Siyah posetlerin icine girmeleri, orada sabirla beklemeleri ve es kaza onlarin onunden gecerseniz posetin icinden bir anda firlayip ayaginiza pati atmalari. Avlaniyor musun, goz dagi mi veriyorsun; nedir buradaki amacin senin?
Kapali kapinin onunde "acin lan sunu" diye bagirmalari, kapiyi acinca iceriye soyle bir goz gezdirip vazgecip geri donmeleri.
Kucaginiza yatip kendilerini sevdirmeleri, sevdirirken bir anda hircinlasmalari ve sizi isirmaya baslamasi.
Kendi su kabindan su icmek yerine, bardak ve musluklardaki suyu tercih etmeleri. Bu aslinda tuhaf gibi gorunse de aslinda mantikli. Cunku ormanda yasayan kedigiller su birikintisinden su icmeden once baska bir canlinin oradan su icip basina bir sey gelmedigini gozlemliyorlarmis. Once baskasi icsin, ona bir sey olmadigini goreyim sonra ben iceyim kafasi. Bir gun oturup onun su kabindan su icmeye baslasam belki o da icer ama yok; ne zaman bardaktan su icsem gelip benim bardagima kafasini daldirip suyu pic edip gidiyor ibnetor.
Gecenin 3 unde evin icerisinde "ava" cikmalari. Avladiklari kagit parcalari, kucuk oyuncaklar ve sansliysaniz bocekleri sizin yataginiza getirip birakirlar. "Bak senin icin avladim canimsin benim" diye jest yaparlar ibneler. Siz nasil bir yaratiksiniz?
Son olarak Da Vinci'den gelsin "Smallest feline is a masterpiece."