fantastik bir eser. Hayatı sorgulatan, özgürlüğün önemini ve hayati değerini anlatan kitap. Ermeni soykirimindan bahseden fransızların, aslında ne kadar haysiyetsiz bir ırk oldukları kitapta fransız cuntası olarak anlatılıyor.
tam başkalaşım geçiren canlılardandır. lepidoptera familyasına dahildir. ergini, tarımsal açıdan zararlı olmamakla beraber larvaları ise ısırıcı-çiğneyici ağız yapısına sahip olup tarımsal açıdan son derece zararlıdır.
Bu kainatta en büyük haksızlığı kelebek denilen canlılar yaşıyor. Sen aylarca tırtıl denen s.kindirik, evlat olsa başı okşanmayacak formda dolaş. Sonra bi o kadar daha koza denen canlı mezara gir, firavunlar gibi 1 ay mumya hayatı yaşa. Sonra tam kelebek olup dünyanın balını kaymağını yeycem derken 1 günde öl. Adaletin bu mu terazisini s..min dünyası ?
game of thrones daki ödül alan elemanın tüm oyunculuğunu i dialoglarını vs sini boşvermiş. "sibel kekilliyi yedi" diye ödül aldığını kapak yapıcak kadar manasız bir magazin ekidir.
--spoiler--
..nerde yürüdüğünü bilmezken birden bir kelebek çıkar karşına
alışık değilsindir fazla görmeye
hayranlıkla onu ürkütmeden izlemeye çalışırsın
yavaşça yaklaşarak daha yakından görmek istersin
o kadar küçük ve masum bir böcekten bile
birden hareketlenmesinden dolayı korkarsın kendini geri çekersin
ama yine de onu bırakamazsın kanat çırpasını izler nereye konacagını takip edersin
bir yere konacak gibi olursa bir iki adımla ona yaklaşırsın tekrar
eğer konarsa hiç yorulur muyum diye düşünmeden onlarca adımı tekrar atarsın
yine uçar yine hevesin kaçar ama yine de gözün kelebekte kalır
aşkta böyledir işte
normal hayatının dışına çıkarır seni
birden çıkar hep karşına
ne kadar güzel dersin
utanarak yaklaşırsın heyecanınla
seni görmesine izin verdiği kadar yaklaşırsın
hiç gitmesin istersin
gitmemesi için çekingen bakarsın hep kendinden ödün verirsin
ama gider kısa bir süreliğine de olsa bazen
her adımı izlersin eğer sevdiysen tekrar yakınlaşmak için
tekrar umut verse koşarsın sebebini bilmeden
geçen zamanina hiç acımazsın peşinde koşmaktan
bir gün biter yada bitmez ama kalbin hep o kelebekde kalır..
--spoiler--
Henri charriere tarafından 1968 yılında yayımlanan, hiç işlemediği bir suçtan ötürü müebbet hapse çarptırılan kürek mahkumunun özgürlük uğruna çabalarını anlatan otobiyografik romandır. yayımlandıktan bir süre sonra filmi de çekilmiş olup filmde kelebeği steve mcqueen, dostu dega' yı ise dustin hoffman canlandırmıştır. kelebeğin bir uçurumdan denize atlamasıyla biten film, yazarın ondan sonraki hayatını anlattığı banko adlı kitabında devam eder.
bi tanesi odamda ve kafam kadar.. birbirlerine kelebelek resmi forwardlayan mal kızlar , sevgililerine kelebeleğim diyen salak erkekler gelip evlatlık edinirlerse huzurla uyuyabilicem..
bu hayvanatın neresi şirin çözemedim.. renkleriyse , gidelim bi kutu faber castell boya kalem seti alalım alla alla.. hepsi ölür inşallah uçuşan pis hayvanlar..