asıl neden açıklanamadığı için saçma sapan bahaneler arkasına sığındırılan mesele. yapılan doğrudur orası ayrı. gazetelerde çıkan haberlerin doğruluğu kanıtlanmıştır.
Saat 14.00 sularında dinlenmek ve bir bardak çay içmek amacıyla uğradığım bir mahalle kahvesinde, kenarına iliştiğim masada bulunan beş adet altmış yaş üstü dedenin tartıştığı konudur.
Dedelerin hemfikir oldukları konu, askerlerin hain oldukları ve türk kanı taşımadıkları yönündedir.
Şaşkınlık içerisinde kulak misafiri olduğum ancak hiçbir suretle müdahil olmadığım bu ihtiyarlar sohbetinde, dedeler tıpkı bizim gibi klavye delikanlılığı yapmakta, askerleri suçlamakta ve o esnada ölmeyi esir düşmeye tercih edeceklerini, hararetle birbirlerine beyan etmekteydiler. Bir ara bir tanesi kıbrıs barış harekatı anılarına girişmişti ki, oradan ayrılmak zorunda kaldım, zira mola vaktim bitmişti ve işler beni bekliyordu.
ilginç bir yaşanmışlık olarak sözlük kayıtlarına geçmesini istedim.
rambo ruhlu sözlük yazarlarını da görmek isteriz en başta dağlıca'da. bakalım kendilerinden beş kat fazla adamla gelinip kafalarına silah dayanınca donlarına mı kaçıracaklar yoksa intihar mı edecekler devlet sırlarını söylememek için? ha bir de öyle şahaneler ki er olmalarına rağmen genelkurmay başkanı kadar bilgiye sahipler.
vay be. klavye nelere kadir? sokakta önüne köpek çıkınca korkudan yolunu değiştirenler bu alet sayesinde rambo da oldular, memleketi düşmandan da temizlediler.
aslan parçaları sizi. hadi şimdi play station 3'lerinizi açıp bir call of duty 4 oynayın. gazanız mübarek olsun.
hiç birimiz inanmak istemesek de, içimiz kabul etmese de böyle bir hadiseyi, sanırım gerçekler bahsedildiği gibi acı.
1) memuriyet görevinin gereklerine aykırı hareket etmek.
2) emre itaatsizlikte ısrar.
3) yurt dışına firar.
askerlerin tutuklanma sebepleri bunlar. dikkatle inceleyin. emre itaatsizlikte ısrar... ayrıca askerler yurt dışına firardan yargılanıyor. her şey açık değil mi? daha açıklama yapmaya gerek var mı? sizce türk ordusu, gerçek anlamda esir düşen bir askerini, firardan tutuklatır mı? gerçek esir olsalar, asker aileleri sessiz kalır mı bu duruma?
ordumuz sesiz kalıyor gibi gözükse de, herşeyi bu kararıyla açıklamıştır.
boyu devrilesice forward mail zincirleriyle mail boxlara düşen ve 8 askerin 8'ninde dtp gençlik kollarıyla bi bağlantısı olduğu iddaa edilen komplo teorisi ve yurdum heyecanlı gençlerini dahada heyecanlarından mailleri haklı çıkartan bir durumdur.
olması gerkendir.
bir türk askeri esir alınırsa, ya hiç konuşmaz ya da kanuşmamak ve konuşturulmamak için intihar eder. zira askerlerimiz konuşmak, askeri sırları vermek bir yana roj tv'ye demeç bile vermişlerdir. adalet yerini bulacaktır. *
askerler teslim edilince dedimki bunları heralde evlerine gönderirler,esir düşmüşler,aileleri binbir sıkıntı içinde.... nerdeee adamlar esir düştü diye vatan haini bile oldular... onlar gencler, daha dun aile ocaklarından cıkmıs savasın ortasında kalmıslar... her savasta olabilecegi gibi karsı tarafın eline dusmusler....onlardan bu kadar fedakarlık beklemek niye... olseler daha mı mutlu olcaktınız klavye basında olumu yuceltenler...olselerdi sıcak yataklarınızda daha mı guvenli hissedecektiniz kendinizi??? genclerimizin geri gelmesine sevinelim , onları bagrımıza basalım carmıha gerecegimize....
türkiye'de ordunun neden en çok güvenilen kurum olduğunu bir kez daha gösteren olaydır. yanlarındaki arkadaşları şehit olurken teslim olan askerlere madalya takılması mı bekleniyordu anlamamaktayım...
ordu göreve diyen zihniyet, sözüm sana;
neden şimdi dtp'nin feshi ve üyeleri hakkında işlem yapılması için "ordu göreve" demiyorsun?
neden şehit askerlerimizin sorumluları için "ordu göreve" demiyorsun?
