kafa şişiren kemalist zırvalarından oluşan bir edebi akım eşliğinde öğrenim hayatı sürer. belli kalıbın dışına asla çıkılmaz. iftira ve karalama en sevilen ve en çok kullanılan edebi üsluplarıdır.
kemalizmin; emperyalizme, yüzyıllardır süregelen cahilliğe (matbaanın 300 yıl sonra gelmesi), işgallere, kadının toplumsal yaşamdaki yeri vb. şeylere karşı dünyada eşi az görülen bir yumruk indirmesinin önüne geçmemesi, "çankaya yeter bize kabe arab'ın olsun" ya da "hz muhammed'i mi kurtarırsın atatürk'ü mü" gibi elma armut karşılaşmasına muhatap edilmemesi gereken ve olmayan bir bölüm.
bir dili zengin kılan, o dilin sahip olduğu sözcük haznesidir. dolayısı ile, ifade etmek istediklerinizi ne denli rahat ve eksiksiz betimleyebiliyor iseniz; konuştuğunuz dil sözcük haznesi olarak o kadar tatminkar demektir.
diller üzerinde, belli bir sistematiğe dayalı olarak yapılan sözcük yenilemeleri sayesinde o diller, daha rahat konuşulur-anlaşılır olabiliyor ve o yeni sözcükler; dili konuşan halk tarafından da kabul görüyorsa bu, o dilin eskiye oranla daha zengin ve doyurucu olmasını sağlayacaktır.
bu bağlamda,
yazarın, yazı içeriğine bakıldığında, dil devriminin sembolü durumundaki tdk'nın ürettiği birçok sözcüğü kullanmakta olduğu görülerek mutlu olunmuştur, doğrusu!
dilin sadece yalamaya, yalakalanmaya ve taklit etmeye yaramadığını keşfetmiş kişilerin tercih ettiği durumdur.
"o ki o dillerini sahte şeyhlerinin götlerini yalamak için kullananlar bizden değildir."(yalaka 2. ayet)'de de anlatıldığı üzere o organ sadece konuşmaya ve iletişime yarar,diğerleri pazarcıların işidir..
bu ülkede türk dil devrimini yapıp arkasından türk dil kurumunu kuran dilimizin tam türkçeleştirilmesine çalışmış atatürk ün yolundan giden insanlara yapılmış cahilce eleştiri.
merak ediyorumda neden her fırsatta kemalistlere laf söyleme çabasındasınız? toplumu ayrıştırdığınızın farkında değilmisiniz? yada farkındamısınız?????