basından sorumlu başbakanlık başdanışmanı olarak göreve getirilen şahıs.
belgesel ve kitap icraatlarıda vardır.
Öztürk, büyük boy, lüks baskılı "ilk Meclis" kitabında ilk meclisin kaldırdığı Hicri Takvimi kullandı. Sunuş bölümünde ise Bu ülkede insanlar giyimlerinden dolayı sokaklarda polis zoruyla toplandılar" dedi. kaynak : milliyet
merve kavakçıya da pek üzülmüştür muhterem.
cumhuriyet devrimlerinden, atatürkçülükten bir haber, yobaz demeyeceğim ama ne olduğu malum şahıs.
yerine cuk oturmuştur, bizim adam adamını bulmuştur.
an itibarı ile rte nin yeni basın sözcüsü. kitabında, en sonunda beni bir numaralı terörist yapacak bu pezevenkler. bütün laikleri bir şişe geçireceğim. ondan sonra anlasınlar bakalım laikliğin faziletlerini. elin orospusu bile kalkıp ben laikim, namusumla çalışıyorum, kimse karışamaz demeye başladı. ulan ben böyle laikliğin... diyerek siyasi çizgisinin ve karakterinin portresini çizmiştir.
kaynak: sözcü gazatesi
Başbakanlık Basın Sözcülüğü görevine getirilen Kemal Öztürk, daha önce de TBMM Başkanlığı döneminde Bülent Arınç' ın iletişim danışmanlığını yaptı. Kanal 7' de gazetecilik hayatına başlayan Öztürk, Arınç'ın iletişim danışmanlığı yaptığı yıllarda Ankara siyasetini ve bürokrasisini yakından tanıma fırsatı buldu. Ağrı'da görevden uzaklaştırılan eski belediye başkanlarından Zeki Öztürk'ün kardeşi olan Kemal Öztürk, iran devrimi yanlısı 'Girişim' dergisinde laiklik karşıtı ve Atatürk'e hakaret eden yazılar kaleme aldığı biliniyor. Öztürk, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e hakaretten hapis cezası da almış bir isim .
Anadolu Ajansı'nın genel müdürlüğüne gelir gelmez, hem içeriye hem dışarıya korku veren figür: Kendisini hiç tanımıyorum. iyi midir, kötü müdür bilmem; gazetecilik veya işletmecilik yetenekleri hakkında bir fikir yürütemem. Ama göreve gelir gelmez, hem ajans müşterileriyle kavgaya girip hem de kavgasını ajans çalışanlarıyla sürdüren birinin sonu hakkında iyi tahminde bulunmam: Boyun eğdirmeye çalışanı genellikle boyun eğdirirler. (Ajans dışında, örneğin Habertürk gazetesi ve Fatih Altaylı ile kavgaya tutuşmuş durumda. Nedeni, AA adına Fatih Altaylı'ya 'direktifler' vermesi, o direktiflere uymaması durumunda, ağzına sı..ğını ima etmesi.)
AA çalışanları ile böyle GIRGIR geçiyor muş: Artık haber toplantılarının bir geleneği olarak her müdürle dalga geçilmesi normalleşti. Spor yaptığı ve sağlıklı gözüktüğü için bir birim müdürüne 'sen daha çok spor servisi müdürüne benziyorsun' denilirken, bir bölge müdürüne, özel haberleri sunarken, 'bu arkadaşın ne anlattığını anlayan var mı?' diye soruluyor. Bir başka müdürün hızlı konuştuğunu düşünen Genel Müdürümüz, 'sen çok hızlı konuşuyorsun, ne dediğin anlaşılmıyor, yazılı ver' diyebiliyor. Bkz: http://www.medyatava.com/haber.asp?id=84230
Kendisinin biyografisi ise böyle: KEMAL ÖZTÜRK KiMDiR? Kemal Öztürk, 1969 yılında Ağrı'da doğdu. ilk ve orta öğrenimini Sakarya'da tamamlayan Öztürk, Marmara Üniversitesi iletişim Fakültesi'ni bitirdi. Öztürk, 1990 yılında değişik dergilerde yayımlanan makalelerle yazı hayatına başladı. 1995 yılında profesyonel gazeteciliğe başlayan Kemal Öztürk, televizyon haberciliği ve belgesel yönetmenliği yaptı. Yerli ve yabancı televizyon kanallarında çok sayıda belgeseli yayınlanan Öztürk, bir süre yurt dışında dil eğitimi aldı, belgesel alanında araştırmalar yaptı. Kemal Öztürk, 2003 yılında TBMM Başkanı iletişim Danışmanı oldu, 2005 yılında TBMM Başkanı Başdanışmanlığına getirildi. Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Basın Danışmanlığını yapan Kemal Öztürk, 2011 yılı Şubat ayında bu görevinden ayrıldı. Siyasal iletişim, yakın tarih, şehir iletişimi, politik tarih ve iletişim alanlarında çok sayıda makale ve kitapları bulunan Kemal Öztürk evli ve iki çocuk babası.
