dökülen her saç telimi vatan hainliği ile suçluyorum içten içe. savaşta silah arkadaşlarını yalnız bırakıp kaçarken topukları sırtlarına değen ödlek askerlere benzetemeden edemiyorum. bazen de savaş gibi kanlı bir olaya bulaştırmak istemiyorum benzetme yoluyla da olsa beni bu yaşa kadar yalnız bırakmayan tellerimi. kafamı bir ormana benzetiyorum. yamaçlarım seyrek, yüksekler maki, arkalar gür çam ağaçları... belediyenin bol klorlu eşek öldüren suyunu, tozlu şehir hayatını, biteviye yaşam sorunlarını da şahsi topraklarım olan kafamın kişisel erozyon sebepleri olarak görüp bir nebze de olsa yatıştırıyoum içimdeki çocuğu.