fethiye ölüdeniz'den kalkıp, tekneyle oraya kadar gidip, o zamanın zamanı vadiye ayak basti parası olarak 3 milyon para verip, o kadar yürüyüp, sadece iki tane kelebek görebildigim vadi.. üstelik saril saril su akiyo sandıgım şelaleside musluk suyu gibi akıyordu.. tam dumur olmuştum o kadar hakkında anlatılandan sonra gördüğüme..
KELEBEKLERiN KOZADAYKEN sesten etkilenmeleri sebebiyle kelebek yerine babanın görüleceği bir içine edilmeiş doğa harikasıdır. çok süper bir koyu mevcut olup, verilen karavana iğrençtir.para denkleşmezse sahilde yatarken kıçınız donar, cırcır olursunuz...
Fethiye`den 2 cesit gidis mevcuttur bu doga harikasina. Ister ölüdenize kadar gelip ordan tekneyle sorunsuz bi sekilde gidersiniz yada falarya dolmusuna binip orada inip dagdan asagiya dogru inersiniz. Ama yaz gnklerind ebu inis biraz tehlikeli olabilmektedir. Dik ve cok dar olan patiklardan asagiya inmektesinizdir cünkü. Yükseklik korkusu olanlara kesinlikle tavsiye edilmez. Ki asagiya indiginiz halat noktalarindaki halatlarin ne zaman kimin tarafindan ne kdr güvenli bi sekilde baglandigi belli degildir. Ama her seye ragmen muhtesem bi manzara esliginde kelebekler vadisine varirsiniz deniz yolculugu yapmadan. Cok güzeldir, tadi damaginizda birakir..
fethiye ölü deniz yakınlarında bir saklı cennettir. ancak burası hakkında entry girerek herkese burayı duyurmakla iyi mi yapmaktayım, işte bu nokta şahsım adına tam bir muallakta. ayrıca bazılarının ısrar ettiği üzere adı, kelebekler değil, kelebek vadisidir.
istanbul sokaklarını falan anlatan bir yapım. kurtlar vadisi'nin ateşli silahlar olmayan versiyonu. kelebekler, sallamalar, satırlar fink atar.
--spoiler--
istanbul'un bu karanlık ve puslu vadisinde gasp, kapkaç ve kesici delici alet satışından elde edilen gelir yılda yüzbin ytldir...
--spoiler--
her metrekaresine 3-4 kral kelebeği düşen; sahilinin bir bölümünde marijuana yetiştirilen; günlük tekne turlarıyla gelenlerin vadi sakinlerine fauna algısıyla baktığı; denizine çırılçıplak girilebilen; çeşitli kültürlerin en sıradışı tipleriyle tanışılabilen; şimdi anladım ki yazmakla bitiremeyeceğim eşsiz mekan (idi).*
bir an icin düşünüldüğünde, "şimdi uzaklardasin, gönül hicranla doldu, hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu" namelerini hatırlatan.
selalesi ve kelebekleriyle ünlü, çoğu ziyaretcisini yazın ağırlayan ama şelalesinin yazın akmadığı, kelebeklerinin yazın halen kozada olduğu, denizini içmek isteyebileceginiz mekan.
akşam güneşiyle birlikte tai che yapan insanların bulunduğu, sonunda şelalesi bulunan ki su buz gibidir. güzide memleketin her şeklinden olan insanların akın ettiği ve gece ateş yakıp cay cigara sohbetlerinin bulunduğu eşsiz vadi.mayıs ayı içerisinde orda bulunursanız muhteşem kelebeklerle dolu olacağını göreceksiniz.
güzel insanların güzel insanları bulduğunu düşünürken bir anda herkesin çirkinliğini gördüğüm yer. yine de muhteşem bir ay geçirmemi sağladıkları için kelebeklere teşekkür ederim. *
bir grup arkadaşla gayet güzel vakit geçirebileceğiniz sessiz sakin ve hippi bir doğa harikası.denizi herzaman dalgalı.dalmak içinse dipler ürkütücü.şelale yolu keyifli.lost'tan sahneler var.insanlar hoş.dünyanın çeşitli yerlerindenler.fiyatlar ise 2008 itibariyle şöyleydi; fethiyeden tekneyle ulaşım gidiş-dönüş 15 ytl, çadırda konaklama (kahvaltı ve akşam yemeği dahil) 31 ytl.fiyatlar kişi başı.yemekler tatmin edici.
fethiye'de, kabak koyu'na yakın, cennetten bir parça değil, cennetin ta kendisi olan, daha fazla insanı kaldıramayacak kadar güzel koy. . bencillik ediyorum evet. kimse gitmesin oraya benden başka. hep aynı kalsın orası. mavi tur seferlerini de iptal etsinler. son nefesimi orda veriyim ben. adım adım olimpos oluşunu kaldıramıyorum.hala birçok insan oradan habersiz.
hiç bi özelliği olmayan, neden bu kadar abartıldığını merak ettiğim sikindirik koy. denizi pislikten ölmekte, şelalesi desen kurumuş. kafa dinlemek için buraya gidip sabah kahvaltısı,akşam yemeği ve çadır için 38 lira vermek yerine (gidiş-dönüş 15 tl tekne ücreti hariç); alın çadırınızı yine aynı bölgede bulunan, 10 kat daha güzel ve keşfedilmemiş koylara gidin.
biraz fazla abartılmış biyer gibi geldi bana.hani ölüdeniz'e kelebek vadisini görmek için giden beni ters köşeye yatırdı.suyu gerçekten çok pis.orada tek bulunan işletme çok yüksek fiyatlar koymuş biz fakirleri üzmüştür.
bi de adı kelebek vadisi.kelebekler vadisi deil olm.birden fazla kelebek görmeniz sonucu değiştirmez.
Efendim buraya ölüdenizden tekneyle 2010 yılı itibarıyla hala 15 tl ücret karşılığında gidilmektedir.tur görevlileri, teknede anons yapan beyfendi, daha önce gidenler ve vadide hediyelik eşya satan ablamız burada kral kelebeklerinin yaşadığını idda etmektedir.yazın en güzel tarihlerinde tek bir kelebek bile görülmemesi olayını, kelebeklerin kozada olduklarına bağlamaktadırlar. **
yanlış hatırlamıyorsam, bu durumu açıklayan şöyle bir tabela vardı:"şşş! kelebekler cangıllarda uyuyor"
bu yazıyı ciddiye almış olacağım ki, akmayan şelaleye ulaşana kadar sessizliğimi muhafaza ettim.ama emin olun yunan ve ingiliz arkadaşlarım bu konuda benden daha fazla hassasiyet gösterdiler.
o sıcakta cidden lost vari dakikalar yaşadığım dar patikada ilerlerken, geri dönmekte olan vadideki benim haricimdeki üçüncü türk şahsiyet" daha fazla gitmeyin kardeş görülecek bir şey yok" diyerek benim mızmızlanmama sebep oldu. lakin yabancı arkadaşların merakı dinsin diye gürül gürül akan şelaleyi bulmak adına kayalıklardan tırmanma, uzun atlama, halatla tırmanma gibi faaliyetlerde bulundum.
evet kelebek ya da şelale yoktu, ama güzeldi.*
orda cadır kampı yapmak da gayet iz bırakacak güzellikte.dağ başında kütüphane bile var.*