Bkz: http://www.bik.gov.tr/web...genel-muduru-kemal-ozturk
4'üncü sıradaki, Kemal Öztürk'ün resmi biyografisi; o biyografide yeralmayan bazı bilgiler ise şunlar:
Kemal Öztürk, iran devrimi yanlısı 'Girişim' dergisinde laiklik karşıtı ve Atatürk'e hakaret eden yazılar kaleme aldığı biliniyor. Öztürk, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e hakaretten hapis cezası da almış...
Ve: Hazırladığı 'ilk Meclis' belgeseli, resmi RTÜK tarafından yasaklanan, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e hakaretten hapis cezası alan ancak cezası ertelenen Öztürk, hakkındaki mahkumiyet kararı nedeniyle sarı basın kartı da alamıyor. AYRICA:
Kemal Öztürk, Bülent Arınç'ın iletişim danışmanlığı yaptığı dönemde sık sık 'Arınç'ın konuşma metinlerini ben yazıyorum' diyerek meslektaşları arasında prim yapıyordu. Öztürk, Arınç'ın iletişim danışmanlığını yaptığı o dönemde, usta politikacının siyasi kariyerini neredeyse bitirme noktasına getiren konuşmanın metnini de yazan kişi. Meclis'in duayenlerinden ve hitabet ustası olan Arınç, TBMM Başkanlığı döneminde 'Türkiye'de laiklik artık tartışmaya açılmalı" diyerek büyük tepki çekmişti. Arınç'ın bu çok tartışılan konuşma metnini yazan da yine Kemal Öztürk'tü. Arınç belki o konuşmayı yapmamış olsa, bugün Çankaya'da 1 numaralı koltukta oturuyor olacaktı. Arınç'ın kariyerini neredeyse bitirecek büyük bir hataya imza atan Öztürk'ün yeni görevinde nasıl bir performans sergileyeceği merak ediliyor. (http://www.ensonhaber.com...mdir-bu-kemal-ozturk.html )
iSMi KAPATMA DAVASINA BiLE GiRDi
Atatürk'e hakaretten sabıkalı bir ismin Bülent Arınç döneminde TBMM'ye danışman yapılması kapatma davasının gerekçeleri arasında yer aldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianameye, Kemal Öztürk'ün TBMM Başkanlığı iletişim Danışmanlığı'na atanmasını da koymuştu.
Bazı gazeteler Kemal Öztürk ile kavga etmek zorunda kalırken, bazı gazeteler de 'nedense', Kemal Öztürk'ü övme gereği duyuyorlar. Mesela Akşam. Bakınız Akşam, bu küçük haber ile Kemal Öztürk'ü nasıl parlatıyor: (Aynı haber Star'da da var...)
Yeni düzenlemelerle birlikte bu dönemde muhabirlerin ürettiği haber, fotoğraf, görüntü ve özel haber sayılarında rekor artışlar oldu.
AA'da Kemal Öztürk'ün Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür olarak göreve geldiği 3 Ağustos'tan itibaren sabah toplantılarında video konferans yöntemi de kullanılmaya başlandı ve böylece istanbul ve izmir Bölge Müdürlerinin bu toplantıya aktif katılımları sağlandı.
