kaza mahalline yaklaşık 100-200 metre kala kaza yüzünden trafiğin sıkıştığını farkedip yavaşlayan araç şoförlerine sövmeye başlayan, fakat kendisi kaza mahallinin yanından geçerken yavaşlayıp olay yerini incelemekten kaçınmayan şofördür. alayı bir kaşık suda boğulasıdır.
yağışlı bir havada gebze'den istanbul istikametine gitmekteyiz. tuzla bölgesinde hem yol çalışması, hem de yağışlı havanın sebep olduğu, yüklü tır ile range rover marka özel aracın çarpışması sonucu oluşan kazada biz de yoldan geçmekteydik. kazayı görünce aracın hızını azaltıp meraklı meraklı kazayı izledik.
nedense türk insanı bir olaya kayıtsız kalıp, merakını yenemiyor. hani başkası kaza anında trafiği aksatacak bir davranış yapsa, ''yürüsene orospu çocuğu, anan, baban mı öldü de bakıyorsun pezevenk?'' gibi öfke belirtileri gösteririz. ama aynı şeyi biz de yaparız. tuhaf insanlarız vallahi.
bir de kazayı ölü, yaralı var mı diye değerlendirmiyoruz. maddi hasara ve aracın kaza sonrası girdiği şekle odaklanıyoruz. yolda yatan ölü veya yaralı umrumuzda olmuyor.
- abi kaza var ileride yavaş git, bakalım.
- acaba ölü var mıdır lan?
''kaza yapılan bölgeden geçilir ve ölü yaralı sorusu unutulur.''
- olum arabayı gördün mü pert olmuş amk, yazık lan.
- he lan, tır şöförü adamın ocağına incir ağacı dikmiş amk. gitti güzelim cip.
- olm adam yaşasa bile şu aracı gördükten sonra yarra yer lan.
- sen ölmez misin ibne?