kemal bey in hayır gerekçesi

entry2 galeri0
    ?.
  1. kemal bey'in referanduma hayır deme gerekçesi kendilerinin yıllardır her türlü kapıyı kapattıkları uzlaşma yöntemi neticesinde yapılmamış olmasıdır. hem uzlaşmaya kapıyı kapat hem de uzlaşmadılar bizimle de. tam bir yanar döner kemal bey klasiğidir.
    --alıntı--
    Macun tüpten çıktıysa bir kere...

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Kral FM'deki röportajında ilgi çekici bir tespitte bulunuyor.

    işte o sözler;

    "Macun tüpten çıktı, bu Anayasa'nın değişmesi konusunda yüzde 100 görüş birliği var. 'Hayır' çıksa bile referandumda, yine de değişecek. Bu değişim isteğini uzlaşma ile taçlandıralım, toplumun bütün kesimlerinin bir araya geldiği bir değişiklik olsun. Bunun için önce "hayır" çıkması gerekiyor."

    Kılıçdaroğlu'nun tespiti yerinde ama "hayır" gerekçesi tutarlı değil.

    "Uzlaşma" şartına kanmak için biraz "balık hafızalı" olmak, dün ne olduğunu unutmak gerekiyor.

    Birincisi, 22 Temmuz seçimleri sonrasında AK Parti sivil bir Anayasa taslağı için çalışma başlattı. CHP dâhil muhalefet onu boğdu.

    ikincisi, Meclis Başkanı Köksal Toptan, Anayasa değişikliği için Uzlaşma Komisyonu kurulmasını önerdi. CHP ve MHP buraya vekil vermedi.

    Üçüncüsü, referandum paketi öncesi AK Parti uzlaşma ve ortak çalışma yapmak için heyet gönderdi. CHP ve MHP ona da kapıları kapattı.

    CHP, o dönem "Bu Meclis Anayasa değişikliği yapamaz" diyordu.

    Şimdi bütün bunları hiç yaşanmamış gibi sayıp, özgürlüklere "hayır" mı diyelim?

    Maden macun tüpten çıktı, geri tüpe doldurmaya zorlamak niye?

    Kılıçdaroğlu, HSYK ile ilgili düzenleme nedeniyle 26 maddenin 25'inin getirdiği yeni hakları elinin tersiyle itiyor.

    Diyor ki; "Yargının sorunu var. Elbette düzelsin, itirazımız yok. Ama eğer yargı siyasallaşırsa çok ağır bedeller var."

    Oysa CHP, hazırlık aşaması ve Genel Kurul'da destek vermediği Anayasa değişiklik paketini, özellikle de yargı ile ilgili maddelerini Anayasa Mahkemesi'ne iptal için götürdü.

    Anayasa Mahkemesi de itirazlarını yersiz buldu.

    Hatta "HSYK ile ilgili düzenlemeler, Avrupa Birliği standartlarında" diyerek övdü.

    Venedik Komisyonu da yargı ile ilgili düzenlemelerin evrensel standartlarda olduğunu açıkladı.

    Öyleyse "Yargının sorunu var, elbette düzelsin" diyen Kılıçdaroğlu'nun kaygısı neden?

    Mevcut yapıdan tek farkı artık HSYK'ya "ilk derece hakim ve savcılar" da üye gönderecek.

    Bu sebeple yargı neden siyasallaşsın ki?

    ilk dereceye yükselmek için en az 12 yıl görev yapmış olmak gerekiyor.

    Yani hiçbirisi AK Parti döneminde göreve başlamadı.

    Hal böyleyken, Anayasa Mahkemesi, Avrupa Birliği ve Venedik Komisyonu'nun takdir ettiği bir düzenleme neden ve nasıl siyasallaşmaya neden olabilir?

    Sayın Kılıçdaroğlu sizin endişeniz "yargının tarafsızlaşması ve temsil keyfiyetine erişmesi" olmasın?

    Tıpkı Kadir Özbek gibi, tıpkı Seyfi Oktay gibi...
    --alıntı--
    http://bugun.com.tr/kose-...han-basyurt-makalesi.aspx
    1 ...
  2. ?.
© 2025 uludağ sözlük