yavas yavas korkudan cikip, "gercekle yuzlesme" halini almis durum. tabii benim icin olsa da bu cumle, kel kalacak olan varlik sadece ben olmadigim icin, cok da ileriye donuk kaygi verdirici bir olay olmayacaktir. zira, bardagin dolu tarafini gordukten sonra, elin, kolun bacagin yerinde olmasi bile, kafanin kel olmasini orter.
sabahları kalkar kalkmaz yastıktaki kılları saymakla başlayan bir korkudur. bir ileriki aşamada parmak aralarına saçlar alınıp, dökülme yaşanıyor mu yaşanmıyor mu; yaşanıyorsa günde kaç kez yaşanıyor ve kaç adet kıl ele geliyor şeklinde istatistik veri toplanır. sonra renk renk, desen desen mevsimlik şapkalar alınır, takılır ve saç ekim merkezleri dolaşılır, saç ekimiyle ilgili bilgiler alınır, işlemin ücreti sorulur, gezilir , gezilir, tanıtım katalogları toplanır, yine gezilir gezilir... veee en son aşamada kellik kabullenilir ve yaşamaya eksik gedik devam edilir.
gerek olmayan korkudur. saç ektirmek diye bir eylem var. bu şahsım gibi ailesinde ırsi saç dökülmesi ve ardından kellik olan bir insanı bile rahatlatmaktadır. e tabi biraz göt isteyen bir işlem orası ayrı.