bugün

Ölseler üzülmem.
ben değilimdir çünkü kediler tatlı ama bizim orada bir sokaktaki kediler ve yazlığımızın oradaki kedi dışında artık elimle pek kedi sevmem çünkü kedi beni tırmalamıştı.
bu insanlarla anlaşılabileceğini sanmıyorum. köpeklerle sorunları olanları da anlayamıyorum ama bir bölümü saldırgan, ısırabilir, olabilir. ama kedilerden hazzetmemek nedir ya ? ne yapacak pençe atıp doğrayacak mı ?
hazzedilmeyen sözlük yazarlarıdır. zaten hayvanları çoğu insandan daha çok sever, hepsine çoğu insanın aksine güvenirim. insana ait kötülükler hayvanlarda yoktur. mesela insan zevk için avlanırken hayvan karnını doyurmak için avlanır. insan tecavüz edip psikolojik deşarj yaşamak için öldürürken hayvan tehlikede kaldığında savaşırken öldürür. çok farklı şeyler bunlar...
Kedileri severim ama yılışık olunca ayağıma dolanıyor bizim mahmure hoşuma gitmiyor o tavrı. Hayır orada dur deyince işine gelmiyor dinlemiyor.
sevmeme nedenim birkaç sene önce kedilerden biri bizim beslediğimiz güvercini yemişti.
"bi derdim var" söz konusu iki kişinin toplam özgül ağırlığı senden büyük olabilir ama bu durum kendini ifa etmene engel değil.
007 ve smokin joe’nun entry’leri toplamı da beni ifade ediyor.
Oyuncu kedileri pek sevemiyorum sağı solu belli olmuyor, mırmır kendi halinde kedileri severim, tombis tombis. Onun dışında hazzetmem.

Kedi seven bir kişiyi severim o da mırmır kedi gibi zaten ehehe.
Evde beslemem ama Artan yemek de değil, direkt kedi mamasını, suyunu vs sokağa bırakırım.
kedinin kendisinden değil de, kedi ve köpeklerle kurulan ilişkiden zerre haz etmiyorum. (bkz: #46957263)

bu konuda ileri gidenlerin ise biraz aklının kıt olduğunu düşünüyorum.
sevmeme değil de alıp evde beslemem, ama arada sokaktakiler için mama vs alırım.
enigi severim ama yetişkin sarman evcil sahibine yavşaklanan kediyi haz etmem. sokak kedisine şapka çıkarmasam da verdiği hayat mücadelesine saygı duyarım.

çocukken kediler ile ilgili bazi söylemler, gözlemler, tespitler belki bu sevgisizliğimde etkili olmuştur. hep dört ayağının üstüne düşmesi şanslıdan öte makyavel çıkarcı algısı oluşturdu bende. ayrıca nankör uğursuz olması da cabası..bir akrabamın evinde iğdiş edilmiş bir kedi vardı. salonda başköşede minderin üzerinde tüner, uyuşuk uyuşuk bir eda ile insan gibi laf dinler, bıraksan çay da içecek gibi dururdu. sinir ederdi beni bu mutant kedinin rahatlığı..