yıllardır apaçık olan gerçektir. mustafa kemal korkusu geçmemişken, onun varlığına saldırma yolunda ismet inönü ye kadar ulaşabilmişken, mustafa kemal e yaklaşmışken yeni bir başbelası(!) kemal daha ortaya çıkmıştır.
ismi bile yetti. öyle ki bel altı siyaset yapmayacağını söyleyen başbakan kemal kılıçdaroğlunun nefesini ensesinde hissedince hemen de bel altına kaydı. korkunun ecele faydası yok dostum.*
mideden uydurulmuş değil, belli izlenimler sonucu anlaşılmış bir korkudur. akp yöneticileri bu korkuyu yaşarken pasif seçmeninin farketmemesi çok feci haz vermektedir.
son çırpınışta olan chplilerin sevinç kaynağı olan sözde korku. zira objektif olarak bakıldığında partinin bir kaygısı olmadığı, günlük hayatına devam ettiği görülmektedir. asıl kaygı ise, sevilmeyen baykal'ın partiyi en azından meclise sokabilmesi; kılıçdaroğlu'nun ise barajı bile geçememesi olacaktır. öyle olduğunda bu girdilerin silinmemesi rica edilir.