sen devlet olarak bir geri dönüşüm sistemi dahi oluşturmaktan aciz, kabile devleti kafasında zavallı kişileri devletin başına geçirirsen böyle olur.
kur tam verimli bir geri dönüşüm sistemi, kağıt toplayanlar o sisteme dahi çalışır.
ama sen bir iki şirkete ihale verip, çöp toplama merkezinden geri dönüşüm yapmaya kalkarsan o iş olmaz. çöp-kağıt toplama yapanlar bu ülke ekonomisinin en önemli ayaklarından biridir.
vergi mi istiyorsun git o satın alanlara ya vergi kotası koy, ya kapısına kilit vur. öyle caza almakla olmaz bu iş...
ama nerede o kafa, kabile kafası bunların ki...
he tayyip diye ağlayan aç kesimi beter olsun o ayrı, benim dediğim zihniyete...
Haberin aslı var mı bilmiyorum lâkin bunun düşüncesi bile şerefsizliktir. Bu, toplumu sınıflandırmaktan başka birşey değildir. Öyle bir sınıflandırmak ki, emekçinin ruhundaki umudu söküp almak. Umutsuzluk çaresizlik getirir. Çaresiz insan her kötülüğü yapma potansiyeline sahip insandır.
Şimdi diyeceksiniz 'e o zaman başka iş yapsın demek ki içinde varmış kötülük', o iş sıcacık evinde dertten yoksun halde entry yazmak gibi değil işte güzel kardeşim.
katı atıkların bertaraf edildiği büyük tesisler var artık illerde. belediyelerin kendi çöplüğü yok. ilçelerde transfer istasyonlarındaki presli dorselere yüklenen çöp merkezdeki büyük tesise gider. burada geri dönüşüm işlemi yapılır. bulunduğum bölgede 3 ilçe için geri dönüşüm ihalesi açılmıyor, yani firmalar bu ilçelerin çöplerini satın almıyor. haliyle atığın nakliye ve gömme/imha ücreti belediyelerin gotune kaçıyor. sebebi ise, bu belediyelerden gelen atıkların geri dönüşümsüz ev çöpü olması. yani daha konteynirda işe yarayan, para eden kısmı boşaltılıyor.
gerçekten büyük bir rant var ortada. geçen sene finlandiya'lı bir şirket gelip çöpleri analiz etti ve almaya uygun görmedi. burdan anlayın nasıl para var bu işte.
elbetteki belediye bu parayı sokaktaki adama bırakmaz. adil ya da değil. ama mevzu bu.
yukarda demiş bir arkadaş, devlet pastanın büyüklüğünü yeni anladı diye, aynen öyle.
eğer sen belediye isen, o çöpün taşınmasından, gömülmesine ton başına para ödüyorsan, elbette ortada bir akar varsa faydalanmak istersin.
1- zete kabul edilebilir bir haber kanalı mı?
2- kâğıt işçisi ve kâğıt işçileri derneği derken kastedilen Çingeneler mıdır?
3- 500bin işçi aç kalacakmış, bu rakam neye göre.
4- yasa dışı yollardan kayıtsız olarak alınan atık kâğıt ile sağlanan haksız kazanç mı var?
5- bu kazanç varsa vergisi mi verilmiyor?
6- acaba asıl amaç büyük ölçüde 18 yaş altı çocuklara yazın sıcağı kışın soğuğunda sokaklarda atık toplatılmasının önüne geçmek mi?
7- her sikim hıyar diyene tuz alıp koşmalı mı?
500bin ne .mına koyim. Nüfus 80milyon desen her 40 kişiden biri kâğıt topluyor demek.
Ekleme: Bu vatandaşların kâğıt toplayarak doğaya ve ekonomiye faydaları olduğunu biliyorum ve doğru buluyorum.
Ekleme: 160 kişide bir edermiş, hesabı yanlış yapmışım, ama hep abaküsün suçu. Uyaran arkadaş sağolsun.
kağıt toplayanların vergi vermesi, sigorta düzenine dahil edilmesi, kölelik düzenine katkı sağlamaları için düzenlenmiş bir uygulama olsa gerek. başka türlü bir mantıklı açıklama göremedim, bir insan belediyenin sırtına yük olan bir işi belediyeden para talep etmeden yapan insanları neden istemez ki.