kaçan kovalanır

entry156 galeri3
    81.
  1. iş öyle bir hal alır ki zamanla karşı taraf dursa da, kovalamaya sevdalanan taraf, onu iterek kovalamaya devam eder.
    1 ...
  2. 80.
  3. Doğru önermedir. Bir Hikaye ile ispatlamak isterim.

    Tarih: ekim bilmemkaç.
    Mekan: Facebook.
    Gönderen:Dreamrocker
    Kime: X

    DR: (x arkadaş olarak eklenir, arkadaşlık isteği kabul olduktan sonra, merak edilen soru sorulur.) Selam, ya bişey sorcam* sen asmalımescitte badehane de bütün yaz nerdeyse hergün dışarda oturan kızmısın?
    X: Yoo taksime giderim ama asmalımescitte takılmam. Bunu benimle tanışabilmek içinmi uydurdun?
    DR: Hmm Oldu ozaman sanada iyi günler.(arkadaş listesinden kaldırılır)

    15 dk geçer.
    X: "Vaaay tavrını beğendim hemen silmişsin" diye bir mesaj gelir.
    DR: Ben pek beğenmedim ama...
    X: Benide anla ama kaç kişi abuk subuk şeylerle ekleyip konuşmaya çalışıyor.
    DR: Hmm. Ei bakalım öyle olsun.

    Birkaç gün geçer sohbet genişler. Msnlere ekleşilir. Kafa dengi olduğuna karar verilir.
    Sonra okadar samimi olunurki sevgililer bile birbirlerine anlatılmaya başlanır. Laf arasında,
    X: Ya sen benden hoşlanıyormusun?
    DR: Ne alaka arkadaş gibi sohbet ediyoruz işte.
    Webcamler açılır. X, Dr'a çoğu erkek şöyledir sen şöyle değilsin gibi laflar kullanır. Böyle bir geçmişin üzerine,

    DR: Ya bırak abi sen benim gibi adamı bırakıp, Y'ye gidiosn aklına şaşayım hahahhaha der.
    X: Ya ilişkimden soğudum senin yüzünden, ayrılayım mı ? der.
    DR: Saçmalama, ne güzel takılıosunuz işte der. (Bu esnada DR'da sevgilisi vardır, profil fotosunda kız arkadaşıyla fotoğrafı bile vardır)

    Gün gelir DR ve X sözleşip buluşmaya karar verirler. DR sevgilisiyle kavga etmiştir ve canı sıkkındır. bunu X'e söyler. X'te "boşver" der, hatta yanyanayken DR'ın telefonu çalar, arayan kavga ettiği kız arkadaşıdır. X der ki, aç telefonu "kız arkadaşım yanımda" de. Hatta ogün ayrılırken yarında buluşurmuyuz der bu X. Böylece aralarında bir elektrik başlar.

    2. buluşmada, yanyana sohbet akarken bir anda dudaklar buluşur ve sevgili olunur. Sevgilisini sahiplenmeyi felsefe edinmiş DR, X'e yanlışlarını söyler ve anlaşmaya varılır.

    Olay bu andan sonra değişir işte. DR online olmasına rağmen X msnden hiçbirşey yazmaz, aramaz, nadiren ödemeli çağrı atar. Herakşam konusulan o muhabbet bitmiştir yerini kavga gürültü almıştır. sen niye aramadın o neden aramadı muhabbetine döner güzelim muhabbet. DR üstüne düştükçe, X takmamaya başlar. Artık kovalayan DR'dir. X ise sadece kaçmaktadır. Üstelik kaçarken uzaklaştığı her adımda arkasını dönüp güler. Ciddi bir kavgadan sonra son görüşme kararı alınır, çünkü bu arkadaşlık o şekilde bitmemelidir. Güzel bitirmek, ve iyi hatırlanmak önemlidir, iki tarafta bunu kabul eder ve cumartesi günü için buluşma ayarlanır.
    Cuma akşamı X'ten gelen son söz,
    X: Ne konuşacağız bilmiyorum, yarın bizim okulun buluşması var istiyorsan seni kırmamak için 1-2 saat gelebilirim der.
    DR: Beni kırmamak için hiç gelme, madem istemiyorsun görüşmeyelim der ve Dreamrocker X'i facebooktan siler. X'te DR'yi msnden siler.

