bir arkadaş ziyareti dolayısı ile gazi' ye gitmek durumunda kaldım. o zamanlar dtcf' de okuyorum. saçım, sakalım dağınık, kocaman küpelerim var falan. içeri girdikten kısa bir süre sonra küçük polatlar yanıma geldi. mayıs mı neydi amk malları hala koca siyah kalın palto ile geziyorlardı. küpeni çıkart falan muhabbeti yaptılar. ufak bi tartışmadan sonra anası belli olmayanlardan biri küpemi çekmeye çalıştı, aynı anda sertçe ittim onu. sonra hepsi birden üzerime çullanmaya kalkıştı, bi durun dedim.
madem erkeksiniz, delikanlısınız; akşam biriniz gelsin kurtuluş parkına kavga edelim. beni dövebilirse, yarın buraya kısa saçlı ve küpesiz geleceğim. yok ama ben döversem, bu okula istediğim gibi girip çıkabileceğim. tabi bozkurtlar kavga lafını duydu ya hemen ağzındaki salyalar akmaya başladı, tamam dediler. ben güzelce okula girdim küpelerim ve uzun saçımla.
akşam oldu. tabii ki gitmedim oraya. beklesin dursun pezevenkler dedim, biramdan bir yudum alırken.
not: çok sevdiğim ülkücü arkadaşlarım, kardeşlerim var. fakat bazı salaklar kendilerini adam sanıp posta koymaya çalışıyorlar. küçük kurtlar giderken, biz dönüyorduk.