izmit merkez'e 30-40 km uzaklıkta olan, kefken-kerpe ikilisi olarak anılan, karadeniz gibi güzel bir denize, kıyıya sahip, yazın güzel olan yerleşke.kerpe nin daha popüler ve kalabalık olması yaz aylarında ayrı bir husus.
yazın istanbul'dan bile misafir ağırlayan yazlık mekan , kışın akşam 7 den sonra ancak taksiyle ( kandıradan ) ulaşabileceğiniz allahın unuttuğu yer.
bu sene başından itibaren zorumlu hizmet bölgesi olmuştur.
burada bulunan askeri plaj benim gözümde 'dünyanın sekizinci harikası'dır (bkz: abartmak). denizin dibi sırf kumdur, su çoğu zaman sakin ve serindir. hele sabahın erken saatlerinde denizine girildiğinde insan cennette gibi hisseder kendini. suyun haricinde, hizmetler de sağlamdır. yemek yemek, atıştırmak ve abur cubur için gayet hesaplı ve bol çeşitli restoran ve büfeleri mevcuttur.
yazları tıklım tıklım kışları sessiz patırtısız bir tatil köyüdür. daha fazla gelişse neler neler çıkar dediğim allah'ın bir lütfu. üç tarafı denizlerle çevrilidir. bir tarafında kumcağız, bir tarafında kapri, midye koyu, karpuz, kovanağzı, daha uzağında ise cebeci denizi bulunan çok çeşitli tatil mekanı. isteğe göre kumlu kumsuz deniz bulmak mümkündür. keşfedilmemiştir aslında tam anlamıyla. bodrum, çeşme gibi değil belki ama en az orası kadar güzel. tek farkı gelişememiş ve bilinmemekte olması.
pek çok denize girme yeri olan şirin tatil beldesi. denize girilen yerlerin koy şeklinde olmasından dolayı havuzu ya da gölü andırır daha çok. balık yemek farzdır. hem ucuz hem de lezizdir.
2005 yılının kışını, iş dolayısıyla geçirdiğim yerdir. Yaz mevsiminde pansiyon olarak kullanılan bir ev kiralamıştım. 3+1 bir evdi ama ben sadece 1 odasını ve mutfağını kullanıyordum. Banyoyu sadece 1 kere kullanmış, o soğuk havada şofbenin bozuk olduğunu fark edince ev sahibine esasli bir küfür sallamıştım. Ev benim için o kadar büyüktü ki kendi kokumu bile sindirememiştim. Her yerin kullanılmamasına rağmen evin her yerini temizlerdim. Ailemden uzakta tek başıma kaldığım ilk evimdi. Kendi yatağım dışında ev sahibinin bıraktığı, kırık bir çekyat vardı. Bir de bilgisayarım, masam ve sobam bu kadar... 1-2 kez arkadaşlarımın, 1 kez de ailemin ziyareti dışında gelen gidenim olmamıştı. Çoğunlukla yalnızdım ve tv yoktu, internet de yoktu. Işten arta kalan vakitlerimde ya kitap okur, ya winapp tan müzik dinler, ya yemek ya da temizlik yapardım. Yalnız kalmayı sevdiğimden midir nedir, kışın Allah'ın unuttuğu bu yeri, bu evi seviyordum. Parasızlık dışında bir sıkıntım olmamıştı. Aldığım maaş yol parasına, market alışverişine ve telefon kontörüne gidiyordu. O kadar az maaş alıyordum ki bir keresinde babamdan istemek zorunda kalmıştım.
Kefken yazın ne kadar kalabalıksa kışın da o kadar tenha idi. Yazın her yarım saatte bir minibüs olmasına rağmen kışın sadece 1 minibüs olurdu Adapazarı 'na giden. O da sabah 10 da gider akşam 7 de dönerdi. Genellersek eğitime verilen önemin az olduğu bir köydü.
Askeriye yaz kampı özdere'dekinin minyatürü gibidir. Dışarısı tıklım tıkışken kamp sakin ve huzurludur. Denizi ve tepelere konmuş salıncaklarda gün batımını izlemek güzeldir.
karadeniz sahilinde bulunan kefken ve kerpe'ye komşu pembe kayalar bölgesini gezdiğim ilçe.
her şeye rağmen istanbul'a yakın görülecek güzel yerler mevcut.