Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
Denizlere açıldı içimizden biri
Niçin gittiğini söylemeden.
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
Bulacak sanıyordu yenilikleri.
Her an bir yeni su vardı,
Her yeni suda bir yeni an.
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.
Bitmiyordu köpüklerle renkler
Bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek.
Yeni manzaralarla gelen yeni duygular
Hani, eski kelimelerle olmasa
insanın ömrünce devam edecek.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Anladı,ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
Yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara
Yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
Nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.
Anladı, bütün olmuşlarla olanların
Ve bütün olacakların
O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini.
bu kadar satır ve lafın paremetresi soru değil ki cevapları olsun. edebi dünyanın toplanacak sayıları yoktur sağlaması yapılsın, herkesin dünyası kendisine, dalgalanmadan, bulandırmadan..
bazen içimizdeki herşeyi anlatmaya yetecek kadar anlamlara sahip bazen de içimizdekileri anlatmak için yüzlercesinden birini bile seçemeyeceğimiz kadar anlamsız gelen şeyler..
gece vakti bir kere dinlenir. sonra durulur. sonra yine dinlenilir. anlamıyormuşçasına tekrar tekrar dinlenilir. şarkı o gecelik kendini tüketilir ve bir süre ertelenir.
kuracak hikayesini yitirenlerin, yeniden aradığında kelimelerini söylediğidir. teoman'a hayran olma sebebidir.
hava rüzgarlı mı rüzgarlı . denize doğru durmuşsun ve savurmuşsun son umutlarını bir martının kanatlarına . son bir sigara daha öteler mi ellerimin üstündeki aydınlık gözyaşları mı ? bie sigara daha yakıyorum ve duman ile birlikte dudaklarından dökülüyor çaresizliğin kekremsilikleri ...
kendimi tutamıyorum , kendime tutunamıyorum .
yavaş yavaş gerçeğe dönüyor deniz ve ellerimi cebime atıyorum ve diğer elim hala sigara tutunuyor düşmemek için .
denizin mavisinin utandığı bir yerde acı bir gülümseme dudağımın güneyinde beliyor . avazım çıktığı kadar susuyorum kelimelerime . bir fırt daha çekiyorum elimden , elimin küllerini sigaramın teninde saklıyorum .
kulaklarımda patlıyor o anda rüzgarın uğultusu ve aşk bir taşın arasına kaçıyor , çıkaramıyorum .
ceketimin gizlerinden tüm ömrümü çıkarıyorum . bir fırt daha çekiyorum rüzgardan .
orda işte tam orada alt üst edilmiş bir ömrü denize fırlatıyorum .
ilk defa dinlenilen bir teoman parçasının ruhun karanlık odalarından damıttıklarına kendim de şaşırıp ömrümü denizlerin utangaçlıklarında paramparça ediyorum .