sinan çetinden pek hazetmem ama bu film olmuş. yeni izlediğim için baya bir hayıflandım, bir film kendini sıkmadan izletiyorsa konu ve oyuncular başarılı ise olmuş demektir. ve bu film gerçekten on numara olmuş, öner erkan cuk oturmuş rolüne. zira filmi kendisi için izlemeğe karar vermiştim ama film beni şaşırttı. bu kadar güzel olabileceğini düşünmemiştim, özellikle emrahın müzeyyenle olan diyalogları efsane. sonundan memnun kalmasam da, türk sinemasından bu denli anlamlı bir film çıkması takdire şayan. ayrıca önere bir kere daha aşık oldum, o ne piskopat bakışlardır, o ne güzel müzeyyen deyiştir. izleyin izlettirin efendim, pişman olmazsınız.
Hazırlanışı:
hammaddesi olan ağaçlar paldur küldür kesilip kütük haline getirilir. kütük halindeki ağaçların kabuğu, iç kısma zarar verilmeden soyulur.
bu işlem, ağacı, suyun içinde gevşek lifler haline getirir. kabuğu soyulan kütükler önce küçük parçalara ayrılır. daha sonra bir öğütücünün içinde kimyasal maddelerle karıştırılır. bu sayede, ağaçta lifleri birarada tutan bir madde olan lignin çözülür. bu aşamada son olarak hamur beyazlatılır. hamur mixere girer. burada hamura, kağıdın kalitesini artıran maddeler de eklenir. bu ek maddeler, çin kireci gibi beyaz dolgu maddeleri, suya dayanıklılık için kullanılan maddeler ve renk pigmentleri olabilir. karıştırıcı, lifleri pürüzsüz bir hamur haline getirir. bir güzel yoğrulur. sıvı haldeki hamur depolandığı yerden, sıkı bir tel örgü şeklindeki yürüyen bir bendin üzerine dökülür. bu işlem hamuru sudan arındırmak içindir. suyun daha etkili alınabilmesi için soğurma işlemi de yapılır. suyu belli bir miktarda alınan hamur, bir silindir tarafından sıkıştırılır. ek silindirler hamuru sıkıştırma işlemine devam ederler. bu işlem sonunda hamur sudan arınır ve iyice düzleşir. ağsı haldeki hamur, sıcak silindirlerin arasından geçirilerek iyice kurutulur. son olarak, hamur, sayfalar halinde kesilmeden önce kalan pürüzlerin giderildiği bir aşamadan geçer. ince ince kesilir ve servise hazırdır.
büyük çoğunluğu alıntıdır.
çinliler tarafından icad edilen, daha sonra türkler tarafından kullanılan ve haçlı seferleri sırasında avrupalıların da tüklerin çin den aldığı gibi türklerden aldığı ip ince, üstüne yazı yazmaya yarayan alet edevat.
kim ne derse desin sosyal bir olguya değindiği için yıllar sonra bile izlenebilecek bir filmdir. fakat aklıma takılan neden böylesine basit çekimler olmuş, sanki televizyon dizisi gibiydi. estetikten uzak, soğuk bir görüntü vardı ekranda. kafama takılan bazı şeylerde var ama insanı sırf konuya yönlendirdiğinden sorgulayamıyorsun bile.
mantıklıdır, mantıksızdır, çirkindir, güzeldir, gerçekleri yansıtabilmiştir, yansıtamamıştır, yanlıdır, yansızdır bunların hepsini söyleyecekler insanlar filmin ardından. bence belki de amaç budur. belki de amaç, öyle ya da böyle bir fikir beyan etmesidir insanların. evet filmde " helaaaaaallll!!" dedirten tek şey öner erkanın oyunculuğudur. çok vurucu sarsıcı bir film değildir. ancak konuşturacaktır. en çok da hemşehrim.