kelebeğin rüyası

    35.
  1. "kız şiirden anlıyorsa beni seçer. anlamıyorsa zaten senin olsun."
    10 ...
  2. 255.
  3. Sinemada izlemek istediğim bir filmdi ve sonunda bugün izleme fırsatı buldum.Filmi izlemeden önce gerçekten beklentilerim vardı hem oyuncu kadrosu olsun hem afişi hem hikayesi hem Yılmaz Erdoğan'ın işin içinde olması gibi unsurlardan dolayı beklentilerim yüksekti.Peki film beklentilerimi karşıladı mı? Tam olarak karşılamadı fakat eğer başarısız ve kötü bir film dersem yalan söylemiş olurum çünkü film bir Türk filmi olarak gayet başarılı.Film baştan sona sürükleyici diyebilirim en azından benim gibi dram severlerin alışık olduğu bir tempoda ilerliyor film sadece sonlara doğru biraz ağırlaştı fakat benim asıl bahsetmek istediğim olay kurguyu pek beğenmedim ayrıca film içerik olarakta çok orjinal olduğu söylenemez.Filmin kurgusunu beğenmedim derken demek istediğim; bazı sahneler arası geçişleri beğenmedim yani bir sahneyi izliyoruz ve bir anda diğer sahne değişik ve uyumsuz bir şekilde başlıyor ama bunu filmdeki bütün sahnelerden bahsetmiyorum sadece bazı sahnelerden bahsediyorum.Beklentilerimin altında kalan en göze çarpan kısmı ise filmin olay örgüsü ve senaryosu,iyi senaryo illa güzel replikler demek değildir iyi senaryo orjinallik de demektir fakat Kelebeğin Rüyası filmi her ne kadar başarılı mekan seçimleri,başarılı görüntü yönetmenliğine rağmen senaryosu ve olay örgüsü fazla orjinallik taşımıyor.Her ne kadar filmin kötü yönlerini saysamda film kaliteli bir yapım,neden mi? Oyunculuklar hemen hemen başarılı,görüntü yönetmenliği başarılı,mekan seçimleri başarılı ayrıca yönetmenlikte bazı sahnelerde başarılı.Ayrıca şunu da es geçmemeliyim film depresif bir film ve ben bu yönden de filmi beğendim çünkü ben böyle iç karartıcı yani depresif filmleri severim.Kelebeğin Rüyası bir aşk filmi olması rağmen depresif bir aşk filmi.Filmin müzikleri olmamış keşke üzerinde daha fazla çalışılsaymış.Son olarak ben filmi beğendim ve bir Türk filmi olarakta gayet başarılı buldum,tavsiye ederim ama Yabancı Dilde En iyi Film dalında Oscar kazanacak kadar da iyi bir film olduğunu düşünmüyorum.

    7/10
    12 ...
  4. 273.
  5. iki şairin "Kız şiirden anlıyorsa beni seçer. Şiirden anlamıyorsa, zaten senin olsun." iddiası ile alıp götüren şaheser film.
    8 ...
  6. 242.
  7. iki defa izledim.
    kıvanç tatlıtuğ'un dayak yediği sahnedeki gözü yaşlı bakışına çok duygulandım: çaresizlik ve kadere razı olamamak...

    güzel sözlerle örülü bir film: "en güzelinin bir şiirlik canı var."
    8 ...
  8. 293.
  9. aşk bahanesidir şiirin; Şiir, bahanesidir hayatın.
    7 ...
  10. 248.
  11. şiirlerin bile kurtaramadığı film.
    9 ...
  12. 71.
  13. tek plan çekilmiş çok başarılı açılış sahnesinden, son sahneye kadar bir an sıkılmadığım filmdir. uzun bir film ve tempolu değil, malum dram zaten, ama ilgiyle izletti kendini bana. başta kıvanç tatlıtuğ olmak üzere oyunculuklar çok iyi (belçim bilgin konusuna sonra geleceğim). geçtiği dönemi gayet iyi yanıstıyor. bazı sahneler için çok uğraşıldığı belli ki bu sahneler göze sokarcasına uzatılmamış, gayet tadında kullanılmış, titizlikle çekilmiş belli ki. film sizi salya sümük ağlatmaya, ajitasyona oldukça müsaitken kesinlikle bunu yapmıyor, tam tersi bundan özellikle kaçınıyor, gözlerim doldu ama ağlayıp içimi dökemediğim için boğazımda yumruyla gezindim filmden çıktıktan sonra bir süre. vay be böyle hayatlarda yaşanmış mı harbiden dedirtti bana film. o şiirler, o saf, naif karakterlerin onca yokluk içinde hayata tutunma çabaları.. eksikleri tabi ki var, belçim bilgin olmamış mesela. ne karakteri beğendim, ne de oyuncluğunu. her zengin kızı dünyadan habersiz, salak olmak zorunda değil, klişe olmuş. rüştü-mediha aşkı üstünkörü geçilmiş, rüştü ne ara aşık oldu mediha'ya bu kadar, anlatlmamış. ama bana göre artıları eksilerinden çok daha fazla. hayatımın filmini izleme beklentisiyle gitmedim şahsen ve beklentilerimi karşıladı bu film. ortada ciddi bir emek olduğu o kadar belli ki. celal ile ceren kadar izlenmesi dileğiyle..
    6 ...
  14. 241.
  15. istanbul'daki çoğu sinemada tekrar gösterime girmesiyle izlemeye fırsat bulduğum, şiirlerine ve mediha karakterine hayran kaldığım film.

    --spoiler--
    rüştü'nün mediha'yı yıkarken vücudunu, alkol bulamadıkları için meyhaneden çaldığı rakıyla temizlediği sahne... işte o sahneyi nefesimi tutarak izledim;

    -öpüşmek yasak...
    +öpüşmek yasak...
    -nefesini tut.
    --spoiler--

    bir de;

    --spoiler--
    şair rüştü de öldükten sonra yılmaz erdoğan-behçet necati hoca-'nın sigara içişi yok mu...
    hayatım boyunca hiç o kadar sigara yakmak istediğimi hatırlamıyorum. o anda yapılacak tek şey sigara içmekti çünkü.
    çaresizlik...
    --spoiler--
    5 ...
  16. 196.
  17. konusu son derece klasik, bol ağlamalı üzülmeli bir film. yılmaz erdoğan filmin girişinde klişe " foşist tece" göndermesini yapmış ve kendisinden bir kez daha tiksindirmiş. madenler nazi kampı, mükellef kanununa tabi olanlar yahudi, türk askeri de hitler ve türevleri olarak lanse edilmiş. abartıda sınır tanımamışlar.

    fakat, oyuncular, görüntüler, kıyafetler, şiirler muhteşem.
    5 ...
  18. 173.
  19. müzikleri daha etkileyeci olsa tüm salonu hüngür hüngür ağlatabilecek bir yılmaz erdoğan filmi. --spoiler-- lan adam ölüyor orada arkada hala piyano çalıyor, dayasana bir keman, bir chello allasen. --spoiler--
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük