bu tür saçma sapan tespitler yapanlar için en az ilköğretim düzeyinde eğitim vermek için harcanan paraya daha çok acıyorum ben. onların masumiyetleri parayla ölçülebilecek bir şey değil.
kıyafet, ayakkabı gibi zerzavatlara para harcamaktansa ;sahibini her daim bekleyen, sonsuz sadakatle sahibine bağlı olan bir canlının yaşaması için gerekli koşulları sağlayan insandır. candır.
ciğeri beş para etmez oksijen israfı şımarık veletlerinin dandik özel okullardaki dandik eğitimine her yıl binlerce lira döken insanlar olduğunu düşünürsek, insanın hayatına mutluluk katan, yemek içmek ve oynamak dışında sizden bir beklentisi olmayan zararsız canlıların sağlığına ve rahatına para harcamak daha mantıklıdır, yeterli paranız varsa elbet.
yahşi cazibe'deki paris hayvanına harcanan para biraz abartı olabilir ama vatandaş kedi-köpeğine birşeyler harcıyorsa kendi tasarruflarıdır, karışılmaz...
bu arada van kedisi tavsiye ediyorum...
2-3 haftalıkken bir adet edinin bu hayırsızdan. nasıl başlarsa-öyle gidiyor. nerdeyse evde hazırladığım her yemeği yerdi. iş o dereceye vardı ki; karşılıklı rakı-sigara yapmadığımız kaldıydı...
toprağı bol olsun, öldü-gitti sıtkı. bir daha da kedi almadım.
hayvansever diye bahsedilen, belki çocuğu olmayan, onun yerine hayvan alan, ya da çok sevdiği için alan seven kişilerdir.
kedi köpek beslemek, ya da çocuk esirgeme kurumuna bağış yapmak karşılaştırılamayacak farklı şeylerdir, tabi eğer kıyaslama yapılması beklenen düşünce bu ise.
yani sen, git fakirlere yardım et, git çocukları doyur köpek doyuracağına diyorsan eğer, yanlış yapıyorsun. ikisinin de yeri ayrı. insan yalnız olabilir, hayvan alır, hiçbir bahanesi olmaz belki, ama sever yine alır, parası vardır yine alır. illa biyere dokundurmaya gerek yok.
herkes kendini sorgulasın, sen kime para yediriyorsun diye.
hayvan sevmeyen insan da sevemez derler, çok güzel laftır aslında.
biz mesela bırak kediyi köpeği milletcek birbirimizi de sevmiyoruz, olanlar ortada.
e zaten bir tek bu memlekette olanlar, üstüne üstlük doğal bir şekilde yaşayan ayıya işkence edip kahkahalarla gülenler, köpeğine yavru kedi parçalatmaya çalışanlar, yetmeyince kafalarını ayaklarıyla ezenler, köprülerden onları atanlar.
altımızdaki arabaların verdiği göt kalkıklığı ve sefil egolarımızın tatminatıyla ne çarptığımız hayvanlara ve hatta ne de insanlara acıyoruz biz.
insana çok değer veriyormuşsunuz gibi maval okumayın burda.
aynaya bakmak istiyorsanız bunları görün, yaprak dökümü izlemenizin faydası yok.
hayvan kadar para etmeyecek canlıların soyunu kurutmak için ülke teröre milli servet akıtıyor, en masum yaratılmışlardan kediye köpeğe alınan mama, üç liralık oyuncak kime rahatsızlık verir ki.. sevgiyle yapılan ve başkalarına yarardan başka şey getirmeyen herşey ibadet sayılır.
(bkz: anket değil tespit) *
bunca yapılacak şey varken gidip de kediye, köpeğe bir şeyler almak, onları beslemek, giydirmek vs için harcamalar yapmakla kendisini avutan kişilerdir. bu insanların bu yaptıkları bu dünyanın düzenine aykırıdır. alamettir kıyamete dair.