asil isi olan kazancilik sebebiyle kazanci lakabiyla anilan urfali ozan. sira gecelerinin vazgecilmez ustasiydi. piyasada paraya baska bir isim takanlarin cogunu yetisirmis kisidir. bu kadar onemli birisi olmasina ragmen soba sehirlenmesinden olmustur. nasil kahretmem? sonra oldukten sonra birden degeri artti amerikan dolari gibi. tukuruk sahsiyetliler, olmeden once sizi adam yapan adami bir kere hatirlasaydiniz ya.
"Gül Verin Öksüzüme,
Al Gülünü Tak Gögsüne,
Koy Yüreginin Üstüne..
Gül Versin gül Tenine..
Köz Var Sinemde..
Sır Var Sözümde..
Sözümün Sırrı Yarin isminde,
Arifim bu sır bendedir bende.."
Türk Halk müziğinin alaylısı, yörenin tabiriyle 'piri'.. Sıra gecelerinin ortasındaki en önemli isim, gazellere sesiyle can veren güneydoğu bölgesinin halk müziği abidesi..
1 ocak 1929 doğumlu bedih yoluk evin tek çocuğudur. Bir süre memurluk yapsa da kazancılıkla da ilgilendi. O dönem revaçta olan güneydoğu türkülerinin çoğu aklındaydı onun fakat dönemin plak ve kaset yapımcıları bedih usta'dan çok star özellikli kişilerin peşindeydi. O da anlam veremedi zaten bu duruma hiçbir zaman..
1993 yılında ilk kez katıldığı ibo şovda büyük bir ilgi aldı. Ki zaten bu onun pek de yabancı olmadığı bi durumdu, urfa'da da sıra gecesi deyince ismi söylenmeden başlanmazdı tanburlara, cümbüşlere.
ibrahim tatlıses onu bir kez daha konuk etmek istese de o istememişti sözde sanat diye yırtınanların yobaz dünyasını..
Sordular ona "usta neden bu kadar uzaksın ekranlardan?", o da "memlekette rakı kalmaz.." diye cevapladı.
Oğluyla beraber yöre türkülerini derledi, topladı. Klipler çekti ama mütevazı tavrı o kadar belliydi ki hepsinde..
2003 yılında kazancılığına devam etmek istedi; ona göre bu el sanatı dalının da yaşaması gerekiyordu. Devlet de yeterince sahip çıkamadı 'bedih'ine..
(Bedih; şanı, şerefi yüksek olan demektir.) eşkiya filminde ufak bir rol aldı.
Kimseye yalakalık yapmadığı için fukara yaşayıp fukara ölmüştür. Başka ülkede olsa yaşayan kültür mirasına alınır saygıda kusur edilmezdi. Ama kendisi sobadan sızan gaz yüzünden vefat etmiştir. On iki yaşındayken elini öpme fırsatı bulduğum için çok şanslı sayarım kendimi. Bana hediye ettiği bakır küçük güğüme gözüm gibi bakarım.
Üstadın beni bitiren gazellerinden biri...(Ruhun şad olsun ...)
Nice hasret-i dildar ile giryan olayım
Yanayım ateş-i aşkın ile büryan olayım
Görmedim gül yüzünü ah- u figan etmedeyim
Kapladı bu nar-ı firkat hüsnü gam alu demi
Korkarım hacre kadar böylece suzan olayım
Sevdiğim rahmet yeter incitme artık kalbimi
Ger dilersen yusuf-u asa bendi zindan olayım
Lütfü'yüm bülbül gibi gülşende feryat eylerim
Vuslat-ı yar ile ancak şad-ı handan olayım
gerçek sanatçı, soba zehirlenmesinden ölmesi ne acı, oysa pek ala yılbaşında çıkacağı bir ekstradan onlarca milyar alabilir, sanat halk içindir demek istedi bizlere, ben öyle anladım ne azından, sanat için soyunan maymunlara inat insanların kalbine bir ateş bırakıp gitti. nur içinde yat üstad.