ülkemizin onurunu, konuşmaları ile 5 paralık edenler tutuklanmış. sen hala ne diyosun?
hiçbir zaman yerinde ve zamanında konuşmuyorsun...
tutuklama sadece kanunda yazılı olan sebeplerden bir veya bir kaçının mevcudiyeti halinde verilen bir karardır. hiçbir hakim bu sebeplerden en az birinin mevcut olmaması halinde kendi kafasına göre tutuklama kararı veremez. ayrıca tutuklunun belli sürelerle bu karara itiraz etmesi hakkı da yine kanunen tanınmış bir haktır. tutuklama etkili bir karardır, özellikle toplumumuzun içinde bulunduğu bu hassas dönemde verilmiş olmasının tepkiyle karşılanması normal kabul edilmelidir.ancak etkili bir karar olmasına rağmen tutuklama kararı nihai bir karar değildir, hüküm niteliği taşımaz. tedbir niteliği ağır basan bir ara karardır. bu hususların göz önünde tutularak daha soğukkanlı bir şekilde tavır konulması, askerlerimize ve ordumuza olduğu kadar yargı erkimize de güvenmemiz gerektiği ve sürecin nihayete ermesinin beklenmesi hususu hassasiyetle vurgulanmalıdır.
haber bültenlerinden duydukları dışında konuya ilişkin hiçbir bilgisi olmayan pek çok kişinin kendi meşrebince yorumladığı, kimilerinin ise bir adım ileri giderek askeri mahkemenin hakimi edasıyla karara bağladığı gelişmedir.
sekiz askere ne olmuş? tutuklanmışlar. peki nedir bu tutuklama denen meret? türk dil kurumuna göre: "Kanun yoluyla hürriyeti kısıtlayarak bir yere kapatmak, tevkif etmek". hürriyeti kısıtlanmış yani bu sekiz askerin. bir yere kapatılmışlar.
şimdi size bir şey sorayım izninizle sayın her şeyi çok bilen hakimler, savcılar, avukatlar: siz bu konuda karar merci olsaydınız, bu askerleri huzurunuza getirselerdi nasıl bir karar verirdiniz?
ölümlü trafik kazasına karışan sürücülerin, hiçbir şekilde suçlu olmasalar bile tedbir amacıyla bir süre tutuklu kaldığı göz önünde bulundurulursa; pkk terör örgütünün kamplarında günler geçirmiş, büyük ihtimalle görmemeleri gereken şeyleri görmüş, duymamaları gerekenleri duymuş, söyleyecekleriyle toplumda infial yaratma potansiyeli barındıran yirmi yaşında ergenleri serseri mayın gibi orta yere salıvermek mi doğru, yoksa bir süre tecrit etmek mi?
çıkarın o pembe çerçeveli at gözlüklerinizi de bir de karşıdan bakın resme. farklı görünecek inanın.
o askerler için de fazla üzülmeyin. ciddi bir suç işlemedilerse çok uzun sürmez tutukluluk halleri.
karmasik durum. bu adamlarin hakkinda internette dolasan bir suru iddaa var. tufeklerinden hiç kursun atilmamis falan diye. eger bu adamlar onlara yataklik ediyolardiysa neden geri geldiler. orda dagda pasa pasa yasayip birgun geberirlerdi zaten.
yok bu adamlar çatismada aciz kalip gerçekten kaçirildi ve dtp ye prim yaptirmak için de sag salim teslim edildiyse o zaman çok saçma bir tutuklama.
adam kafasina silah dayanip zorla goturuluyor, sen adami emre itaatsizlik ve sinir ihlalinden tutukluyorsun.
eger bu adamlarda baska bir dumen varda kendileri geçtilerse obur tarafa, neden terore yataklik suçlamalariyla tutuklanmiyor.
çok merak ediyorum kanunlari ne zaman duzgun uygulayacagiz.
ayrica o geceki baskinda ele geçirilen teroristlerin içinde 2 tane amerikan askerinden bahsedildi ve bu konuda herhangi bir açiklama gelmedi.
acaba bu çocuklar o amerikan askerlerini gorduler de bir seylerin ustu kapatilmaya mi çalisiliyor.
eskiden amerikalilarin bize attigi kaziklarin ustunun ortuldugu gibi.
şu an itibariyle 2 sinin kesin olarak pkk yandaşı olarak kanıtlanmış ve türk askerinin yapacağı hamleleri pkk'ya bildirmekle görevli olduğu saptanmıştır. Diğerlerinin durumları da sorgu sonucunda çıkacaktır.
Vatansever olduklarını göstermeleri için tabiki ölmeleri gerekmiyor. suçlu olup olmadıkları mahkeme sonucunda ortaya çıkacaktır. ama yanlarında 12 asker şehit olurken onların hiç kurşun atmaması, rojtvye yaptıkları açıklamalar. ve kısa bir süre sonra serbest bırakılmaları biraz manidardır.
Velevki bu çocuklar Kürt. Hani ülkemizde kürtler her yerde yer alabiliyordu? Her cephede bizimle omuz omuzaydı.
Ölürlerse, bakın o da kürttü ama öldü oluyorda, esir düşerlerse, ulan bunlar pkk'lı, nasıl olabiliyor? hangi akıl mantık, vicdan bunu işkembeden sallarken geviş getirmeye devam edebiliyor.
Tüm iddiları doğru kabul edelim. Ama şeytanın avukatı olarak.
Eğer bu 8 ( yazı ile sekiz, livepool'un attığı gol sayısı kadar yani) askeri kim olduklarını koca ordunun istihabaratı nasıl gözden kaçırıyor ve bu 8 askeri aynı birlikte görev verebiliyor?
Devam edelim. hadi bu skerer hakkında istibarah var ve komutanlarda biliyor. O komutan nasıl oluyorda o 8 askeri en ileri yerde görevlendiriyor? Ya da o askerleri en ileri yerde görevelendirerek, onca canın hayatıyla böyle körü körüne nasıl oynayabiliyor?
Yoksa bilere mi bu 8 asker oraya konuldu. Onlar ihanet etsin, 12 asker ölsün, bizde tezkere çıkarmak için sağlam destek elde edebiliriz.
Yaaa, bunca basit soruları sorabilen sayısı bu kadar mı az?
Ama diyorum ki, helal olsun sana 12 Eylül. insanların bu kadar basit soruları dahi bir kere bile düşünememesini sağlamışsın ya helal olsun sana.
Ama beni ve benim gibi bir kaç çıban sıyrılmış. Hayret gözden kaçmışız demek ki.
teröristlerin gelipte 8 askeri esir alması kulağa oldukça garip geliyor. dağ başında askerler toplanıp ihale falan oynamaz yada kol kola girip yürümezler. olayın içinde birde dtp li kahpeler var. sonra genelkurmayında olay ile ilgili doyurucu bir açıklaması oladı henüz. basın ilk günden beri konunun üzerine gitmiyor. * sonuç olarak olayın her köşesi karanlık, hangi açıdan bakılırsa bakılsın doğruyu bulmak mümkün değil.
ama ne olursa olsun esir alınan askerlerimize hain damgasını vurmanın pc başında koca kıçları üzerinde oturan bizlere düşmediği kesin. yaşadığımız şu olaylar ardından ordumuza daha çok güvenmemiz gerekiyor. gereğini yapacaklarından emin olup, basın açıklamasını beklemeliyiz.
kaçırılan sekiz çocuk için başlatılan aşağılık linç propagandasının son halkası. ölmedikleri için medya ve hükümet tarafından ipleri çekilmişti zaten bu çocukların. etnik kimlikleri ortaya dökülmeye başladı en aşta, daha sonra da hain oldukları dillendirilmeye başladı. ölmemelerine zaten devletimizin büyükleri(!) hiç sevinmemişti. neden sevinsinler ki? ölseler bir cenaze töreni ve hamaset edebiyatı yetecekti kendilerini kurtarmak için. doğrular bu sayede bir süre daha saklanabilecekti. ama öyle olmadı. bu kez yek geldi onlara. ama lanet olsun ki hala erk onlarda.
bu çocukların kaybolacağı ya da kendilerini öldürecekleri günler yakındır. bu sosyal linç ölümden beterdir çünkü. varken yok sayılmak en beteridir.
biraz televizyon seyreden sözlük şahinleri duymuşlardır belki. bundan önce 1994 yılında esir alınan bir asker tam 2.5 yıl sonra bir refah partisi milletvekili sayesinde kurtarıldı. yani bu ülkede en kolayıdır ölmek. en kolayıdır unutulmak, unutturmak. ha bir de delikanlılık kolaydır bizim memlekette.