faziletleri;
- Kehf sûresi okunan eve o gece şeytan girmez.
- son beş ayetini okuyup yatarsa, ALLAH onu istediği saatte uyandırır.
- cuma günü okursa, iki cuma arasında işlediği küçük günahları mağfiret olunur.
46. ayeti ise şöyle, ''Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha layıktır.''
mükemmel bir delil kuran-ı kerim'in allah kelamı olduğuna.
"kim cuma günü kehf suresini okursa, iki cuma arasını nurla doldurmuş olur. içinde kehf suresi okunan eve o egece şeytan girmez. kehf suresinin tamamını okuyan kimse ise cennete girer."
23 ve 24. ayetlerinde, günlük hayatta sıklıkla yaptığımız yanlış anlatılmaktadır.
23- hiçbir şey için " bunu yarın yapacağım " deme.
24- ancak allah dilerse (yapacağım de). unuttuğun zaman allah'ı an ve "umarım rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir. " de.
hadisi şerifte cuma günü, yani bugün okunmasının fazileti ile ilgili:
" azamet ve büyüklüğü yer ile gök arasını dolduran sûreyi size haber vereyim mi? bu sûreyi yazana da yine yer ile gök arasının dolusunca ecir vardır. kim onu cuma günü okursa, iki cuma arasında işlediği küçük günahları magfiret olunur. bu sure kehf suresidir. "
Kehf sûresi 110 âyettir. Mekke'de nâzil olmuştur.. Ancak, 28. âyetin Medine'de nâzil olduğu rivayeti vardır. Sûre bu adı, içinde söz konusu edilen ve "mağara arkadaşları" demek olan "Ashâb-ı Kehf"den almıştır.
Konu itibarıyla zevkle okunan ve içinde temiz akıl sahipleri için bir çok hikmet barındıran bir suredir iyki gelmiş bu sure. Güzel rabbim negüzel kitap indirmiş.
Eğer deccalin zamanında yaşarsanız ve deccal ile karşılaşırsanız kehf suresinin ilk 10 ayetini okuyun. O halde deccal size zarar veremiyecektir Allah'ın izniyle.
Zulkarneyn'in doğuya ve batıya seyahati deniz kıyısına kadar olmuştur ve güneşin batışının tasviridir. Bununla birlikte diğer soru aptalca bir soru. Bu aptalca soruyu google'a sor seni buradakiler(benim) gibi ayıplamaz.
bu surenin iniş nedenini taberi şu şekilde açıklar
kureyşliler adamlarından birkaçını Medine´de bulunan Yahudi Hahamlarına göndermişler ve onlardan Peygamberlik hakkında malumat almak istemişlerdir. Yahudi Hahamları da onlara, Resuîullah´tan, Ashab-ı Kehfi, dünyayı dolaşan Zülkarneyn´i ve Ruh´un ne olduğunu sormalarını, bunlara cevap verirse Hak Peygamber olduğunu, veremezse yalancı olduğunu ve söylediklerini kendi kafasından uydurmuş olacağını söylemişlerdir. Adamlar, Mekke´ye dönmüş ve Resulullah´a bu sorular sorulmuş Resulullah da yakın bir zamanda cevap vereceğini vaadetmiştir. Fakat o sırada vahyin inmesine ara verilmiş, bunun üzerine Mekkeliler, insanlara, Resulullah´ın aleyhinde propaganda yapmaya başlamışlardır. Nihayet Cebrail aleyhisselam Kehf sûresini getirmiş, bu sûrede Ashab-ı Kehf ve Zülkarneyn kıssaları anlatılmıştır. Ruh hakkında ise, îsra sûresinde geçen "Ey Muhammed, sana ruhtan soruyorlar de ki: "Ruh, rabbimin bileceği bir şeydir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir" âyet-i Kerimesi nazil olmuştur.