke iran olur diye, aynen Ahmedinecat'ın (biz olmazsak israil iran'ı vurur)yaptığını yaptılar. Aslında alenen iran tarzı politikalar yaptılar.
Milliyetçiler ise bu ülke de gerçek eşitliğin sağlanmasını taviz olarak gördüler. Milliyetçilik dediğimiz şeyin karşıtıyla var olmasından mütevellit her iki taraf da radikalleşti ve çözüm çok zorlaştı. Ölen bunca insan ise cabası.
Olum bırakın bunları biraz cool olun lan...
Not: Olum mallık yapmayın, bu ülkenin sahibi Türk ya da kürt değildir. Oturalım beraber özgürce yaşayalım. Bu kadar mı zor lan.
Edit: Eksileyen dostlar, madem beraber yaşamak istemiyorsunuz, siz bu ülkeyi çoktan bölmüşsünüz demektir.
bir orospu çocuğunun siktiriboktan barış mesajıyla yola çıkmayacak olan kemalist ve milliyetçilerdir. 30 yıllık bir piçin ağzından çıkacaklarla barış yalanlarına kanmayacak kemalist ve milliyetçilerdir. cemaatçiler gibi pkk' yı koynuna almayacaklardır.
dibine kadar asimetrik enformasyona bulanmış, önüne konulan havucun peşinde koşmaktan başka bir işe yaramayan zavallının uydurduğu paranoyadır ! kemalistlerin yaptıkları paranoya değildir. gerçekleşmesi muhtemel endişedir !
bu malın hemen dibinde ırak vardır görmemiştir, suriye vardır görmemiştir, yunanistan gibi daha yüz yıl geçmemiş ankara kadar işkal etmiş temellerinde cuntacı bir ülke vardır görmemiştir, ermenistan dememe gerek yok sanırım.
işte bu mala anlatamazsın. kör cahildir.
ilgili konu
(bkz: kürt sorunu)
al oku al.
(#18641225)
kendi kendilerine ürettikleri ve kendi yaşam tarzlarını güvence altına almak için ve bu korkularından sıyrılmak için müslümanların ve kürtlerin haklarına tecavüz eden bu zümrenin paranoyasıdır. türban diyoruz, ya şeriat gelirse, kürtçe eğitim deniyor, ya ülke bölünürse, kürtlere statü deniyor, federasyon gelirse. anlamsız korkular ve bu korkuları bastırmak için getirilen yasaklar, baskılar. daha denenmemiş şeyler var türkiye de. gereksiz evhamlarla ilerleme önlenmemeli. kürtlere özgürlük verilmeli, statü verilmeli. bu denenmedi biliyorsunuz ama sizin evhamınız yüzünden dışlandı. imam hatiplerin önü açılsın dendi, türban ile okunabilsin, çalışılabilsin dendi, şeriat evhamı yüzünden denenemedi. bırakın elitlerin değil, korkakların değil, türkiye halkının dediği olsun, birde birlik olmayı, eşit olmayı deneyelim. evham ve paranoyalarla ilerleyemeyiz, savaşı bitiremeyiz.
