bugün

Mantık olarak kalkan kalkan ise kaş kalkmayandır. Nası şaka ?
yarın itibarıyla gidip bungalov keyfi yapacağım canım beldedir. kaş'ım derim, daha ötesi yok.
dün oradaydım. güzel ve sakin bir yer, esnafı tok buyrun buyrun diye bağırmıyor ve hepsinden önemlisi yerli esnaf. bitliste tarlayı satıp çantacı açan tipler burada yok. üçağıza gitmenizi ve kekovada tekneyle gezmenizi de tavsiye ederim, deniz süper. kaputaşa da gidin, denizi temiz.
barlar sokağını özledim.

meis e bakıp içmeyi özledim.

meis e bakıp david gilmour dinlemeyi özledim.

kaputaş ı, büyük çakıl'ı denizini özledim.
mutlaka görülmesi gereken ülkemizin cennet diye tabir edilen yerlerinden biri. havası, denizi, doğası gerçekten ender rastlanabilecek nitelikte. birkaç güzel plajı ve ziyaret edilesi bir de antik kente sahip.

link bırakıyorum gitmeyi düşünenler şöyle bir bakabilir: https://kulturveyasam.com...ip-gorebileceginiz-8-yer/
Develerin 3 Tane Kaşı Vardır.
Kaşları yukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmek gerekiyor.
yanan orman arazisi meğerse ergun bodur a aitmiş

o bodur da uzunun eski iş ortağıymış

tesadüfler dünyası.

https://www.cumhuriyet.co...akin-kime-verildi-1756678

http://www.gazetevatan.co...rket-kurdu-19764-ekonomi/
Türkiye'nin cennetidir.
türkiyede dalış turizminin gelişmiş olduğu antalyanın batı tarafı ilçesi.
görsel

Kaş, Antalya, 1970.

F: Ara Güler - Feryal Turantekin.
antalya'da bulunan bir ilçenin adı. evet.
Anlıyorum.
daha evvel çok methini duyduğum ama bir türlü gidemediğim antalya'nın güzide ve minik ilçesi.

evet oldukça minik! günbatımı izlemek ayrı bir zevk burda.
Kaş için dağa erkendir..

Kaşa gidecekler temmuz ve ağustos kaş zamanıdır..
datça'dan sonra türkiye'nin en güzel yerlerinden biri. ikisinin ortak özelliği de sakinlik, dinginlik dikkat ettiyseniz.
kendisiyle geç tanışıp ilişkimizi sağlam ve sarsılmaz temeller üzerine kurduğumuz güzide antalya ilçesi. antalya dediysek öyle bunaltıcı sıcaklar aklınıza gelmesin, alanyadan daha serin, bodrumdan biraz sıcak. son 3 senedir senede 2 kere gidiyorum ve ulaşımın biraz zor olduğundan sanırım, hiç barzo, tek başına gezen minimum 3 kişilik erkek grubu görmedim. ya kızkıza, ya da eşiyle sevgilisiyle gelenler. tektük de aileler var çoluk çocuklu.

bir de tavsiyem var bunu herkese söylemem; akşam 9-10dan sonra güneş battığında kaştan kaputaj plajına doğru gidin nevalenizi alıp artık ne yiyip içecekseniz. o dağ yolunda arabayı çekin sote bir yere ayın şavkının denizin üzerinde dansını izleyin.
Memleketim olur . 10 dakikada denizde veya yeşilin içinde olabilirsiniz . ikisini bir arada yaşamaya da olanak sağlar . Her mevsim güzeldir . Son zamanlarda diğer popüler tatil mekanlarına dönüşmeye başladı dolayısıyla fiyatları da , insanları da bir hayli değişti ve kalabalıklaştı . Yavaş yavaş eski güzelliğini de yitireceğinden korkmuyor değilim . Özünü kaybedip ticari bir hale gelmesine ramak kaldı .
yaşım 17 iken gidip, garson olarak çalıştığım yer, antalya ilçesi. o zaman bir iki tane pub vardı. birinin adı red point' di hatta. populasyon azdı. güzeldi. sonradan orayı da rezil ettiler diye duydum.

(bkz: bilemiyorum altan)
Belediyenin dağa taşa imar izni vermesi ve her yeri asfalta, üstgeçide ve betona boğmasıyla şaşırdığım, sonra bir önceki seçimde kimin kazandığını öğrenince "haaa" dememe vesile olmuş eskilerin şirin, eşsiz, bakir kıyı kasabası. Şimdilerde bakir diyemiyorum zira 3 yılda o hale getirmişler ki o bakir kıyı kasabasının yerini adeta 10 yıldır faal bir escort almış.
Yazık..
küçük mü küçük, sakin ve huzur bulduğum bir antalya ilçesi. fakat bu yaz döneminde o eski sakinliğinin kalmadığını farkettim. ipini koparan buraya gelmiş gibiydi.
Kirpiklerle birlikte gözü koruyan yapı. Mesela Terlediginde terlerin göze doğru gelmesini engeller. ifade mimik yaparken agzimizla birlikte en çok kasimizi kullanıyoruz. Ve evet Sarışın insanların da kaşı vardır, sadece belli olmaz. Aşırı Gür ve seyrek kaşlar begenilmedigi için tarih boyunca farkli sekiller moda olmuş, verilmiştir.
(#39957631) tavsiye mektubu.
nasıl oluyor bilmiyorum ama türkiyenin insan profili bakımından en güzel yeri.
o küçük, şirin ilçede son dönemde inşaat yapılabilecek her metrekareye ruhsat veren ve yamaçları bile apartmanla dolduran belediyeyi tebrik ediyorum. Kaş, buyumeye pek elverişli olmayan coğrafyası nedeniyle en sevdiğim yerlerden biriydi fakat kekoların elinde coğrafyanın da çaresiz kaldığını bize gösterdi maalesef...

O güzelim koylara dökülen milyon metreküp betonlar, yarımadada sahile inmek için patikadan hallice bir şey yeterken 5 tank yapmaya yetecek kadar çelik kullanılarak yapılan üstgeçitten bozma gereksiz "iniş" platformları... Irzına geçilen Kalkan....

Kaş'ta faaliyet gösteren ve bir gazetecinin adını taşıyan vakfın yetkilisi yıllar evvel ramazan ayında büyük çakıl plajında tam arkamdaki masada bira yuvarlayıp AKP'li bir ekiple görüşüyordu. Ekleyeyim. AKP'li ekip bira içmiyordu. Ramazan deyip çay istediler. Neyse bu vakfın sorumlusu filanca otelde kaldığını, mevcut başkanın vakfa ait alanlarda imar/inşaat izni vermediğini, yapmak istedikleri tesisler için imar izinleri ve ruhsatların verilmesi sözü karşılığında vakfın bir sonraki seçimde kendilerini sınırsız destekleyeceğini falan söyledi, konuşmaya devam ederlerken biz kalkıp denize gittik. Geri döndüğümüzde hala oturuyorlardı ama "deal" sona ermişti, havadan sudan konuşuluyordu.

O zaman sevgili belediye başkanına e-posta attım ve "bir şeyler yapmazsanız size kaybettirecekler, göreceksiniz" dediğimi hatırlıyorum. Mail eline ulaştı mı, ulaştıysa da "burası Kaş, o kadar da değil" diye mi düşündü bilinmez... ama kaybetti. sonrasında o caanım kaş/kalkan asfalt ve betona boğuldu. inşaata uygun her metrekareye izin verildi...

aklıma gelmişken anımı paylaşayım dedim...

edit:imla