erdoğan usülü diktatörlüğün kendini kamufle için uydurduğu sözde rejimdir.
darbe dönemleri hariç fikirlerini bu denli gizleme ihtiyacı duyan oldu mu?
hem dinci hem adaletsiz, hoşgörüsüz olmak nasıl açıklanır bilemiyorum...
çağdaşlık, özgürlük ve demokrasiyi dikte etmiş olması gerek.
ayrıca sözün sahibi zatın stalin'i mao'yu görmezden gelip, atatürk'ü komunist politakalar gütmediği için diktatör ilan etmesi ayrı bir ironi olmalıdır.
sanıyorum bunların cumhuriyet tarihinden zerre haberleri yok. ulan adam kendisine muhalif parti kurdurdu, kız kardeşini de oraya üye yaptı. ama diktatör diyen orospu çocuğu gericiler, buralara doluştu. bu yüzden de birçok demokrasi girişimi yarıda kaldı. bunun gibi insanımsılar bugünün chp'si için bile aynı şeyleri söylüyor. hiç kimse unutmasın ki rte'nin başbakanlık yapması ile ilgili kanunu chp desteklemiştir.
aslında sorun atatürk ve devrimleri ile ilgili. dinciler bir türlü hazmedemedi. halkımız bile şuan kemal atatürk'e düşman yetişiyor. ona diktatör diyenler ise zamanında muhalifleri haksızca bastıran, amerika'dan para alan, şuan ise şeyhlerin dibinde resim çektiren, mürit olan, kendisi gibi olmayanlara tahammül edemeyen, kin tutun diyen başbakanları hep desteklemiştir. bunlar diktatörü yanlış yerde arıyorlar.
söz konusu m. kemal olunca elbette önce onun devrimlerini anlatan yazarlar sonrasında aslında devrim için bu diktatörlük gereklidir görüşünü anlatmaya çalışmaktadırlar. yani aslında devrime giden yolda herşey mübahtır demek istemektedirler. haksız da değilller ama hangi devrim chenin devrimi mi leninin devrimi mi mao nun devrimi mi yoksa m. kemalin devrimi mi? hepsini anladım da m. kemalin kilere devrim demek öteki devrimlere ihanet değil midir? nasıl devrim yani insanlara zorla şapka taktırmak ve takmayanlara istiklal mahkemelerinde cezalar savurmak katletmek mi? yoksa kılık kıyafet devrimi mi yoksa başka bir devrimi mi? bunlardan hangilerini sosyalist devrime benzetiyorsunuz merak konusudur. evet m. kemalin devrimleri vardır ama bunun için ne 15 lileri katletmek ne dersim de katletmek gerekmiyor. m. kemalin ve diğer sosyalist liderlerin yaptığı devrimleri birbirine benzetmek bir ego tatminidir ve aralarındaki benzerlik elma ile armut benzerliği kadar bile değildir.
yanlış bir tabirdir. mustafa kemal atatürk dikdatör değil devrimciydi. ama sonrasından onun ismini kullanarak dikdatörlük yapanlar için kemalist dikdatörlüğü denmiştir. 1940'dan itibaren kemalizm adı altında yapılan sadistlikleri tarih unutmayacaktır en azından.
Önder olarak kabul edilen Lenin'in bile, kendisi için ''Sosyalist değil ama çok büyük bir devlet adamı.'' dediği halde, yine de Mustafa Kemal'e gaf vuran küflü komünistlerin söylemidir. Mustafa Kemal'in bu ülkede katlettiği binlerce insan vardır, doğrudur ama devrimin ayakta durabilmesi için önce kendi çocuklarını yemesi gerekmektedir. Ne Osmanlı Anadolu'da, ne Lenin Rusya'da, ne Che Guevara Küba'da katliamsız, kansız devrim yapamamışlardır. Dünya üzerinde kansız devrim yoktur. Kendisine başkaldıran ''devrimin ilk çocuklarının'' seslerini kesmesi, Mustafa Kemal'in dünya üzerindeki en büyük liderlerden birisi olduğu gerçeğini değiştiremez.
türkiye de etkisi tüm devlet kurumlarının ruhuna kemalizmin işlemisi şeklinde olmuştur. kurumların başındaki kişiler değişse bile bu değişmeyecektir. hatta küçüklükten itibaren hepimizin ruhuna işlemeye çalışmadılar mı aynı şeyi ? yıllarca kemalizmi eleştirmekten korkmadık mı ? eleştirmek kadar doğal bir hakkı biz korkumuzdan yapamadık. ırakta saddamı, italyada mussoliniyi, suriyede esadı eleştirebiliyor muydu insanlar? hayır. peki neden? bu ideoloji kendisinden farklı düşünenleri silahla bastırmadı mı? e şimdi varın siz düşünün neyin ne olduğunu.
Kemalist rejim, üniter ulus-devletçi misyonunun gereği olarak, içerde ırkçı-asimilasyoncu bir politika uygulamış, Kürtlerin direnişine devlet baskısı, idam ve katliamlarla cevap vermiştir. Zaten bu ideolojinin temelinde, Anadoludaki Ermeni ve Rum halklarını yok eden ittihat Terakki ulusal katliamcılığı yatmaktadır. Kemalistler bu politikayı aynen devralmış ve sürdürmüşlerdir. 1940lı yıllarda varlık vergisi aracılığıyla azınlıklara uygulanan cezalandırma ve zorla çalıştırma politikası bunun en açık kanıtıdır. Bugün Türkiye Cumhuriyetinin Ermeni katliamını inkârının en büyük nedeni de devraldığı bu katliamcı mirastır.
Kemalist ideoloji, inkılapçı değil, tipik muhafazakâr bir ideolojidir. Kendi devletini ve ideolojik hegemonyasını kurduktan sonraki tüm çabaları, hayatı dondurmak ve değişim yolundaki her gelişmeyi engellemek yolunda olmuştur. Kemalistlerin inkılap dedikleri, kendi karşıdevrimci hegemonyalarını, tüm iktidarlar gibi, bir yandan baskı, diğer yandan rıza yoluyla sağlama almak için girişimde bulunmaktır. Bu ne pahasına olursa olsun yönetimde olmak hırsı, kemalizmi aynı faşizm ve nazism gibi gerçek değil ama yandan çarklı ideolojiler sınıfına sokar.
ilk kez cuma hutbesi okuyan cumhurbaşkanını dinsizlikle suçlayarak, inkılaplarını yanlış anlayıp çalışmayanları devlet eliyle beslemeyenleri eşitsizlikle itham eden beyinlerin son dönemdeki öne çıkardığı basit tez.
bu ülkede istediği çıkar ortamını gerçekleştirememiş gericiler ile olmayacak duaya amin çabasında olan komünistlerin ve rüya aleminde yaşayan kürt milliyetçilerinin aslında 1938 yılından beri uygulanmamakta olan ya da yanlış uygulanmakta ısrar edilen bir sistemi kemalizm olarak adlandırıp ego tatmin etme çabalarının ürünü cümle. bu arkadaşlara göre islam namına hiçbir olumlu yapının bulunmadığı iran islam cumhuriyeti yada demokrasinin "d"sinin yer almadığı kuzey kore demokratik halk cumhuriyeti demokratiktir, türkiye asla!..
keko uydurması. diktatörlük arıyorsanız şu an, etrafınıza bakınız. ben anlamıyorum, bu kekolar değil mi her gün kck davasıyla akpliler tarafından içeriye tıkılan? nedir lan alıp veremediğiniz?
