bunun daha da kötüsü oy pusulasını zarfa koyarken sanki Türkiye'nin geleceği benim oyumla kurtulacakmışçasına zarf iyice yapışsın diye yalamamla dilimi kesmeyi başardığım hadisedir.
Haddinden fazla acı veren durumdur. Ya sen altı üstü bi kağıtsın. Nasıl bi acı bırakabiliyosun temas ettiğin yere.
Çantaya defter koyulurken defterin içine koyulmuş bir kağıt defterden dışarı taşar ve elin üst kısmında acıya sebep olur. Uzun zamandır olmuyodu unutmuşum acısını.
Normalde bir kağıt, insan derisini kesebilmek için fazlasıyla yumuşaktır. Belli bir keskinliğe ulaşmak için, belli bir sertliğin de olması gerekir. Fakat kağıdı bu kadar kesici yapan, aşırı ince olmasıdır. Kesiği açan kenarın yüzey alanı çok küçük olduğu için, çok yüksek basınç uygulayabilir. Bu basınç, deri katmanını yararak "kesik" dediğimiz olaya neden olan kuvvet dağılımıdır. Basınç, uygulanan kuvvetin yüzey alanına bölümüdür. Dolayısıyla çok küçük yüzey alanı (örneğin kağıdın kestiği incecik kenarın yüzey alanı), çok yüksek basınç anlamına gelir.Parmaklarımızın ucunda aşırı fazla sayıda nosireseptör adı verilen acı algılayıcı sinir ucu bulunur. Bir kağıt kesiği, bu sinirlerin çok fazlasını aynı anda uyarabilecek kadar geniştir. incecik kesik kanamaya neden olmadığı için, bu sinirlerin ucu, havaya temas edecek şekilde açıkta kalır. Yani yarıktan dışarı doğru bakan reseptörler, sürekli dış ortama maruz kalır. Kağıt kesiklerinin o sinir bozucu acısı bu reseptörlerin açık hava nedeniyle sürekli beyne sinyal göndermesinden kaynaklanır.