    Özet: Kaçan kovalanır arkadaş!
    Tüyo: Kaçın lan kaçın. Kovalamaktansa kaçın daha iyi. Valla...
    Dipnot: Üşüyorum sözlük.
    3 ...
  4. 79.
  5. hareket eden her cisme psikolojik olarak tepki verme durumudur * kaçan da başkasını kovalıyordur aslında,kovalayan da bir başkasından kaçıyordur.
    1 ...
  6. 78.
  7. bu sözü icat edene saplim ha. ulan bi deneyelim dedik kaçtık kaçtık ne kovalayan var ne eden. dön o kadar geri baskası saplamış. e şöylede değişebilir bu durum. Çok kaçan çok boynuzlanır. çok kovalayan çok miker.
    0 ...
  8. 77.
  9. ve nereye konacağını bilmeyen gönül, kaçanı çok matah bir şey zannederek, uçuşa geçer.
    aferin ona.
    1 ...
  10. 76.
  11. Duyguları incinmiş yiğidin teselli cümlesi.
    2 ...
  12. 75.
  13. Türk filmlerinde kendine bir replik edinmiş emektar cümledir.
    0 ...
  14. 74.
  15. hurafedir sevmeyeni bi ömür kovalasan da her an dibinde bitiversende sevmez kardeşim bu böyle..
    0 ...
  16. 73.
  17. saçma bir durumdur. bir şeyler hissettiğin insanın sesini duymak istemek, iletişime geçmek gayet doğal bir istektir. gel gör ki her defasında kocaman soğuk bir duvar karşılıyorsa insanı, o hislerin bir gün bitebiliceği hatırlatılmalıdır o duvarı sağlam tutmaya çalışana.
    1 ...
  18. 72.
  19. en eski, en gerçek hadisedir. kaçan da birşey varda kaçıyor sanarsın. yakalayınca sen kaçarsın.
    1 ...
  20. 71.
  21. + nereye lan niye kaçıyorsun zühtü?
    - kaçan kovalanır hüsnü.
    + olum kim kovalayacak seni?
    - bah şu caddedeki güzel hatunlara. biri kovalar. kural bu!
    + dur lan yavaş yetişemiyorum kondisyonum sakat.
    1 ...
  22. 70.
  23. kim daha çok can yakmışsa, arkasında birilerini gözü yaşlı bırakmışsa; o çok seviliyor. Garip bir düzen değil mi? Kim kanatıp, acıtıyorsa, onun peşinden sürükleniyor kalpler. Kaçan hep kovalanıyor. Lafa gelince hepimiz aşkta huzur, dinginlik ve anlayış arıyoruz ama kirletilmiş sevdalar nedense daha çok cezbediyor...
    1 ...
  24. 69.
  25. yaşamaktan ziyade oyun oynamak rol yapmaktır hatta insanı mekanikleştirmektir. kural olmuş artık geri çekilirsen gelirler. ağzına sıç önce artık gelse ne ki?
    0 ...
  26. 68.
  27. her aşk hikayesinde geçen can alıcı cümle. aşıksındır, deli gibi seviyorsundur ama bunu istediğin gibi göstermekten çekiniyorsundur. elini mi tutacaksın? yok! sıcacık sarılmak mı istiyorsun? hayır hayır tut kendini!, haykırırcasına " seni seviyorum." mu demek istiyorsun? sakın ha, böyle bir şey dersen bitersin!

    gözlerine bakma ki mutlu olduğunu anlamasın. az konuş ki gizli bir şeyler kalsın, daha çok meraklansın. telefonla aradığında hemen açma, uzun uzun arasın seni. ilk arayan sen değil o olsun, aramıyorsa da atlama hemen onun aramasını bekle. canım deme, cicim deme, heyecanlanma, duygulanma, sevinme, saçmalama, kısa konuş...bık bık bık bık bık ve daha birçok şey! neyi belletiyorsunuz siz ya!

    anlamıyorum cidden. kaç ulan, kaç! sevdiğin için kaç ki değerin daha çok bilinsin. seni el üstünde tutsun sevdiğin. hiçbir şey yaşama emi. mutluluğu yaşama, için kıpraşmasın, duygusuz soğuk bir heykel parçasına dönüş. olacak iş mi bu şimdi? ne anlarlar bu kaçanlar hiç anlamam. neden sevenler sevdiğinin değerini yanlarındayken, gözlerinin içine sevgiyle bakarken bilmezler de onu kaybettiklerinde anlarlar ki? seviyorsan sen de söyle, sen de! hissettirin birbirinize yahu. bundan daha güzeli ne olabilir ki? sen aradın ben aramadım, sen şunu dedin ben bunu dedim olaylarına neden girilir ki? zaten her şey şu sözcükte bitiyor ya"sen!" direkt olarak karşıdakini hedef alıyor. hiç yargılamadan, acımasızca ona yöneliyor. işte ondan sonra başlıyor kopuşlar. kaçmalar, kovalamacalar, tripler...vs.vs.

