menüdeki kebapların 10 liradan aşağı olmadığını görünce, 2 tl değerindeki lahmacunun seçilmesidir. genelde ekonomisine dikkat eden öğrenci tayfasında görülür bu tip davranışlar.
-garson bakar mısın?
+buyur abi..
-menü var mı?
+var getireyim.. buyrun..
-(iskender 12 tl ohara, tandır 10 çüşş, urfa 8 adana 8 lahmacun 2 hee bu iyimiş) tamam usta 2 lahmacun 1 ayran alayım ben.
+peki efendim. (ulan bakıyon 2 saattir ya lahmacun ya yiyicen ya yarım döner çaput yaa.)
-(ne lan en iyisini yaptım tabi, 15 lira verilir mi bi öğlen yemeğine, 5 e kapattık içecekle)
+..
ya bir öğrencinin ya da ekonomik durumu ortalamanın altında olan birinin yapacağı şey. öne gözünü doyurur, sonra daha mütevazi bir seçimle karnını. içim burkuldu yalnız.
oraya girmeden lahmacun yenileceği bellidir ama lan madem menü var neymiş bakalım diye bi göz gezdirmecedir. o yüzden önce lahmacun söyleyip sonra menüye bakmak garsonun sinir katsayısını yükseltmemek adına daha uygun olacaktır.
parası olmayan öğrenci klasiği. karın doyurmak için gidilen bir kebapçıda önce cüzdan açılıp para durumuna bakılır. daha sonra menü "illaki vardır lan ucuz bir şey" amacı güdülerek istenir. beklenen durum gerçekleşmeyince kişi içinde bulunduğu durumu inkar edercesine menüye bir kez daha bakar. "kesin gözden kaçırmışımdır. bir daha bakayım" şeklindeki mantığın da bir sonuç getirmemesi üzerine yapılacak tek şey lahmacun söylemektir.
alinazikten bihaber olmak, beyti sarmanın tadını bilmemek, altıezmelinin adını bile duymamış olmaktan kaynaklanır.
"olum nerde yaşıyon sen, közlenmiş biberle domates söyle, kola içilmez kebapla, açık ayran söyle, ezme bol olsun, roka salatası getirt, otur ocakbaşına bi duble de rakı söyle ye insan gibi." diyesim gelir böylelerine... ama nerde sen de o yürek yardan cayacak, nerde o kültür bu yemeklerden haberdar olacak... burger king'e götür, big büklerin alayını bilir, hatta bunu marifet sanar; ama bilmez elin gavuru bu memlekete geldiğinde kavurma yemeden asla dönmez...