1960'lar türkiye'sinin çok ünlü bir celladı. aslen üsküdar'da gece bekçisi idi. ancak 1950'lerin sonuna doğru; üsküdar'daki bazı hırsızlıklara göz yumduğu ve bunlardan pay aldığı ortaya çıkınca dp iktidarı tarafından memuriyetten men edilir.
işsiz güçsüz meyhanelerde kin dolu bir şekilde takılırken, börekçi ali'nin idamı için kendisine iş teklif edilir(!) o da kabul eder. yamak olarak gittiği idamda baş cellad dut gibi sarhoş olduğu için iş ona düşer. iş(!) hakkıyla tamamlayınca kadroya alınır.
kendisi için asıl fırsat(!) 1961'in eylül'ünde menderes ve iki bakan arkadaşını asmak olacaktır. hem memuriyeten men'in intikamını almış olacak hem de ünlü olacaktır.
gerçekten de intikam alır vari hareketler yapar. ilk kurbanı polatkan'ı astıktan sonra ayaklarının dibinde infazı resimleyen görevliden resim çekmesini ister ve idam hatırası çektirir...
ertesi gün menderes'i asarken ise çirkefliğin dibine vurur. ipi kasten tam oturtmaz. bu yüzden merhum başbakan tam sekiz dakika can çekişir. ardından ipte sallanırken başbakan'ın ayaklarından tutarak "başbakan'ın ruhu uçtu, kendi s.çtı" diye bağırır. infaz tam tamamlanmışken ipin öbür ucuna asılıp merhum başbakanı daha yukarı çeker; "ne yapıyorsun" diye soran cezaevi müdürü ziyaettin acarol'a "bu i.ne her akşam eyüp sultan'a uçup namaz kılıyormuş; ben de şimdi onu uçuruyorum" der.
bu müthiş başarıları (!) sayesinde 27 mayıs rejimi tarafından istanbul ve yöresinin baş cellatlığına getirilir. nitekim 1962'de yine ünlü bir mahkum olan salacak canavarı'nı da aysan asar. ama bu infazdan sonra cezaevi müdürünün odasında yaptığı çirkeflikler yüzünden karakolluk olur.
.......ve 1960'ların sonuna doğru üsküdar'da bir parkta defalarca bıçaklanmış delik deşik edilmiş cesedi bulunur. ruhu uçmuş, kendi sıçmıştır.