    anlamıyorum, cidden anlamıyorum. mantıklı bir yönü varsa eğer çıkıp birileri bana da anlatsın lütfen.
    5 ...
  28. 67.
  29. 66.
  30. doğru bir tespittir. size yaşadığım bişeyi anlatayım misal:

    eskiden hep sinemaya giderdik. sınıfça her pazartesi toplanıp, olası ingilizce dersini kırıp giderdik. sınıfça güzel bir öbektik, derya diye bir kız vardı bizim gruptan, hep kardeştik, hiç başka türlü görmedik birbirimizi. bir gün şişe çevirmece oynuyorduk, soru bana geldi; biriyle yatmak istersen derya'yı mı seçerdin, beyza'yı mı diye. ben öyle hoplamayı zıplamayı beceremezdim, hep içime kapanıktım. bana yaptırma ihtimalleri olan şeylerden korktum, derya dedim. bir an derya şok oldu, buz kesti, sanki atmosfer değişti! tabi ben bu sikko oyunun sallamadığım cevabını çoktan unutmuşum, lakin derya hep ağzımı arar gibiydi, hep imalı konuşmaktaydı lakin ben sallamamaktaydım, zaten yaş itibariyle koyu ergeniz, sallanmaktayız. bir akşam kenarda bir yerde oturmuş balık ekmek götürürken, deryayla hep göz göze geldim. uzun uzun bakıştık, sonra ağzını aradım deniz kenarından yürürken, sevdiği biri var mı diye sordum, hatta koyu asıldım. akşam oldu mesaj attım, cevap yoktu. aradım açmadı hep. öbür gün okulda buldum, hemen emre diye birinden bahsetti. ondan hoşlandığını falan söyledi. hiç pas vermiyordu artık bana, öğle aralarında yemeği birlikte yemeyelim diye hızlıca topukluyordu sınıftan. o kaçtı, ben kovaladım, o kaçandı, sanki mahkum; bense kovalayandım sanki polis, geç olsa da anladım sevdiğimi kollarıma sarayım derken oldum hapis.
    2 ...
  31. 65.
  32. kaçanın peşi hiç bırakılmaz. ******
    0 ...
  33. 64.
  34. her kaçanı naz yapıyor sanmak gibi bir yanlış anlaşılmanın sonucu doğan kovalamaca hedesi.
    0 ...
  35. 63.
  36. 62.
  37. doğrusu şöyle olan önermedir: "kovalarsan kaçar, kaçarsan yalnız kalırsın".
    2 ...
  38. 61.
  39. 60.
  40. aslında kaçan değilde gizemli olan kovalanır. kadınlar kaçanları pek sevmez yav. en iyisi gizemli olmak.
    2 ...
  41. 59.
  42. tanım: kaçanın kovalanmasının bir genel yargı oluşu*
    sevgili için konuştuğumuzda:
    karşınızdaki insana göre değişir. siz uzak durduğunuzda yaklaşan vardır. karşınızdakinde işlemezse küslüğe yol açacak prensiptir.onun yerine (bkz: kıskandıran kovalanır)
    0 ...
  43. 58.
  44. genç kız ablasına dert yanar
    G: ahhh ahh onu öyle çok seviyorum öyle çok seviyorum ki yanından ayrılmıyorum ama farkındayım o beni sevmiyor.
    A: ahhahahahha ayyy kııızz sen de aaaaaa! olur mu öyle şey!? kaçan kovalanır bebişim. sen kovalıyorsun diye kaçıyordur o da yoksa neden sevmesin seni?

    aradan zaman geçer. abla takmıştır ona dert yanan genç kızı o sevdiği oğlanla çıkırtacaktır.

    A: eee verdiğim taktik işe yaradı mı?
    G: yooo. hatta "pişt bak buraya ben kaçıyorum" bile dedim ama yok kovalamadı zaten ben ondan kaçmaya başladıktan iki gün sonra biriyle çıkmaya başladı.
    A: ahh yavrum kıyamam ben sana
    G: amaaan olsun be abla yeni sevgilimden gayet memnunum.ahh ahh öyle çok seviyorum ki onu.

    gibi diyaloglara konu olabilecek, halk arasında yaygın bir önermedir. ama her zaman işe yarayacak değildir.
    3 ...
  45. 57.
  46. önde gidene yetişmek için, iki kişinin yaptığı aktivitedir.

    (bkz: yakalarsam öperim)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük