Harika bir oğlum var o bir Scottish Fold adı garfield:)
2 tane de bıcırık kızım var pofuduk ve kınalı onlar harika cins sokak kedisi. Hepsini severek sahiplendim.
Satın almayın sahiplenin...
dünyanın en şanslı sözlük yazarlarındandır. yukarıda fotoğraflarını gördüğünüz velet ise bizim evimizin minik erkeğidir.
şu an bir yaşında olan cici kedimi sizlere takdim etmekten gurur duyarım.
not: havanları seviniz. çünkü onlar bunu net şekilde hak etmektedirler.
daha bir aylık bile değilken sokakta kimsesiz bulunca eve getirdiğim, 6 ay sonra bu yaptığıma beni pişman eden bir kediyle birlite söz konusu yazarlar grubuna dahilim. ben böyle bir kedi, hatta bırakın kediyi hayvan bile görmedim. her an üzerinize atlayan, tırnaklayan, ısıran bir canavar bu. orospu çocuğunun teki. zıplayıp üzerinize tırnaklarını geçirip aşağı doğru akıyor. uyku ilacı katıyorum yemeklerine, sakinleşiyor. napayım artık başka çare kalmadı.
ramazan bayramının birinci günü yol kenarına atılmış halde bulduğum, acıyarak evime aldığım, ancak şimdi dört duvar arasında geçirmek zorunda kaldıkları günlerden dolayı vicdan azabı çektiğim iki dişi yavru ile aralarına katıldığım yazar grubudur. onlara ömürlük yuva verebilecek yazarlar olursa çok mutlu olacağım. özellikle karadeniz bölgesinden yazarlara kedicikleri ben kendim ulaştıracağım.
belki bu durum nicklerine de yansımıştır. evet aralarında bulunduğum yazarlar grubudur, 2 yaşında kendisi ve öyle tatlı ki öp öp doyulmuyor. çok da asi, gelir ayaklarımı ısırır, koluma atlar, tırmalar, kolum bacağım iz içinde. ama kıyılmıyor, her seferinde kucağıma alıp karnını öpüyorum, hareketleri bakışları allahım yok böyle tatlılık. yine aşka geldim sözlük, gidip bi seveyim oğlumu.
cinsiyeti:erkek
yaşı: 7
fobileri: elektrik süpürgesi, yıkanmak
kahramanlıkları: evi yangından kurtarmak
fedakarlıkları: hasta olduğumda tüm gece yanımda yatmak
geçirdiği kazalar: iki kez 6. kattan düştü
alışkanlıkları: hala meme emmeye çalışıyor.
sakillikleri: uykusu kaçtığında evde at gibi koşturup miyavlaması
gariplikleri: karpuz yemek, fareden korkmak, toprağa bastıktan sonra ayaklarını silkelemesi
ve sayabileceğim daha çok şeyleri...
kısaca yazar arkadaşlarım evcil bir hayvanınız varsa o sizin en yakın arkadaşınız oluyor. birbirinizin huylarını öğreniyor ona göre davranıyorsunuz. beraber eğleniyor, hasta olduğunuzda birbirinizin yanında oluyorsunuz.
daha önce hiç merakım olmamıştı. ama çok severim hayvanları özellikle kedileri. hele (bkz: çita)'yı. geçen yaz sonu çalıştığım deponun içinde 4 tane kedi yavrusuyla karşılaştım. deponun kuytu bir köşesine yavrulamıştı anneleri. ama anneleri yoktu piyasada muhtemelen ölmüştü. yavrular daha gözlerini yeni açmışlardı. onlara hergün biberonla süt içirdim. byağı bir kendilerine geldiler ama anne sütünün yerini hiç bir şey tutmaz.. araya kurban bayramı tatili girmişti. yaklaşık bir hafta uzak kalmıştım. güvenliklere talimat verdim ama ilgilenmemiş hıyarlar. izin dönüşü baktım ki; 3 tanesi ölmüş bir tanesi yaşıyor ama çok zayıf düşmüş.. süt vermeye devam ettim. nitekim kendine geldi 10 gün içinde. yemek yemeye bile başladı. adını şanslı koydum bir arkadaşımım isim önerisine karşılık.. şanslıydı çünkü. şimdi evde beslemesemde depo içinde besliyorum. dana kadar oldu maşallah. sabah gelir gelmez onu arıyor gözlerim. ofise girip koltuğuma bile oturuyor. çok şeker bişey. giri'mi şu sözlerle bitirmek ıstıyorum. hayvan sevgisi olmayan'da ınsan sevgisi'de olmazmış derler..