Mağlubiyetin takısıdır 'keşke'...
Kaçırılmış fırsatların bastırılmış duyguların harcanmış hayatların boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların gecikmiş itirafların ağıtıdır.
Çarpılıp çıkılmış bir kapıda yazılıp yollanmamış bir mektupta göz yumulmuş bir haksızlıkta vakit varken öpülmemiş bir elde dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir.
Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte...
Keşke hayat felsefem kardeşiminki gibi olabilseydi. Şöyle ki;
Ağzından çıkacak lafı 2 kere düşünür ve geri dönüşü olmayacak ne bir söz söyler ne de bir adım atar.
Benim hayatımda çok fazla keşkeler var.
Keşke bu keşkeler olmasaydı. Keşke.
tanım: hayatın size sunduğu kazıklarla oturup dertleşirken sık sık kullanılan kelimedir. kullanılması pek tavsiye edilemez. onun yerine 'iyi ki' vardır. (örn: iyi ki sınava çalışsaydım.)
Ben dahil birçok kişinin kullanmak istemediği kelimedir. Ancak kaçınılmaz bir virüs gibidir. insan kendine bile itiraf edemez "keşke"sini... Keşke pişmanlıktır. Keşkesiz günler.
keşke; iç geçirten pişmanlık kelamı. hayattan uzak edilmesi gereken hastalık dolu bir geçmişe davet anahtarı. daha başka nasıl tarifi yapılır, yaşayan bilir. neyseki keşkelerim, artık tozlu rafların kayıp köşelerinden seyir halinde. ne konuştum lan.
kullanılmaması gereken kelimelerden. Pişmanlık tamamen doldurmuyor bu kelimenin içini. Isyan kokuyor farkettirmeden. Ayrıca duyulduğunda da insanın içini cız ettirir hafiften. "keşke.." Cız sesini duydun mu ? Sonrası olumsuzluk da olumsuzluk.
keşke bu kadar kitap okumasaydım,
keşke bu kadar film izlemeseydim,
keşke şarkıların sözlerine dikkat etmeyip üç-dört dakikada çarçur etseydim,
keşke bu kadar iyi olmak için uğraşmasaydım; biliyorum ki bir insan ne kadar iyi olmaya çalışsa o kadar batar göze,
keşke düşünmeseydim bu kadar; ölen insanları, ölen insanların sevenlerinin çektiği acıları, ölen insanla ölen ruhları, ölen insanla kaybolup giden hayalleri, umutları
keşke bu kadar sevmeseydim mesela; umudu asgari kullandığım kadar sevgimi de asgari kullansaydım, ilerisi için sakyalabilseydim,
keşke aşkı serdar ortaç-demet akalın şarkılarından öğrenseydim ve o öğrendiğimi aşk sanıp ona göre yaşasaydım,
keşke ezginin günlüğü olmasaydı,
keşke bu erken yaşımda bunları düşünecek kadar çok şey yaşamasaydım,
keşke hayat denen şu fahişeyle defalarca sarmaş dolaş yatmasaydım,
keşke bu ılık yaz gecesinde bunları yazmak için burada değil de yarın berkecanlarla, ıtırsularla buluştuğumda ne giyeceğimi düşünmek için yatağımda olsaydım,
keşke bu yaşımda bu kadar keşkem olmasaydı.