bir kemal derviş vardı, hatırlayanı var mı bilinmez.
hani bundan yaklaşık 10 sene önce bir ekonomik kriz patlak vermişti ve o zamanların hızlı uyanıklarından hüsamettin özkan, krizin faturasını dönemin cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'e kesivermişti bütün bir köy kurnazlığı ile.
cumhurbaşkanlığı denetleme kurulundan kaç kişi haberdar? cumhuriyet tarihi boyunca kaç kere başvurulduğunu kaç kişi biliyor?
hadi başlayalım. süleyman demirel için "+5" formülü, kabul görmeyince türkiye tarihinde ilk kez bir hukukçu cumhurbaşkanlığı yapmış ve biraz da mesleki olduğunu düşündüğüm bir yaklaşımla işlere, konuya hâkim olarak başlamaya karar vermiştir.
ahmet necdet sezer'in ilk işi, varlığı öteden beri süregelen ve fakat daha önce hiç başvurulmamış denetleme kurulundan, bazı bilgileri almak olmuştur. sonrasında gerçekleştirilen mgk toplantısında dönemin başbakanı bülent ecevit'in de dönen dolaplarda parmağı olduğunu düşünerek "çamurun üzerine oturuyorsunuz, yolsuzlukları koruyorsunuz. temizleyemiyorsunuz; bırakın da temizleyelim" demiş ve buna karşılık da kendisine "bu hakkı nereden aldığını" soran dönemin devlet bakanı ve başbakan ecevit'in sağ kolu konumunda olan danışmanı hüsamettin özkan'a anayasa kitapçığını fırlatarak "işte buradan" demiş ve sonrasında verilen demeçler, sürdürülen gerginlik ve ekonomik yapının yıpranmışlığı ile şu meşhur kriz patlak vermiştir.
ahmet necdet sezer'in, ddk'yı etkinleştirmek isteme sebebi de hiç denetime girmemiş olan "halk bankası" üzerinde hüsamettin özkan'ın birden fazla yolsuzlukta parmağı olması ve bürokratik bağlantıları sayesinde bu yolsuzlukları(usulsüz kredilendirme vesaire) örtbas etmiş olmasının açığa çıkmasıdır. sonrasında ziraat bankası'nın uluslararası işlem yapabilme kabiliyetinden de yararlanan hüsamettin özkan, uzun yıllar daha devleti ve hazineyi rahatça dolandırabilmiştir(gereksiz bir detay bilgi).
asıl konumuza gelebiliriz artık ve kemal derviş'ten bahsedebiliriz.
böyle bir ortamda "atanmış" ve hatta deyim yerindeyse "transfer edilmiş" olan kemal derviş, ekonominin başına gelmiş ve bazı önlemler almıştır(tmsf'nin, bddk'nın kurulmasından tutun da ileriye dönük ve uzun vadeli planların yapılması, ekonomi stratejilerinin geliştirilmesi dahil).
ve o zamanlar kemal derviş'in, son derece doğru adımlar atarak gerçekleştirdiği girişimleri anlayamamış(anlaşılmasını istememiş de olabilirler) kimi avrupa devletleri, bugün belki de kemal derviş'in temelini atıp da şekillendirdiği "türkiye ekonomisi stratejisini" "rol model" olarak almakta ve bu model üzerinde oynayarak kendilerine bir para piyasası haritası çizme çabası içerisindedir.
dün, kemal derviş'in icraatlerini "ölümüne eleştirip" ve bugün kemal derviş'in ürettiği projeler sayesinde ülkedeki bankaların çocuğunun ayakta kaldığını es geçen bazı siyasiler, belli bir sürenin sonunda, gider tıkandığında ne yapacaklar merakla düşünmekteyim.
Çoğu günümüz akplisinin kahramanı olmaktır.
Akpnin 2010lara kadar adım adım Kemal derviş'in politikalarını uyguladığını bilmezLer. Sorsan ecevit Kılıçdaroğlu Kemal derviş falan toplanıp birlikte sskyı batırdılar sanar.