çok önceden yapılması gerekeni yapamayıp da gecikenlerin pişmanlık dolu sözcüğüdür. elinizi kafanıza vura vura söylersiniz hem de. "ah, aptal kafam" diye de eklersiniz. tek teselliniz, daha fazla gecikmemiş olmaktır. yanlış hesap, bağdat'tan dönermiş çünkü.
sezen aksu'nun *firuze albümünde yer alan güzel bir şarkı.
Yavaş yavaş açıldı gözlerim
Bir pencere aralanır gibi
Uçtu yüreğim uçtu gitti
Sanki bir kuş havalanır gibi uçtu gitti
Keşke görmeseydim
Ağlayan gözlerini insanların
Keşke bilmeseydim
Yıkılmış umutların acısını
Yavaş yavaş açıldı gözlerim
Bir kitabın sayfaları gibi
Yandı yüreğim yandı gitti
Sanki bir mum alev alır gibi yandı gitti.
"hayatın karşısına geçip dimdik durabilenleri" kıskanırcasına ve hatta belki de onlara nazire yaparcasına, derin derin çekilen "of"'lar eşliğinde sarfedilen söz;özlem belirtisi...
gecmisin parcası ama asla gecmise ait olamayan, hic birseyi geri getirmeyen elinizde kalan tum pismanlıklardan ve hatalardan ders alamadıgımızı gosteren soylenmekten en nefret edilen ama kısır dongu misali her seferinde yurekten soylenen, her soylendiginde kalbinize bir centik daha attıran.*
kullanılması dini * inançlara göre sakıncalı olan bir kelimedir. bir hadis - i şerifle örnek verelim de tam olsun..
"Kuvvetli mü'min, Allah Katında zayıf mü'minden daha hayırlı, (daha üstün) ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah'dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına birşey gelirse, ''Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!'' diye hayıflanıp durma. ''Allah'ın takdiri bu. O, ne dilerse yapar.'' de. Çünkü "eğer (keşke)" kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar."
zaman ne çabuk geçip gidiyor bu içine yandığımın hayatında bir bakmışsın zaman bu zamanken zaman geçmiş olmuş. iyileriyle kötüleriyle güzelleriyle çirkinleriyle bir arada sürüp gidiyor ve ne çok hasstır çekiyoruz olmamasını hiç istemediğimiş durumlar yada oluşumlar için senden, benden, ondan habersiz.
keşke hiç bir şey ifade etmeyen bazen de çok anlamlı bazen işe yaramayan bişey.
'ulan annem bi patates kızartsa da yesen' olması mümkün bir keşke ve sonucu mutlu bitebilecek bir istek.
'ulan keşke dedem ölmeseydi' olmayacak bir istek ve sonucu hüzüne boğan istek.
ama ne diyim keşke hiç bunları düşünmesmiş olsaydım a.q.
mesela hayaller geleceğe, keşkeler geçmişe yöneliktir.
hayal kurarken keşke piyango bana çıksa değil, piyango bana çıksa diye kurulmalı mesela.
çünkü o bet kelimeyi daha önce keşke parayı dolara yatırmasaydım ya da parayı arka cebime koyup çarptırmasaydım demek için kullandınız. o kelime lanetli bir kelime artık, hayallerinize bulaştırmayın.
bir de olası hayaller kurun lütfen. sonra ah benim hayallerim neden gerçekleşmiyor diye dövünmeyin. bill gates kimseyi evlatlık edinmeyi düşünmüyor, angelina jolie de kimseye vermeye meraklı değil. eski sevgiliniz dönse bile eski günlere dönemezsiniz.
gerçekci olun. imkansızı istemeyin! sprite sadece bir reklam, farkedin!
halanızın bıyığının olması, dayınız olması için yeterli bir sebep değil!
6 kez hala olmuş biri olarak söylüyorum, bırak bıyığı sakalım da olsa benden dayı olmaz.
diğer halalar ve hala adayları içinde bu geçerli!
doğanın belli kuralları var. olasılıkları ve olasılıksızlıkları...
empati yapın. (adam fawer gibi hissetmeye başladım kendimi.) hayatın yerine koyun kendinizi. herkes mükemmeli istiyor. herkesle aynı anda mükemmel olsa ne yapardınız? nasıl ki birinin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü bitiyorsa... birinin mükemmeliyeti diğerinin tükenişi...
tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz "keşke" diye nemlenmesin...
can dündar
hayatta çoğu kez dile getirdiğimiz sözcük. keşkeler çoğaldıkça hayattan soğuyorsun, yaşama isteğin elinden alınıyor ve diyorsun ki "lan keşke babam prezervatif kullansaydı da doğmasaydım!" ve yeni yine yeniden keşkeyi kullanıyorsun. evet.
