Sevmemek değil bak bugün bir kere daha farkettim korkuyorum,yani huy olmuş karanlık bir yerde köylük alanda kalabalık bir yerde heran ayağıma dolanacak korkusuyla rahat oturamıyorum. Buda daha önce yaşadığım korkuyla alakalı. Duran kediye dokunmam, yemekte veririm suda,hatta çok güzelse okşarım bile tüylerini ama korkuyorum napayım.
Sevmem. Tabii incitmem , zarar vermem, her akşam olduğu gibi sokak köpeklerine yemek ve su hazırlayıp götürdüğüm gibi kedilere de hazırlıyorum. Sevmiyorum deyip zarar veren asıl hayvanlardan olmayın.
tekme atmadan önce sevmeyi deneseniz, çocuklarınız bile 2 metre öteden "hışt pis kedi" diye korkutmaya çalışıyor ve siz de onlara bakıyorsanız, kuyruğumu çeken, kesen, gözümü oyanlara yardımcı olmalarına sesinizi çıkarmıyorsanız sevmeyin a.k.
vicdansızlıktır. kalpsizliktir. kedi sevmeyen insan başka hiçbir canlıyı sevemez.
sadece ''mırnav'' ev kedisi için değil bu fikrim. leopardan aslana, çitadan kaplana kadar.
sevmeyenlerden fersah fersah uzak durduğum durumdur. kediler, ay, ay tanrıçası ve onunla bağlantılı sevgi, şefkat, duygusallık ve hatta melankoli gibi vasıfların adeta sembolü gibi bu enerjinin yüksek olduğu hayvanlardır. onlar dişil ilkenin temsilcisidirler, kendi cinsiyetlerinden bağımsız olarak. bu yüzden kedileri sevmeyen kişilerin eril enerjinin şuursuz yıkıcılığına kendini fazla kaptırmış olması muhtemeldir ve dikkatli olunmalıdır.
Kedileri sevmemek bir özgürlüktür uzak tutunuz bu hayvanları benden kendileri pisliktir, böcek falan yerler, sinsi sinsi gezerler, sürtünürler, kuyruklarını kaldırırlar en kötü tarafıda siz ölürseniz ölünüze ne yapacağı konusudur eğer kedi ile köpek arasında kaldıysanız köpek seçin sadıktır.
Herkesin kendi tercihidir. Ama bence hayvanlar insanlardan daha çok sevilmeli. En azından ben öyle yapıyorum. Çünkü hayvan denilen o küçümsenen varlık şu devirde insanlardan daha zararsız ve dostçul. Ki eğitiltiği zaman zeki de olabiliyo. Bu sebepten kediler, bütün hayvanlar sevilmeli