sanki polis değil de biz öldürüyormuşuz gibi . ne yapalım hepimiz evlerimizde otlayalım mı. boyun mu eğelim herşeye. gezi parkından da çok iyi bildiğimiz gibi polis gelene kadar herşey güllük gülistanlıktı. vur emri verdiler . insanı insana kırdırana hesap soracaksın halka değil!
ne kadar öldürmeniz gerekir?
bu yapılan zorbalıklardan vazgeçmeniz için tamam ulan bizim de suçumuz var diyebilmeniz için.
meydanlara çıkıp savaş çığırtkanlığı yapacağına biraz empati yapabilseydi eğer yavşağın birisi emin ol başından bu düzeye gelmezdi bu olaylar.
şimdi kalkmış "kaç ölü işinizi görür?" diyor bak hele bak soruya bak. ne yapacaksın sipariş versek kendin mi öldüreceksin?
bu iş istiklal mücadelesidir, özgürlük mücadelesidir, hak mücadelesidir hukuk mücadelesidir.
"ey sevda kuşanıp yollara düşen,
bilesin bu yollar dağlar dolanır,
yare ulaşmadan düşersen eğer,
yarına sesinin yankısı kalır."
ölümleri siyasi görüşlerine göre,
ölenin sol görüşlü olup olmamasına göre ayıranların, cevabını çok daha iyi bildiği soru.
kaç burakcan sizin öfkenizi tatmin eder peki?
kaç polis, kaç asker şehit olduğunda "polisler, askerler şehit olduğunda nerdeydiniz" diyecek kadar kaç şehit gerek size?