roman denilince akla gelen ilk isimlerden olan ömer seyfettin in adi anilinca akla gelen ilk eser. ayrica at ve inekleri timar etmeye yarayan tarak biciminde bir alet.
--spoiler--
abi, baba izin vermediği halde bir gün yanlız başına iken ahıra girer ve atlardan birini tımar etmek ister. fakat beceremez ve sinirinden kaşağıyı alır ve taş ile parçalar. babasına kardeşinin kırdığını söyler. baba, kardeşe bir daha ahıra girmeme yasağı koyar ve bu yasak bir sene sürer. bir sene sonra kardeş hastalanır. abi artık gerçeği babaya söylemeye karar verir ama o gece kardeşi ölür.
--spoiler--
öyle bir öyküdür ki, küçük yaşta okumuş olmanın verdiği o saflık, temizlik ve masumiyetin karşısında daha bir etkili olur ve belki de insanın o yıllardan geriye aklında kalan bir kaç kitaptan biri halini alır. özellikle, bir kardeşe sahip iseniz, sanki öyküdeki abi ve kardeş sizmişsiniz gibi hissettirir her akla geldiğinde. doğru olmadığından emin olmak içindir herhalde ki kardeş bulunur ve gidip sarılınır.
ömer seyfettin ustanın bir çocuk aklına, başkasına suç atmak fiiliyatının ne kadar zararlı olduğunu anlatma başarısı bu nedenle muazzamdır. bu kadar basit bir konusu olduğu halde, o kadar çocuk kitabı ve öyküsü arasından sıyrılıp insanın içinde yer ediyorsa bunun başka açıklaması yoktur herhalde.