sadece kebabın ülkemizde çok yaygın olmasından kaynaklanan görgüsüzlük güya sosyetelik.
iron maiden, black sabbath'ı herkes gibi dinleyen ama konuşmaya gelince "baba piyasa oldu bunlar ya." diyip size sktiriboktan gruplar öneren poserlara benzer bunu söyleyenler...
şimdi hiç birinizin skinde olmadığını bildiğim, benim de aynı şekilde zerre skimde olmayacak duruma gelelim. evet normal şartlarda zerre skimde olmaz ama bu ayıptı işte, kanıma dokundu usta.
demet akalın hanımefendi, kebap yiyen alişan beye kıro demiş. birde "bu çocuk akıllanmayacak" gibi bir söylemi var. sosyeteye almaya çalışıyormuş hanımefendi arkadaşını ama kebap yediği için giremezmiş. sosyetiklerin evlerinin, mekanlarının kapısında "kebap yiyenler ve kırolar giremez!" ibaresi yer alırmış. peki hanımefendi o sosyetik adamların kıro olmadığını mı zannedersiniz? hepsi erkek erkeğe olduklarında "lan şu filmde bi hatun var. taş, taş!" muhabbeti yapıyolar içkiler, kebaplar eşliğinde merak etmeyin siz. entelektüel kırolar sizi!
neyse efendim ne diyorduk? arto bey de cevap vermiş "biz sushiyle büyümedik" diyerek.
vallahi kanım kaynadı bu lafından sonra, o kadar boş konuştu ilk defa doğru bir şey söyledi. burdan da onu tebrik ediyor, alkışlıyoruz.
ayrıca o sosyetik simge halini almış sushi denen illet de japonyanın kebabıdır bi nevi efendim. orda da sushi yiyen kırodur o halde(?).
onu bunu geçelim de... o yiyeni kendinizden soyutladığınız kebap, yaşadığınız ülkede(aynı zamanda kebap yaşadığınız ülkede, bu da böyle bir kelime hoşluğu olsa gerek.) kaç çocuğun rüyasını süslüyor biliyor musunuz demet hanım? (sanmıyorum, o çocukların olduğu yerlere indiğinizi. siz bu ülke içinde kendi krallığınızda yaşıyorsunuz ne de olsa(!) ) kaç çocuk ağzı sulana sulana kebapçıların önünden geçiyor.
şimdi de yiğit özgürün 06.08.2008 tarihinde yayınlanan uykusuz adlı mizah dergisindeki bir karikatüründen alıntı yapalım, bir vatandaşın intihar mektubu;
--spoiler--
sevgili zenginler, ünlüler ve özenilecek türden hayat sürenler... merhaba... ben sizlerden artanlarla yaşayan biriyim. yemek istemediğiniz hormonlu kanserojen yiyecekleri yerim, içmediğiniz mikroplu suları içerim, uzak durmanız gereken sağlıksız sentetik kazakları giyerim... sevişmek istemediğiniz insanlarla sevişirim.. hatta size aşık olan ama sizin hoşlanmadığınız insanlarla evlenirim.. benimle öpüşürken sizi hayal etmelerine bile göz yumarım. yanlış anlamayın, şikayetçi değilim gerçekten sevebilirim o insanları, o yiyecekleri, içecekleri.. sizi de çok severim aslında. sadece yoruldum. birazcık da sıkıldım... görevimi yapamaz oldum. izninizle ayrılmak istiyorum. merak etmeyin sizin için iki oğlan büyüttüm. yokluğumu hissettirmeyecekler. ufak olan daha şimdiden tatsız tuzsuz domateslere bayılıyor kerata. gözlerinizden öperim
--spoiler--
demek istediğim o ki sayın demet akalın; krallığından ayrıl da yaşadığın ülkeye bir bak bakalım!
şampanya içip havyar yiyince elit olmuyorsun demek gerekir demet hanfendiye. sanki 2 lafı bir araya getiremeyecek boşlukta bir insan olduğunu bilmiyoruz.
kendi yurduna ait değerleri aşağılayarak bir yere varacağını düşünen aymaz zihniyetin ürünüdür. yurdun sınırları dışında olan her halta hayrandır bu tipler; ancak hayran olacağı şeyler kendi ülkesinde bulunsa kıroluktur "ayyy ne iğraaanç" denilesidir. belki de, entel maganda olmak böyle bir şeydir.
kültürsüz insanın kebeptan başka yemek bilmemesi/beğenmemesinden yola çıkıp, kebap yiyen insan kültürsüzdür çıkarımını yapan sığ düşünceli insan sözüdür.
Kebap yiyen kültürsüz olmayacağı gibi kebep yemeyen de kültürlü olmaz.
Geçenlerde bir şaduman hanım vardı. Hiç bir şeyi bilmeyen ve bilmemesi ile gurur duyan bu kadın, kebap yememekle birlikte kültürsüzün en önde gideniydi.
sokayim onlara dedim bi an. kebap kadar bizim kulturumuze ait bir yiyecek olmayan hamburgeri bayila bayila yersiniz ama. * kebap iyidir iyi. yaninda da yayik ayrani ooh mis.
gerizekalılıktan ötürüdür. kebap bu ülkenin en bilindik en tanındık yiyeceğidir. türkiye türkiyeliğini ne padişahlara ne de dizilere; adana kebabına borçludur adana kebabına!