yazar yıldırım türker'in, tanımını gayet güzel yaptığı ne olduğu belirsiz avukat. "okeyde tek taşa kalmış bir kıraathane kaşarının zafer ifadesiyle kameralara sırıtıyordu" sözü beni benden almış, tamamen cuk oturmuştur. * o değil kendi yetmiyormuş gibi bir de etrafında dolaşan zavallı insancıklar vardır. onlara ise, söyleyecek hiç birşey bulamıyorum. yazının tamamını okumak için;
hrant dink'in öldürülmesiyle kıçına kına yakması gereken kişi.adam herkese türklüğe hakaretten dava açarken diğer bir yandan da türklük sevdası adı altında düşünce özğürlüğünün kıstlanması için çabalıyor.amacı faşizan bir toplum yaratarak daha fazla linç gösterisine şahit olmak.
kendisi 301 inci maddeden daha tehlikelidir. bu ülkede düşünce özgürlüğünün önünde duran somut maşalardan biridir. ermeni soykırımı iddiasının tartışılmasını engellemiş, tartışmak isteyenlere saldırmıştır. *dava ettiği insanları türk düşmanı, kendisini türklüğün koruyucusu gibi göstermiştir. adliye koridorlarında arkadaşları ile birlikte sanık yakınlarına, destekçilerine saldırmıştır..
öldürülen hrant dink'i de "türklüğü aşağılamak" ile suçlamıştır. peki neden? ermeni asıllı olduğunu söylediği için tabi ki, ermeni soykırımını kabul ettiği için.. bu kadar düşüncesi kıt, ırkçılıkta sınır tanımayan bir adamdır.
"evet, kesinlikle kerinçsiz hareketlerini 'topraklarımızı korumak' için yapmaktadır; kesinlikle ülkesini düşünmektedir; kesinlikle bir vatanseverdir; kesinlikle bu ülkenin aydınlık yüzlerinden biridir.." böyle bir adam hakkında, böyle şeyler söylenebiliyorsa eğer, ben de ülkemde iyi bir gelecek göremiyorum...
hukuku kendi emellerine/kötü emellerine alet eden adam.
bu zatı muhterem, her gün düzenli olarak yazılı ve görsel basını taramakta ve çoğundan sonuç alamayacağını bile bile, gözüne kestirdiği kişi ya da kurumlara "vatanı satmak" gibi son derece tuhaf, son derece netameli suçlar isnat ederek dava açmaktadır. açtığı davaların çoğu düşse de, dava sürecinde koparılan yaygara bu zatı muhterem ve yandaşlarının hanesine kar olarak yazılmaktadır. hukuku ayaklar altına alma pahasına hem de.
işin acı tarafı, bütün bunları yaparken öyle meydanlarda haykırdığı gibi vatanı adına değil, kendi ikbali adına hareket etmesidir. amaç vatanı "hainlerden" korumak değil şov ve reklam yapmaktır.
hrant dink'in öldürülmesi ile birlikte artık malum yerine kına yakması muhtemel şahsiyet[siz].
barış ortamı uğruna yıllarca bedel ödemiş ve bu uğurda acılar çekmiş kişileri bir anda insanların gözünde "vatan haini" ilan edebilecek kadar onursuz ve gurursuzdur. yaşanan ve yaşanabilcek ölümlerden "azmettirici" olarak görülmesi gerekmektedir. sonuçta bu ülkenin en büyük provaktörlerinden biridir kendileri ve belki de sırada kimin olduğunu da çok iyi bilmektedir. "yaşar kemal mi yoksa orhan pamuk mu?"
