yazları okul bittikten sonra çalıştığım çay bahçesinde bana da öğretilmiş sanattır. evde tost yaparken bile alışkanlık olmuştu, bizimkiler bağırıyodu, "bu ne?" diye.
neyse ki artık kaşarlar ve ekmekler hazır geliyor. biz de küfür yemekten kurtulmuş olduk.
bilimum cips fabrikalarında patatesleri jilet gibi kesen makinaların mekanik hali olmayandır. zamanla bir kangal sucuktan şu kadar tost çıkartırım diye diye, o bıçağı çocuk oyuncağı gibi kullanmaya başlar.
Uzun süren zorlu ve disiplinli bir pintilik eğitiminden sonra kazanılmış süper güçtür. Gezegende bunu yapabilecek yetenekte fazla insan yoktur...
Askerde kantincilik yapmış biri olarak her şeyin nizami ve kurallı olması durumunu yaşadığımdan; bulaşık teli ile streç film kalınlığında kaşar kesebilmek, küçücük sucuktan bıçakla 100'lerce dilim çıkarabilmek gibi olan üstü yetilere sahip olmam sebebiyle gelip benden ders alması gereken büfecidir. bu sanat ve olağan üstü yetiler benle beraber mezara girmemelidir. *
+oğlum bu kaşarı sucuğu daha ince doğrayacaksın
-tamam abi elimden geleni yaparım
+bak ben bunlardan bakınca arkasından seni görmem lazım hadi göreyim seni.