AA'da gün, saat 09.00'da beyin takımının toplantısıyla başlıyor, haber birimlerinin yöneticileri sabah gündeminde Türkiye ve dünyada gelişen olayları değerlendiriyor, yurt ağına yayılan 1000'i aşkın muhabirin gün içinde yapacağı çalışmalar ortaya konuluyor, yurt dışı temsilciliklerinin günlük faaliyetleri anlatılıyor. Toplantıda gün boyunca gelişmesi muhtemel olaylar ile özel habere ilişkin tartışmalar da yapılıyor.
AA'nın beyin takımının sabah toplantısındaki değerlendirme ve tartışmalarındaki heyecanın, personelin çalışma temposunu artırdığı da gözlendi. Haber birimlerinin üretiminde iki haftalık sürede belirgin ve Ajans tarihinde rekor artışlar görüldü. 3 Ağustos öncesi 353 olan fotoğraf sayısı daha sonraki günlerde 832'ye ulaştı. Görüntülü haberde ise bu sayı 67'den 162'ye çıktı. Aynı dönemde ürettiğimiz özel haber sayımız ise 27'den 95'e çıktı.
Bu rakamlar genel bültende 363'ten 715'e, yayımlanan haberlerde 783'ten 1855'e, ingilizce bültende 13'ten 80'e, il bülteninde 462'den 1094'e yükseldi. Yeni tasarlanan ve test yayınını sürdürmekte olan http://www.aa.com.tr'de tekil ziyaretçi sayımız ise günlük 9 bin 472'den 32 bin 202'ye çıktı.
Sözcü gazetesine böyle manşet olmuş: Kılıçdaroğlu'nun haberi için 3 foto geçen AA, genel müdürün verdiği konferanstan 12 foto geçmiş; Sözcü de 'alay' etmiş... http://galeri.uludagsozlu...-%C3%B6zt%C3%BCrk-182632/
An itibariyle "ne oluyor"da gürsel Tekin tarafından köşeye sıkıştırıldı. Seçim sonuçlarını hangi ajanstan aldınız? Seçim akşamı akp genel merkezinde ne işiniz vardı? Sorularına ısrarla cevap vermeyip laf kalabalığı yapıyor.
boş konuşan ne dediğini bilmez. aa eski genel müdürü. gezi olayları olurken görmezden gelmeye çalıştı. pişkince kontra yaparak abd'de, londra'da olan olayları gösterip bakın dış basın bunları gizliyor diye haber yaptı. yahu, demek ki türkiye'de de halt yiyenler vardı. yoook olur mu hiç? bizim ülkeden olan şeyler başkaydı. darbeciydi, ülke düşmanları vs vs. dünyayı bilmez; işine gelen şeyi işine geldiği şekilde anlatır.
sinsidir. tv'de kendisinin düşüncesine benzemeyen kişilere itici itici güler. ansızın cehaleti ortaya çıkınca yanakları al al olup saçma bir şekilde gülmeye başlar.
rte'nin emrinden çıkmaz ama ağzından demokrasi sakızı düşmez. görüyorum ki 2015'te milletvekilliği seçimlerine aday adayı olmuş. eee bu kadar yandaşlığın bir ödülü olmalıydı. vekillik için az çabalamadı.
habertürk'te 25.02.2015 tarihli karşıt görüş programında gerçekler suratına çarpılınca şov yaparak canlı yayını terk etti.
Anlattıklarına kendi bile kanmayan, bunuda vücut diliyle, Köşeye sıkıştığında saçmalama üstüne saçmalamasıyla, aşırı derecede belli eden kişi. Şuursuzca savunduğu kişiden, çok şey öğrenmeli...
"çocuklarımız eyalet sistemine karşı mı ölüyor" diyor.
Ulan yaptığın sikindirik adamla ülkeyi bu hale getirdi.
insan vatan toprağı için ölmeyecek de ne zaman ölecek? O zaman verelim memleketi!gavat gibi peşkeş çekelim!uyar mı?
