bugüne dek gözlemlediğim bütün vak'alarda tartışmasız bu böyleydi.
kedi besleyen kadın derken, aslında bir yığın kedi besleyen kadın "bir yığın sokak kedisi" besleyen kadın(lar)dan bahsetmek mümkündür. neden böyle anlam veremiyorum. bu tip insalar, şu büyük metropollere geldim geleli hep ilgimi çekmiştir. genelde kuşluk vakti öncesi henüz sokaklar bomboşken bir pazar çantasıyla gri bir sokaktan peyda olan bu kadınların bir çoğu yine esrarengiz bir şekilde, aynı hareketin tekrarı gibi bir bacağında aksamasıyle etrafında bir yığın kediyle bir duvarın dibine yanaşıp, o büyük paylaşımlarını gerçekleştirdikten sonra aniden kaybolup giderler.
bu kadınların birçok ortak yönünü sıralayabilirim. örneğin; yüzlerindeki "dünyanın en zor işini yapıyorum" tavrı, pazar çantaları, üstlerinde bolcana duran genelde kahve rengi kabanları, seken bir bacak ve de her halinden anlaşılan yalnızlıkları. benim ilgimi çeken en sonuncus. yani yalnızlık. insanlarla arasına demir bir perde çekip, hayvanlara yakınlaşmaları nedendir? sanırım "paramparça aşkalar ve köpeklerde" bu karakterlerin bir erkek versiyonu vardı. onun da bir köpek çetesi vardı. neredeyse kadın karakterlerimizle aynı kulvardalar.
ayrıca bu kadınlar hayvanları karşılıksız seven gerçek kahramanlardır.
yalnızlığın son evresinde vuku bulan bir haldir. insanlardan elini eteğini çeken kadınlar yavaş yavaş sokaktan gelen sesleri duyarlar, ve aniden içlerinde serbest kalmayı bekleyen sevgi ve şefkati kedilere yönlendirirler ve zamanla onların dünyasının bir parçası olurlar. Kedileri beslerken kendileri de beslenirler.
karşılarına hep erkek yerine kazma,odun çıktığı için ne acı ki en nankör hayvanda mutluluğu arıyorlar. anlayacağınız yağmurdan kaçarken doluya tutulmak misali..
Bu konu ile ilgili sadece izlenimlerimden yola çıkarsak yalnızlık, düzenli bir sex hayatın olmayışı veya da dulluk besleme nedenlerinden biri olabiliyor.
(bkz: Sizin önyargılarınıza sokayım dedirten başlıklar) ayrıca sırf yalnızlığı sona ersin diye hayvan besleyen varsa ona da kafam girsin. Hayvanları, insanları, doğayı sevin olum. Sadece yalnızsınız diye değil içinizden geliyor diye sevin. Günün birinde öleceğiz arkanızda sevgi bırakın daha güzeli var mı? Dünyayı güzellik kurtaracak demiş Z.Livaneli onu dinleyin.