birinci meclisin kapatılmasından sonra başlayan rejimdir. ikinci meclise kemalistler harici kimse alınmamıştır.
kısacası birçok kukla mustafa kemal' in elindedir. kuklanın iplerini hop yukarıya hop aşağıya oynatan mustafa kemal istediği yasayı çıkarmış istediğini yapmıştır, mustafa kemal tek lider ve otoriter haline gelmiştir ve keyfinin istediğince yasa çıkarıp keyfinin kanunlarını yaşatmıştır.
padişahlık dikta rejiminden sonsuz kat daha iyi rejimdir. kaderin tek bir kişinin elinde değildir. kanun koyucular senin benim seçtiğim adamlardır. ülkemizde pek de iyi icra edilmese de kanunlar önünde herkes eşittir. en tepedeki ile oyun aynıdır. sosyo-ekonomik açıdan dahi en alt tabakada bulunan birisi bile günün birinde en tepedeki olabilir. çağdaşlaşmak adına gereklidir. hepimizin bildiği fakat bazılarımızın bilmek ve görmek istemediği pek çok faydalı durumu barındırır.*
evet dikta rejimi olduğu için mustafa kemal atatürk çok partili hayata geçmek için herşeyi yapmıştır. kendine karşı bir çok partinin toplanmasına ve meclise girmesine izin vermiştir.
olaya atatürk'ü karıştırmak olayın gerçeklerini kapatmak olur. Atatürk sonrası kurulan bir dikta rejimi var ve bunun adı ne kadar da kemalist rejim olsa da Atatürk ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
dinsiz toplum sevdalılarının zihniyetidir bu dikta.
saçamala kat sayısınını arttığı başlıklar görmeyeli daha dün gibiydi. lan demokrasiyi kim getirdi bu ülkeye? kadınlara seçme seçilme hakkını kim verdi?
dikta rejimmiş.
çok hoşuna gidiyorsa iran'a git orda yaşa çok severler senin gibi koyunları.
bugün ve geçmişte akan kanın temel sebebi diye düşünenlere katıldığım pislik rejim. şu bakımdan;
kemalist dikta rejimi;
ilk olarak istiklal mahkemelerinde müslüman alimleri astı.
arkasından alevi köylerini bizzat manevi kızı sabiha gökçe ile bombalattı.
yüzlerce katliama sebep oldu.
yıllar içinde de sürekli kendi halkının kanını döktü.
bunlar tarihi gerçekler. şimdi ki süreçte de işte bu pislik rejimin kalıntıları dinamikleri halen daha işlerin içinde.
bu rejimde en dikkat edilesi ise sermayedir. misal onlarca yıllık iş bankası mustafa kemal'in partisi chp'nindir. sosyalist gibi gösterirler kendilerini yemeyiz biz asıl kapitalistler onlardır.
"düşünmek" gibi kabiliyetleri olmayan yandaş maymunların , sözde "düşünüp" sorumlusu olduğunu ilan ettikleri rejimdir.
ulan sen kim düşünmek kim? hangi rejimmiş o rejim? ulan ağababalarınızın ele geçirmediği makam mı kaldı da hala hiç utanmadan sıkılmadan "kemalist dikta rejimi" lafları ediyorsunuz? 13 yıldır iktidarda kemalistler mi var? kemalistler 1950'den beri iktidarda değil...
lan siz değil miydiniz tüm dertlerin çaresinin ümmetçilik olduğunu söyleyen? ümmetçilik yolunda yapmadığınızı bırakmadınız. peki hani nerede o ümmetçiliğin faydaları? işte hem ortadoğu hem de ülkemiz ateşler içinde...
yandaşların bu hezeyanları, iflas etmiş yobaz zihniyetlerinin başarısızlığına kılıf bulma çabalarıdır...
kemalistlerin bölücü hareketler konusundaki tutumu bellidir. son olarak 1938'de gereği hakkı verilerek yapıldı, bir daha 50 yıla yakın süre kimse bölücülük yapmaya kalkamadı... ya sizlerin ağababaları ne yaptı?
ben sana akan kanların sorumlusunun kim olduğunu söyleyeyim: bölücüleri şımartan, asfaltların altına mayın döşenmlerine, askerlik şubesi, vergi dairesi, mahkeme, kolluk kuvveti, milis teşkilatı kurmalarına bile bile göz yuman kimse, akan kanın sorumlusu odur...
kurban olduğum sistemdir ! bu anadolu coğrafyasında bu kadar etnik olarak karışık bir halkı ayakta tutmanın tek yoluydu... yıktılar bu rejimi ve türkiye çok kanlı bir iç savaşa doğru ilerliyor !
kemalist kim? kemalist nedir? geçtiğimiz bir kaç yıl içinde önüme çok çıkan bir kelime. atatürk'e tapınma olarak nitelendiriliyormuş. çok saçma inanın; atatürk'ün düşüncelerini, askeri başarılarını, siyasi zekasını seviyoruz diye ona tapmak zorunda değilim/z. aslında bakarsanız kimseye hiçbir şeye tapmak zorunda değiliz. (ooohhh gelsin eksiler)
edit: bir tane yazar arkadaşım bana kemalist kavramının 1935'ten beri olduğunu söyleyip beni bilgilendirdi. atlamışım o bilgiyi veyahutta bilmiyordum. sonuç olarak eğer bir insanı ilahlaştırıyorsa kemalizm düşüncesine de karşıyım.
dikta rejimi değil, özgürlükçü bir rejimdir elbette... kadınlarımızın (anlamayanlar için hatırlatma: nüfusumuzun yarısıdır) kısıtlanan özgürlüklerini vermiş, herkese seçme seçilme hakkı vermiş bir rejimdir.
tabi bir de özgürlük vermedikleri var: aşağılık yobazlara ve tarihi büzükdaşları olan bölücülere melanetlerini özgürce işlemeleri hakkını(!) vermemiştir!.. böyle olduğu için kimileri "özgürlükçü değildir" diyorlarsa, varsın öyle olsun...
