sevgi beklerken bıktıran yavrudur. nasılsa büyüyüp gidecek, kapı önüne koymaya ne gerek var ki? sevgiye kanıp büyüyünce giderdi o nasılsa. bir de yüzsüz olurlar sevgi için sorma gitsin. ama şimdilerde ağlıyor sadece bak duyuyor musun?
miuv miuv miuv.
--spoiler--
Kedi beslemeyen müslüman veya türklerin en nefret ettiği hayvan nedeni olarak nankör oluşunu ileri sürmekteler fakat hiç kedi beslemeden, bakmadan nasıl nankör olduklarını bilebiliyorlaR?
--spoiler--
3 yıl önce evime ilk kedim geldi , yavruydu...
2 yıl önce de ikinci kedim, o da yavruydu.
kedi sevmeyen pisman olur da birgun'ün hayatı o gün değişti ve bir "canlı"nın yaşam hakkına saygı duymanın gerçekten ne demek olduğunu kedi yavruları sayesinde anladı.*
not: kediler asla ve kat'a nankör değiller.
bugün sokaktan bulduğumuz 1 günlük kedi yavrusuyla uğraştım bütün gün.daha göbek bağı bile düşmemiş.parmak kadar. internette nasıl bakmam gerektiğini araştırdım. inek sütü vermek zorunda olduğumdan içine su da eklemem gerekiyormuş, ishal olmasın diye. 30 derece sıcaklık lazımmış, pamuklara sarıp sarlamadım zaten. en güzeli de, annesi bunları yalayarak gazını çıkarırmış, işetirmiş. bende ıslak pamukla bütün gün yavru kedimin poposunu sildim, sırtını sıvazladım. annesini aradım ama bulamadım, yine arayacağım. başka hayvanlara yem olmasını da istemiyorum.
ağlama krizine girdiğim ve herşeyin anlamsız gelmeye başladığı bir gün de onu bulmam bana iyi geldi. o büyüyene kadar kötü şeyler düşünmemek lazım. psikolojisi bozulmasın mazallah.
yapayalnız hasta yatağında bir su veren bile yokken, gözyaşları yanakların üstünden yastığa doğru yol alırken, masum bakışlarıyla '' bur'dayım!'' diye yaşları yalıyan eşsiz dosttur kedi.
