Tekneyle değilde tepeden ipler yardımıyla aşağı inerseniz daha fazla zevk alırsınız en azından manzarayı daha güzel bir açıdan yakalarsınız tavsiye ederim aklınızda bulunsun.
2 kelebekten başka bir şey görmedim, üstüne şelale var dediler 1 kilometre yürüdük çıktık gittik, musluk suyu gibi. kurumuş resmen şelale. şelale değil o artık.
gidip görülmeli dediğim yerlerin başını çekiyordu lakin gidip gördükten sonra kimseye gidin görün demeyeceğim.
denizi de berbat, taşları hep ayaklarımızı kesti.
veee gidip kamp yapmak gibi bir saçmalığa sakın ola ki yeltenmeyin, 10 tl verip öğle yemeği içinde tekne turuyla gidecekseniz gidin, başka olaylara hacet yok. pişman olursunuz. teknenin uğradığı diğer koylar daha iyi.
şuan yola çıkıp gitmeye karar verdiğim yer. birkaç gün kafamı dinleyeceğim. yağmur da yağarsa tadından yenmez. ordan belki kos'a falan geçerim. sıkıldım lan.
bu sene duyduğuma göre işletmecisi el değiştirmiş koy. yeni işletmecinin festival düzenleme isteği hukuksal problemlere yol açmış, bakalım bundan sonra ne gibi yöntemlerle bozmaya çalışacaklar o atmosferi!
kelebekler vadisi hayatımın en güzel tatiliydi. 2013 yazında bir festivalle gittim. festival çok olaylı geçti. bize orada resmen survivor yaşattılar. şöyle anlatayım. bütün olumsuzluklara rağmen doyasıya eğlendik adanın tüm imkanlarından yararlandık.
tabi tam bir festival adası 1500' e yakın öğrenci vardı. ilk gün tüm gün boyunca öğrenciler gelmeye devam etti. çadır sayısı yetmedi. insanların çoğu sahilde ateş yakıp yattılar. yemek konusunda çok sıkıntılıydık, çünkü yemek yoktu. sabahları çay ve simit, akşamları sosisli sandiviçe muttalip olmuştuk. tüm gün denize girip, güneşlendikten sonra. soğuk su ile duş almaya çabaladık. su soğuk olabilirdi ama başınızı kaldırdığınızda ki o manzara harikaydı. vadinin duvarı görünüyordu. tabi çoğumuz soğuk suyla duş alamadı ve survivorın birinci kuralı olan "pis kalma" gerçekleşmiş oldu. akşamları çok soğuktu ve yorgan, battaniye falan hiç birşey yoktu. bütün gece titreye titreye uyumaya çalışıyorduk. ya da sahilde ateş yakarak ve rock bar'da dans ederek ısınılıyordu. rock bar, kayaların üzerinde, sahil manzarası olan, adanın tek eğlence yeri.
gündüz birkaç saat zaman ayırıp, üzerinize rahat bir şeyler ve spor ayakkabınızı giyip, şelaleye doğru arkadaşlarınızla keşif yapmanızı tavsiye ederim. vadinin derinliklerine doğru yol almak çok keyifli. bir gıdım su göreceğiz diye 1 saat yürümüştük. kayaların üzerinde hoplayıp zıplayıp, yeşilliklerin arasında şelaleye ulaşmak çok zevkliydi. tabi dönüş zamanı gelince karanlık oldu ve korka korka 1 saat geri dönmeye çalıştık. yani akşam üzerine bırakmayın bu işi.
adanın belli yerlerinde lavabo, ayna ve prizin bulunduğu yerler vardı. sabahları orada tanımadığımız insanlarla sıraya girip, yüzümüzü yıkayıp ve dişlerimizi fırçalıyorduk. akşam üzeri duştan sonra herkes yine akşama hazırlık için oradaydı. tanımadığımız insanlarla aynı yerde saçımızı kurutup, makyaj yapıyorduk. iyi ki saç kurutma makinamı götürmüşüm, herkesin işine yaradı, erkekler bile istedi.
kısacası kelebekler vadisinde organizasyon şirketinin yüzünden bize survivordaymışız gibi hissettirdiler. festival durumunu çıkarsak bile, arkadaşlarınızla gittiğinizde az para harcayarak, çok keyifli vakit geçirebileceğiniz ve bir sürü yeni insanla tanışabileceğiniz bir ortam.
Maalesef fotoğraflarda göründüğü gibi olmayan yer, en azından benim için öyle. Fakat dik dağ yamacında cool hareketler sergileyen keçiler için görülmeye değer.
Bu arada Kelebekleri yakalayıp kavanozlara koyan yerli/yabancı turistler; sizler birer o.ç'siniz.